"aramızdaki bu garip çekime isim koymak isteyen tek ben olamam, değil mi seo?"
uyarı: BDSM! smut, küfür. yan karakterlerde polyamory (threesome) ilişkisi bulunur!!
yan çiftler; jeonglix, 2minjin.
"adı chris yani?" elimdeki kaşığı tezgaha bırakıp. "felix'in üvey abisi?"
"evet hyung."
"tanıdığım birine benzettim. ondan soruyorum, biliyorsun aşk meşk işlerini bıraktım."
"şüphem yoktu zaten hyung." omuzlarımı sıkıp bıraktı, ardından tezgaha yaslandı ve yemek yapışımı seyretmeye başladı. gülerek kafa salladım ve makarnayı karıştırmaya devam ettim.
"şey, fettuccine alfredo yapsana. felix çok seviyor, biliyorsun."
"yaparım tabii, sos malzemelerini çıkarır mısın dolaptan abicim?"
"hyung bu arada, abisi de gelecek yemeğe ya." ensesine dokunup utançla sırıttığında kardeş katili olmak istedim. "söylemeyi unuttum ben sana."
"hangi abisi?" şokla konuştum, umarım o adamdan başka bir abisi daha vardır diye düşünmeden edememiştim. "chris olan."
"sırıtacağına git de salonu falan topla jeongin, misafirlerimize kilerden kırmızı şarap da açarız."
***
"selam, geçen sefer tanışamadık, acelem vardı kusura bakma, ben chris."
kulağa garip gelen aksansız korecesiyle konuşurken gülümsedim ona ve uzattığı elini tuttum. "changbin ben."
el sıkışacağız sandım ama elimin üstüne nazik bir öpücük kondurdu.
kızardığıma emindim. derin bir nefes aldım ve felix'e döndü bakışlarım. ona sımsıkı sarıldım, birkaç dakika oyalandık holde, aramız hep iyi olmuştu kardeşimden ayırt etmezdim.
felix'in açlıktan karnı guruldadığında jeongin kahkaha atarak onu kucaklamış ve sofraya oturtmuştu. ben de chris'e yol gösterdim kibarca ve sofraya oturdu, yemek faslımız başlıyordu anlaşılan. yemekleri sıcak sıcak servis ettiğimde, şarapları dolduran jeongin'e öldürücü bakışlarımı yollayarak masaya geçtim ve güzelce kurduğum sofraya oturdum.
"crop baya yakışmış hyung." dedi felix sırıtarak. makarnasını yemeye devam ederken göz kırptım ona.
jeongin ve felix kendi dünyalarında bıcır bıcır sohbet ediyorlardı. chris ve ben ise suspus oturuyorduk yemeğimizi yerken. ben üstümdeki kısa siyah kumaşı çekiştirirken hemen önümdeki çatal üstüme düştü ve kıyafetlerimi batırdı.
ben müsaade isteyerek apar topar masadan kalkarken, arkamdan bir sandalye çekilme sesi daha duydum.
"ben de yardım edeyim ona bari."
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
