"aramızdaki bu garip çekime isim koymak isteyen tek ben olamam, değil mi seo?"
uyarı: BDSM! smut, küfür. yan karakterlerde polyamory (threesome) ilişkisi bulunur!!
yan çiftler; jeonglix, 2minjin.
uyarı: eser miktarda kan ve idrar içerir. etkileniyorsanız okumayın.
ayrıca; spoi vermek istemiyorum ama ağır birkaç fetiş var. KÜÇÜKSENİZ okumayın. bdsm tam olarak budur. karşılıklı zevk alıyorlarsa isterlerse birbirlerine arabayla çarparlar boş boş çocukça yorumlarınızı silip engelleyeceğim. böylelerinize çok bile sabrettim bence.
iyi okumalar 💋🤭
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"tanrım!" büyük bir yorgunlukla kendimi yatağa bıraktığımda chan da koca bavulunu kurcalıyordu. gözlerimi araladım ve kaşlarımı çattım. "dinlenmeyecek misin?"
cevap alamadan ilaç kutusu şıngırtısı duydum. "uyumam için ilaç almam gerek." kaşlarımı kaldırdım, "bakabilir miyim?"
"hayır, çok bilmiş doktor bey." laubaliliğine karşı homurdandım ve yanımda duran yedek yastığı yüzüme bastırıp kalçamı sola çevirerek rahat bir pozisyon aldım. "ne sik içersen iç, hayvan."
koca bir kahkaha attı. kahkahasına karşı sinirle yatakta döndüm, chan bir iki gündür sabrımı sınıyordu çünkü boynumun morarıklığından az kalsın ifşa oluyorduk. felix'i bunun bir yaz alerjisi olduğuna zar zor ikna edebilmiştim.
birkaç dakika oyalanıp bir de sigara içtiğini duydum, yatağa geldi sonra dişlerini fırçalayıp. belimi kavradı uzun kolları. çenesini sırtıma koydu ve alnını da enseme dayadı. hafifçe gıdıklandım ama uyuma taklidi yapıyordum, o yüzden tepkisiz kaldım. bana gıcıklığına dokunması sinirime gitse de sustum.
arkamda bana yaslı ve beni kavramış bedeni uykumu getirirken gözlerimi yavaşça kapadım ve uykuya teslim oldum.
gözlerimi tekrar açtığımda 3 saat uyuduğumuzu gördüm. oflayarak yataktan sarkıttım çıplak bacaklarımı ve hızla ağrı kesici aramaya başladım. başım çatlıyordu.
chan'ın ilaçları kurcaladığını hatırladım, izinsiz de olsa uyanmasını bekleyemezdim çünkü ilaç içmişti. küçük bir ilaç torbası bulduğumda içini kurcaladım, çok şükür ki vardı.
biraz ağır bir ilaçtı ama olsun diyerek iç geçirip yuttum bir bardak suyla. gündüz olmasına rağmen uyumam bende jetlag etkisi yaratmış olmalıydı çünkü çok bitkindim.
ağrım biraz dinmiş gibi hissettiğimde kocaman banyoya gittim ve duş aldım. havlumu geçirip üzerime rahat bir şort ve tişört geçirdim. devasa otelin en üst katında, özel bir odadaydık.
orman ve binaları kapsayan manzarayı izlemeye başladım. köşede duran sigarayı yakıp içerken bir yandan da telefonumu kontrol ettim. otelin wifisine bağlanmıştı ve mesajlar düşmüştü hızlıca.
felix grubumuza, jeongin ben ve o vardı, düğündeki çiçek buketini seçmeye çalışıyordu çünkü tek kalmıştı, kalan her şey eksiksiz hazırdı. ben de hemen aklıma gelen fikri internette aratıp gruba gönderim. felix heyecanla çığlık atarak ses kaydı atıp bana çokça teşekkür etmişti.
