Kulağıma gelen telefonun sesiyle kaşlarımı çattın el yordamı ile telefonu bulup açtım sonra kulağıma getirdim.
Nick: Hey bro Amerika işi iptal.
- Neden.
Gözlerimi açıp yattığım yataktan kalkıp camların olduğu tarafa geçip bir elimle kalın olan güneşliği çekip içeri girmesini sağlarken diğer elimde telefonla dışarıya yeni doğmuş olan güneşe ve yeşil manzaraya baktım.
Nick: Adamların Türkiye de işi varmış bizim de burda olduğumuzu duyunca burda toplantıyı yapmamızı istedi.
- Anladım da hepsi mi Türkiye ye gelecek.
Bir kaç homurtunun arkasından telefonun elden ele geçtiğini anladım.
Rick: Japon, Çin, Amerika, Avustralya, Portekiz, Rus, Almanya, İngiltere, İtalya, Kore şirket sahipleri Türkiye ye gelicek artı olarak Arap lar da biliyorsun ki para onlarda dönüyor dünya ya açılmak için fırsatı değerlendiriyorlar.
Bir kaç uğultunun ardından hoparlöre alındım.
Mick: Biz kabul ettik ama adamları ağırlamak için uygun bir yer lazım otel ve restoran için Ecre ve Tuana ile konuşur musun müşterilerin bilindik bir yerde kalması daha iyi.
Elimi enseme atıp düşündüm "iyiyiz şimdilik ama bir şey isteyecek kadar ilerlemedik"
Mick: İş anlaşması gibi düşün öyle konuş sonuçta hizmetin karşılığını alacaklar.
- Tamam ne zaman burda olacaklar.
Kapı çalınıp içeriye Minel girdi beni görünce yatağa geçip oturdu ona bakıp sonra konuşmaya kaldığım yerden devam etmek için dışarıyı izlemeye devam ettim.
Marius: Bugün saat beşte Rusların uçakları inecek, ve altı gibi Almanların. Yarın 8 civarı Kore,12 civarı Amerika, Avustralya bir civarı İngiltere iki gibi Portekiz üç, İtalya dört ve son olarak Çin ve Japonya şirketinin sahipleri ise akşam yedi gibi. Araplar ise özel jet le gelicekleri için on gibi burda olurlar mış ama sabah on.
Bu arada günaydın.- Peki kim kimi karşılayacak
Rick: Arapları ve Japonları ben karşılarım.
Marius: Portekiz ve İtalya ekibi bende
Nick: Kore ekibi ve Avustralya ekibini ben alırım
Mick: Alman ve Ruslar'ı ben hallederim
- Eee hepsini halletmişsiniz bana kalan.
Mick: Çin ekibi dillerini bilen sen ve Marius.
Marius: Senin kadar iyi olmadığımı hepimiz biliyoruz bu yüzden Çin ekibini sana bıraktık.
Mick: Ecre ve Tuana ile konuşup bize geri dön olmazsa başka yer bakıcaz.
- Tamam konuşurum ayrıca Çin ekibinin numarasını bana gönderin.
Rick: Görüşürüz kardeşim.
Kapanan telefonu geri dönüp yatağın üstüne bıraktım.
Minel: Günaydın abi.
- Günaydın Minel.
Minel: Kahvaltı hazır da konuşmanı bölmek istemediğim için rahatsız etmek istemedim yani şey raha-
- Sakin ol sıkıntı yok elimi yüzümü yıkayıp inelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Y@Ş@M
Literatura FemininaNe ararsan var karışan bebekler mi? Öldü sanılan bebek mi? İhmal mi? Ön yargı mı? Görelim bakalım neler var bende bilmiyorum yazdıkça görücez artık. Hikayeyi yazarken heyecana kapıldığım için noktalama ya da yazım yanlışı gibi olan şeylere dikkat ed...