38.Bölüm- Dörtlü randevu

44 4 0
                                    

Sabah/Dicle Ev

Ben kahvaltı masasını hazırlıyordum ama galiba Meral hala uyanmamıştı. Odasına bakmaya karar verdim. Uyuyordur diye becere bildiğim kadar ses çıkarmadan kapıyı açtım. Meral yatağının üzerindeki kiyafetlerle bakışıyordu. Kapıya dönüp bana
M: Günaydın
Dedikten sonra kendi işine döndü. Ben tek kaşım havada içeri girip yatağa yaklaşırken
D: Günaydın...Da ne yapıyorsun?
M: Akşam için?
D: Ne akşamı?
M: Ya kızım bu gün yemek yiyecez ya! Ne kadar unutkansın be... Ama oyuncularla ilgili bir şey olsaydı unutmazdın
Dedi sitemle. Hatırlamıştım... geçte olsa
D: Tamam ya ne kızıyon yaptık işte bir hata... Karar verdin mi?
M: Bak hepsini eledim. Ama şu ikisi arasında kaldım
Dedi bir siyah bir de lacivert elbiseyi eline alarak. Elbiselere dikkatle bakıp sağ elinde tuttuğu siyah elbiseyi işare ettim ve
D: Bence bu sana çok yakışır
Dedim.Verdiğim karardan emin olduğum sesimden anlaşılıyordu. Bir daha elbiseye baktı. Sonra lacivert de dahil olmak üzere tüm diğer elbiseleri dolaba kaldırdı.

Öğleden sonra/SerFer ev (16:00)

Bu gün Arya için parti veriyorlardı. Feris Arya'nın odasında kızını güzel laflar söyleyerek hazırlıyordu.
F: Prensesim,birtanem,hazır mısın konukları karşılamaya?
Diyordu. Tabiki Arya hiç bir tepki vermeden ona bakıyordu. Bu sırada Serkan içeri girdi.
S: Benim güzeller güzeli karım ve prensesim hazır mı?
Dedi. Ferisle Arya'nın kiyafetleri aynı renkteydi aynı gözleri gibi. Serkan onlara hayranlıkla bakarken
S: Dünyaya sizden daha güzel bir varlık geldi mi acaba?
Dedi ve Feris'in gülümsemesine sebep oldu. Sonra Arya'yı Feris'in kucağından alıp bahçeye doğru inmeye başladı. Merdivenlerdeyken
F: Kıraç gelicek mi,Serkan?
S: Ceyda aşağıda ama o yok daha ortalıkta. En çok o uğraştı bu parti için umarım ne işi varsa halledip gelir bir an önce.
F: Umarım
Dedi. Bu sırada Arya huysuzlanmaya başlayınca Serkan onun sırtına yavaşca vurup
S: Şşş... Noldu benim prensesime? Şşş
Dedi. Bahçeye vardıklarında herkes Arya'nın başına toplandı. Feris önceden Serkan'a "Arya'yı kimsenin kucağına verme" demişti. Şimdi sadece bir kaç saniyeliğine kenarda duran bir arkadaşıyla konuştu ve tekrar kızına baktığında Arya Celal beyin kucağındaydı ve tam Feris bakarken Celal bey yağlı ağzıyla onu öptü. Feris yüzünü ekşitti sonraysa Serkan'ı dürttü. Serkan mesajı alınca gidip Celal beyden yavaşca aldı Arya'yı ve bundan sonra onu kucağına almak isteyen kimseye vermedi. Feris Arya'nın güvende olduğundan emin olduktan sonra Ceyda ve Peride'nin durduğu masaya yöneldi.
F: Ceyda, Kıraç gelecek mi?
C: Bana "işim var. Büyük ihtimalle gelemeyeceğim. Sen benim yerime de tebrik et onları" dedi ama ne işi olduğunu ısrar etsem bile söylemedi.
P: Ben biliyorum onun işini
F: Ne işi varmış?
P: O bir aileye para vermişti. Aileden biri ameliyat olunacaktı. O ameliyat bu gün
C: Ne?!
Dedi Ceyda şaşkınlığını gizleyemeyerek.
P: Noldu,kızım?
F: Ceyda,noldu?
Diye sordular çatık kaşlarla ama Ceyda onları duymuyor gibiydi. Evet onları duymuyordu çünki onların bu ameliyat hakkında bildiklerinden daha fazlasını biliyordu. Serkan'ın
S: Hayatım,bir dakika gele bilir misin?
Demesiyle Feris masadan uzaklaştı. Ceydaysa Peride'yi merakta bırakıp bir şey söylemeden arabasına gitti.

Hastane

Ceyda ameliyathanenin önüne gelmişti fakat Kıraç orada değildi. Aklına kafeterya geldi ve tahmin ettiği gibi Kıraç'ı burada bula bildi. Kıraç bir erkek çocuğuyla oturmuş bir şeyler içiyor sohbet ediyordu. Daha çok çocuk anlatıyor ve Kıraç dinliyordu. Uzaktan bile olsa Ceyda Kıraç'ın gözlerinden hüzün okudu. Galiba çocuk babasıyla geçirdiği güzel anıları anlatıyordu. Ceyda onların yanına gidip gitmemek konusunda kararsız kaldı. Tam bu sırada Kıraç onun olduğu yere baktı. Ceyda'yı görünce içine su serpilmiş gibi hafifce gülümsedi ve eliyle gelmesini işaret etti. Ceyda onların yanına geldiğinde onu Oğuz'a gösterip
K: Bu Ceyda. Sevgilim
O: Merhaba,Ceyda abla. Ben Oğuz
Dedi çocuk elini ona uzatırken. Ceyda gülümseyip çocuğun elini nazikce sıktı
C: Mennun oldum,Oğuz. Ben sizinle oturursam rahatsız olur musunuz?
Dedi ve "Hayır" cevabını alınca sandalyelerden birini çekip oturdu. Içinden Oğuz'un ne kadar Kıraç'a benzediğini düşünürken Kıraç
K: Oğuz'un babası ameliyat olunuyor da. Ben de o bu ameliyat sürecinde fazla üzülmesin diye onu oyalamak istiyorum.
Dediğinde Oğuz gülümseyip
O: Babam senin sayendi ameliyat oluyor,Kıraç abi. Bu iyiliği yapman bile bana yeter
Dedi samimiyetle.

Menajerimi Ara | YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin