HYBRID/JINKOOK(TR)

one

1,5k iyi okumalarr

O, tacı ve tahtı olmayan bir kral, boynuzsuz bir şeytan, ulusu olmayan bir başkan ve pek çokları arasında rozeti olmayan bir şeriftir. Ama sahip olduğu şey, kendi kanıyla yaratılmış yapay melezlerin yaşadığı krallık benzeri bir konaktır. Onlara daha iyi bir hayat verdi, bunun için ona hayranlar ve ona tapıyorlar. O onların kurtarıcısıdır. O onların Tanrısıdır. Onları hayatta tutan şey, kelimenin tam anlamıyla o. Damarlarında dolaşan özel melez kan yüzünden öldürülemezler.

Bu melezlerin hiçbiri bir vampir ve bir kurt adam arasındaki cinsel ilişkinin ürünü olarak yaratılmadı. Vampirler ve kurtadamlar her zaman mesafelerini korudular, bu yüzden alfa melezi, gerçekte kim olduğunu öğrendikten sonra daha fazla melez yaratmak için bir deney yapmaya karar verdi. Kanını safkanlara yedirir ve hemen ardından onları öldürür. Ölü yaratık uyandığında melez olarak yeniden doğarlar.

Ancak, safkandan meleze geçişi tamamlamak ve hayatta kalmak için yaratık, bir vampir ve bir kurt adamla ziyafet çekmelidir. Biraz manipülasyon, beyin yıkama ve tehdit içeren melezler yaratmak kolaydır, ancak yetkin bir melez yaratmak zordur çünkü en güçlüleri takip etmesi en zor olanlardır. Fiziksel olarak en güçlü olanlar, aynı zamanda çok fazla duygusal bağlılığa sahip olanlardır ve melez, bu bağlılıkların yalnızca birini daha zayıf hale getirdiğine inanır.

Bu zorluklara rağmen, melez ve sürüsü, alfa kurtadamları ve yaşlı vampirleri melezlere dönüştürmekte biraz şansa sahipti. Geçiş süreci benzerdir, ancak bu belirli safkanlar için daha fazlası söz konusudur. Zaten güçlü oldukları için rastgele bir kurt adam ve vampirle ziyafet çekerek geçişlerini tamamlayamazlar. Daha çok fedakarlık gerektirir.

"Efendim Jeon, derin ormanın kalbinde bir sürü bulduk. Sayıca küçükler ama güçleri çok büyük. Alfaları eşsiz," dedi öğrencilerinden biri alfa melezine.

Jungkook dudaklarını ıslattı ve kollarını sıvadı, "Lütfen bir ekip topla ve on dakika içinde ön kapıda hazırla."

"Üst melezleri çağırayım mı efendim?" öğrenci sordu.

"Hayır. Bu bir savaş değil, rahatsız edilmeyecekler," dedi Jungkook, "Şimdi gidebilirsin."

Öğrenci saygıyla eğildi ve alfa mahremiyetini sağlamak için çıkarken kapıyı kapattı.

Yüksek sesle esneyen Jungkook kollarını uzatarak oturduğu yerden kalktı. Odasından çıkmadan önce, dağınık çalışma alanlarından nefret ettiği için masasını topladı. Sağ kolunun odasından gelen yüksek bir inilti duyduğunda merdivene doğru yürüyordu ve iğrenerek sesler çıkarıyordu. Genellikle bunu görmezden gelirdi ama önemli bir görevleri olduğu için yatak odasının kapısını açarken sağ kolunu rahatsız etmekten başka seçeneği yok.

"Aman Tanrım, Jungkook! Kapıyı çalmayı bilmiyor musun?!" Taehyung, çıplak vücudunu battaniyeyle örterek çığlık attı.

"Ben senin alfanım, seni embesil. Bana adımla hitap etmeye nasıl cüret edersin?" 

Taehyung gözlerini devirdi ve duyulmaz bir şekilde nefesinin altından bir hakaret mırıldandı.

"Söylediklerini tekrarlamak ister misin?" Jungkook, iyi ve net duymuş olmasına rağmen cüretkar bir ifadeyle sordu.

"Söylediklerini tekrarlamak ister misin?" Taehyung genizden bir ses tonuyla alfasıyla alay etti.

"Giyin," dedi Jungkook ve Taehyung'un yerdeki boxer'ını verdi. "Yapacak işimiz var."

Taehyung sıkıntıdan inledi ama yine de başka seçeneği olmadığı için itaat etti. Jungkook, battaniyenin altına saklanan melezi utandırmamaya karar verdi ve odadan çıkarak kapıyı arkasından kapattı. Taehyung derin bir iç çekti ve
melez, odadan çıkmadan önce yataktan kalktı ve kıyafetlerini giydi. Vampir hızını kullanarak merdivenlerden aşağı koşarak pencereden dışarı bakan Jungkook'a doğru yol aldı.