4 (m)

2K 99 65
                                    

selaaaam <3

bu bölüm cinsellik içerir!! 🫦🫦

***

chan'ın bakış açısı.

yanımda, tavanındaki resmi inceleyen changbin'e döndüm, o ise sessizce beni izliyordu. kaçamak bakışlarına karşı sırıtmamaya çalıştım, yüzü yakından ne de hoş görünüyordu öyle.

ne ara misafir odasından vazgeçip onun yanına uzandığımı anlayamadım, çok olmasa da, sarhoştum biraz. tekrar göz göze gelmemiz çok sürmedi. dilimi alt dudağımda gezdirip usulca sordum. istemeden tik etmiştim şu hareketi... "şu öpüşenler, ikisi de erkek, değil mi?"

olumlu şekilde kafa salladı ama odağı dilimin değdiği ıslanmış demirden kaydıramamıştı. baktığı yeri fark ettiğimi anladığında yavaşça yutkunduğunu gördüm.

"hyung yabancılık çekip de rahatsız olma lütfen. eğer uykun varsa uyu, birazdan sabah olacak." sonra da usulca mırıldandı, ne dediğini duymadım ama ses tonu mızmızlanıyor gibiydi.

"uykum yok, bir sigara yakayım bari." dedim yorganın içinden çıkmak için kıpırdanırken. ayaklarımı yere koymuştum ki, bel boşluğuma dokunan soğuk parmak uçlarıyla ürperdim. "ben de içeceğim."

ona da paketimden bir dal uzatmak için arkamı döndüğümde hızla elini belimden çekti ve doğruldu. "burada içelim." çok gergin görünüyordu. 

"yani hava soğuk, camı açma üşürüz falan diye dedim."

birkaç saniye sessizlik olduğunda gülümsedim şapşal hâline. üstü tişörtsüz, teni çıplaktı ve vücudu muhtemelen sarhoşlukla yanıyordu. pek de üşüdüğünü sanmıyordum. ama onu dinlemeyi tercih ederek yatağa geri uzandım ve sigaramı yaktım. çakmağı ona uzatırken sigarasını sigaramın ucuna dokundurup yaktı ve dumanı içine çekti.

"üşümedin mi daha sen?" çıplak üstünü işaret ettim doğrudan. "bilmiyorum ki üşüdüm mü?" yüzüne çarpık bir gülümseme ekledi.

aniden kalbimin ritmi değişirken içimi heyecan kapladı. öyle sırıtması içimi eritmişti. birkaç dakika daha bomboş tavana baktık yine konuşmadan. ben sigaramı kabında söndürürken changbin küçük sessizliğimizi bozdu.

"hyung." dedi mırıltıyla. o kadar kısıktı ki sesi, zor duymuştum onu. "çok ateşim var galiba ve sanırım." garip cümleleri kulağıma komik gelirken iyice mayıştığını anlayıp kahkahayı patlattım. "çok güzel gülüyorsun ve." kahkaham yavaşça sönerken utançla kulağıma dokundum.

"benim ateşim var." sayıklıyordu kendi kendine. "chris, ben yanıyorum." artık uykusu gelmişti sanırım.

tamam, kabul etmeliyim ki artık endişelenmeye başlamıştım. bu biraz garip olabilirdi ama sarhoştu, mantık sorgulamadım. avuç içimi alnına dokundurup sıcaklığını tahmini olarak ölçmeye çalıştım fakat pek de anormal değildi. tahmini olarak 37 falandır diye düşündüm kendi kendime.

gözleri baygın baygın bana bakarken alnındaki elimi çekemeden hızlıca yakaladığında şaşırdım. çünkü o kadar düzenli nefes alıyordu ki, çoktan sızdı sanmıştım.

üst üste duran ellerimizi omzuna koydu ve sonra göğsüne indirdi, kulaklarıma kısık sesli bir inleme doldu, sonra da ellerimizi aşağıya, kasığına doğru indirdi ve kendi elini geri çekti. elimi kıpırdattım boşluğuma geldiğinden, inledi. elimin altında büyüyordu penisi, kendi kendine mırıldanıyordu kedi gibi.

fbuddy ★ changchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin