Resim; Eymen Mike Ren (BEYDA) WANG
Eymen gidince ev eski haline dönmüş tü umutlar ve ümitler kırılmıştı.
Her biri işine kendini vermişti içlerinde ki eksikliği gidermek için napsalar bir türlü eksik giderilmiyor yada unutulmuyor du. Eymen'in gidişinin üzerinden bir ay geçmişti aradıkları zaman yoğunluktan dolayı cevap veremiyordu.
Sora ise çizilen binaların gerçeğe dönüştürmüş ve olması gereken eksiklikler ve detaylarla ilgileniyor.
Mira şirketi bırakmış ve Li-ying'e devretmiş olabildiğince ailesi ile zaman geçirmeye ve emekliliğini tadını çıkarmaya çalışıyor.
Fatih güvenlik şirketinde yeni müşteriler kabul ediyor ve Eymen'in peşine taktığı üçlü den haber alıyordu onun güvenliği için şart diyerek kendini teselli ediyordu aklından geçmiyor değildi kardeşini buraya getirtmek ama doğrusu zaman vermek olduğunu sürekli kendine hatırlatıyor.
Furkan her akşam konuşamasada Eymen'e mesaj atıp sağlığını soruyor ve ilaçlarını kullanmasını kendisine dikkat etmesini hatırlatıyor.
Seva ile iletişimleri iyiydi çoğu zaman büyük gösteriler için bilet bulup gönderiyordu.
Ecre kendini yiyip bitirirken iş kolik olup çıkmıştı.
Karin spor salonunda öğretmenlik yapmaya devam ederken Eymen konusunu unutmaya çalışıyor ama unutmıyordu.
Tuana kendini yeni tariflere adamıştı çoğu zaman eli telefona gitmiş ama ne konuşacağını bilmediği için cesaret edememiş.
Etka üçüzünün yanında olmadığı için üzülüyor ama haklı da buluyor diğer taraftan Elyasa da öyle hatta aklında üçüzünün yanına gitmek vardı günler geçti.
Ailenin Elyasa ve Etka hariç hepsi akşam yemeğinden kalkmış oturma odasındaki koltuklara yerleşmişti.
Mira düşünceli şekilde mırıldandı "acaba Eymen ne yapıyor şimdi yemeğini yedi mi, ilaçlarını alıyor mu?"
Furkan: İlaçlarını aldığını söylemişti.
Karin: Ne zaman konuştunuz abi.
Furkan: Tam anlamıyla konuştuk denmez mesaj atıyorum zaten yoğun çekimler felan.
Seva eline aldığı kahveyi yudumlayıp "Bu saaten sonra daha çok yoğun olursa şaşırmayın"
Ecre ikisine bakıp "o ne demek Seva"
Seva: Yakışıklı kardeşime teklif gelmiş modellik için sadece o da değil diğerlerine de. Fransa'ya dergi çekimleri için gittiler şirketleri büyük bir şirket ve bu şirket ortaklarının kimse yüzünü bilmiyor du şimdi ise herkes öğrendi.
Minel: Doğru Dream5 büyük bir şirket kimse sahiplerinin kim olduğunu bilmiyor isimleri biliniyor ama sima olarak kimse bilmiyor.
Minel elinde telefon ile oyalanmaya başladı bir şekilde bir sayfa gözüne takılınca gözlerini kısıp incelemeye başladı. Bir anda "oha abimler ünlü oldu"
Karin: Kardeşim canın benim zaten hepimiz ünlü iş insanlarıyız de-
Minel: Siz değil abi bakın ay durun telefonu TV ye aktarayım
Minel önce TV yi açtı sonra elindeki telefonu TV ye doğru siler gibi yaptı ve TV ekranında belirdi.
Minel video yu açtı.
Karşılıklı iki kişi masanın etrafında oturmuş saohbete başladı.
Erkek spiker: Vay canına sonunda Dream5'ın sahipleri kendilerini gösterdi. Hepimizin bildiği gibi Dream5 dünyaca ünlü oyun şirketi ve oyunları mükemmel tahmin edersiniz ki bende oynuyorum 😅. Her neyse buna inanamayacaksınız Dream5'ın beş ortak sahibi var ve bunlar yaşlı değil bunlar genç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Y@Ş@M
Chick-LitNe ararsan var karışan bebekler mi? Öldü sanılan bebek mi? İhmal mi? Ön yargı mı? Görelim bakalım neler var bende bilmiyorum yazdıkça görücez artık. Hikayeyi yazarken heyecana kapıldığım için noktalama ya da yazım yanlışı gibi olan şeylere dikkat ed...