Sabah/hastane
Uyandığımda omzumdaki ağırlıkla yüzümü buruşturdum. Kendime gelince Feris'in omzumda uyuduğunu farkettim. Onu uyandırmamak için kıpırdamadım. Biraz sessizce oturduktan sonra doktor yanımıza geldi
D(doktor): Onur beyin yakınları?Feris uyandı.
S: Evet,biziz.
D: Hastamıza bir kaç tahlil yapacağızz.
F: Neden? Dün 'Iyi' demiştiniz.
D: Endişelenmenize gerek yok. Her şey yolunda. Yapacağımız tahliller tamamen tedbir amaçlı.
Dedi ve odaya girdi. Feris uykulu sesiyle
F: Pardon ya ben öyle uyumuşum
Dedi omzumu işare ederek.
S: Sorun değil
Demekle yetindim.
S: Güzel bir yerde kahvaltıya gidelim. Sonra seni eve bırakayım. Sonra zaten işe geçersin. Ne dersin?
F: Olur
Diyip memnuniyyetle gülümsedi. Birlikte aşağı-arabamı part ettiğim yere indik.Peride ofis
K: Naber Peride?
Dedim neşeli bir sesle. Aynı ses tonuyla
P: iyiyim,birtanem. Sen?
K: Iyiyim
Dedim içeri girerken. Masanın üstündeki çiçeği göstererek
K: Peride? Bu benim kadar olan çiçekte ne?
P: Ahh onu Ceyda aldı
K: neden?
Dedim tek kaşımı kaldırarak.
P: Bilmem. Beni samimi bulmuş. Dün ona sıcak davranmışım. O da benim gönlümü hoş etmek istemiş.
K: Allah Allah
Dedim şüpheci bir tonda.
K: Neyse... Sen nasılsın onu sormaya gelmiştim. Görüşürüz.
P: GörüşürüzOdadan çıktım.
Toplantı
Ego'daki ilk toplantımdı. Herkes kendi programını anlatıyordu. Herkes anlattıktan sonra Serkan
S: Bu arada size bir duyurum var. Pınar Deniz menajer arıyormuş. Ben yeni oyuncu almak istemiyorum.
Ç: Pınar Deniz benim eski oyuncum. Biraz kötü ayrılmıştık. Bu yüzden ben de hiç girmeyeyim
F: Ay ben bu aralar Kenan Imirzalıoğlu'nun peşindeyim. Işim başımdan aşgın.
S: Kıraç,o zaman top sende
K: Tabi ilgilenirim de... Sadece ben mi?
S: Anlamadım?
K: Yeni gelen menajerine güvenmiyor musun?
S: Tabiki güveniyorum. Sadece o daha yeni geldi. Bu ortama alışması,Ego'ya yerleşmesi için biraz zaman tanımak istedim.
C: Ben istiyorum.
Dediğimde Kıraç bana baktı.
C: Bu işte Kıraç'la mücadele etmek isterim.
S: Peki,senin tercihin.Telefonumun çalmasıyla toplantı odasını terkettim.
F: Kıraç ezer bunu
Ç: ben de Kıraç'ı tutuyorumToplantı bitti.
Ceyda ofis
Bilgisayarda bir şeylere bakarken Kıraç içeri girdi
C: Kapıyı çaldığını duymadım
K: Çalmadım çünki
Dedi umursamaz biçimde.
C: Ne var,niye geldin?
K: Sana şans vermeye
Dedi alayla. Anlamamış gözlerle ona bakmaya devam ederken
K: Sen yenisin ya hani. Sana şans veriyorum rezil olmaman için. Eğer istersen geç olmadan çekile bilirsin.
C: Böyle bir şey yapmayacağım.
K: Eğer bu şansı değerlendirmezsen hiç acımam. Seni ezer geçerim.Ayağa kalkıp onun yanına geldim
C: Kendine fazla güveniyorsun
K: Şunu unutma... Ben arkadasında duramayacağım hiç bir lafı ağzımdan çıkarmam.
C: Elinden geleni ardına koyma.
Dedim. Kibirle gülümsedi. Odadan çıktı. Ben işlerime geri döndüm.Akşam
Meral'le yemek yiyorduk. Telefonum çaldı. Arayan Feris hanımdı
F: Dicle... Barış biriyle kavga etmiş. Sana konum atıyorum. Hemen git ve onu evine götür. Eğer çok kötüyse ambulansı ararsın tamam mı?
D: Peki,Feris hanım
Dedim ayağa kalkarken. Odadan hızla çıkmadan önce Meral'e dönüp
D: Barış kavga etmiş onun yanına gitmem lazım
Dedim. Üzerimi değiştirmeden evden çıktım.Barış ev
Barış'ı kavga ettiği bardan alıp evine getirmiştim. Durumu fazla ağır olmadığından ambulansı aramamıştım. Şimdi ona pansuman yapıyordum. Pamuğu dudağına değdirince gözlerini acıyla kapattı. Bu yüzden yavaşca üflemeye başladım.
D: Böyle daha iyi mi?
Dedim ve o da başıyla onayladı. Kaşına pansuman yapıp,gözaltına buz koyduktan sonra ellerimi yıkadım ve yanına geldim.
D: Biraz daha iyisin dimi?
B: iyiyim,sağ ol. Gece gece zahmet verdim sana da.
D: Boşver. Bu benim işim sonuçta.
B: Yemek yedin mi?
D: Hayır
B: Güzel
Dedi memnun bir ses tonuyla.
B: Hadi hatamı telafi edeyim
Dedi ve kanepeden kalktı. Mutfak tarafına geçti. Makarna yapacaktı
B: Acayip makarna yaparım. Bir de ton balıklı. Parmaklarını yiyeceksin. Sen şu köşeye geç ve benim meharetli ellerimin nasıl şov yaptığını izleOnun dediğini yaptım. Onu izlerken ara sıra durup bana bakıyor,gülümseyip ya da göz kırpıyordu. Birazdan nihayet makarna hazırdı. Iki tabağa koydu ve masaya getirdi. Her ikimiz masanın etrafına geçtik
B: Buyurun tadın bakalım,Dicle hanımÇatalımı alıp makarnadan bir tane ağzıma attım. Gerçekten harikaydı
D: Çok güzel olmuş
Dedim hayranlıkla.
D: Ton balığı özel bir lezzet vermiş
B: Benim ellerimin bir katkısı yok mu?
Dedi küçük çocuk gibi dudağını büzerek.
D: Olmaz olur mu? Senin elinin tuzu da iyiymiş demek ki.
B: E belki bir gün senin de elinin tuzunun nasıl olduğunu öğreniriz
D: Belki
Dediğimde ikimiz de gülümsedik. Yemeğimizi sakin bir şekilde yemeye devam ettikCeyda ev
Bilmediğim bir numara beni aradı.
C: Alo?
C: Güzel kardeşim. Fazla hızlısın
C: Cenk? Sen telefonu nereden buldun?
C: Buradaki arkadaşlarımdan
C: Başına iş alacaksın kapat şunu.
C:Ahh güzel kardeşim kalbimi kırıyorsun. Oysa ki ben seni Ego'ya işe alındın diye tebrik edecektim
C: Sen nereden biliyorsun benim Ego'da çalışmaya başladığımı?
C: internetden. Ece diye biri var seni haber yapmış. Gerçi daha güzel bir fotoğrafını koyabilirdi ama olsun bunda da güzel çıkmışsınSabır diliyordum. Tahammül etmeye çalışarak
C: Saçma şeyler yapmayı bırak. Hemen kapat şunu. Bir daha beni arama
C: Tamam,güzel kardeşim. Sana iyi oyunlar
Dedi ve kapattı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım. Bu manyak bir gün gerçekten başımı belaya sokacaktı.Sabah/Ego ajans
Toplantıdaydık. Serkan bir şeyler anlatırken içeri Pınar Deniz girdi. Dün Kıraç da ben de onunla görüşmüştük ve o karar vermek için bir gün istemişti.
P.D: Merhaba herkese
S: Merhaba,Pınar. Nasılsın?
P.D: iyiyim sağ ol. Dün iki menajerinizle görüştüm ve onlardan kısa bir süre istedim. Dün çok düşündüm ve kararımı verdim
Dediğinde Kıraç'la gözlerimiz kesişti. O sakin ve kendinden emindi. Ben ise emin olamıyordum.
P. D: Aslında iki menajeri de çok sevdim. Ama benim çalışma tarzıma daha çok uyanı seçtim. Kıraç... Yoluma seninle devam etmek istiyorum.
Dediğinde Kıraç tavrını hiç bozmadan ayağa kalktı ve sarıldılar.
K: Teşekkür ederim,Pınar'cım.
P. D: Teşekküre ne gerek var hayatım? Sen hakkınla kazandın.Sonra bana döndü.
P. D: Ceyda'cım seni kırmak istemem. Seninle de çok iyi anlaşırdık. Ama işte...
C: Hiç sorun değil. Sonuçta duygularına göre değil kariyerini düşünerek bir yol seçmeliydin. Başarılar.
P. D: çok,sağ ol. Neyse ben gideyim setim var. Görüşürüz.
Diyip gitti. Kıraç zafer gülümsemesiyle bana baktı. Benden bir şey bekliyordu
C: Tebrik ederim, Kıraç.
K: benim için çocuk oyuncağı.
Diyip omuz silkti. Bu haraketine gıcık olsam da bir şey demedim. Serkan aramızdaki gerilimin farkına varınca
S: Bence konuşacak başka bir şey yok. Hadi herkese iyi çalışmalar...Bölümün sonu
Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Sevgiler💞