HYBRID/JINKOOK(TR)

nineteen FİNAL

Angstwithhappyending gibi bir şey sonu ama üzülmeyin.

4,6k iyi okumalar<3

Seungho diriltildiğinden bu yana yaklaşık bir saat geçti ve o zamandan beri torununu kucağında tutuyor, iki oğlu ona tutunuyor ve onun yanından hiç ayrılmıyordu. Jungkook aileyi izliyordu ve tek yapabildiği kendi baba figürünün varlığını özlemekti. Üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen Yoongi'yi her şeyden çok özlemişti. Kurt vampir malikanesinde bir cadı yaşadığı için Yoongi'nin de diriltilebileceğini umuyordu ama diriliş kan bağı olan bir akrabayla ruh ticaretini gerektiriyordu. Yoongi'nin kan bağı olup yaşayan bir ailesi yoktu ve olsaydı bile büyük olasılıkla hayatlarını başka birininki için takas etmeyi kabul etmezlerdi.

Seungho yavaşça iç çekti ve torununu nazikçe tutarak ayağa kalktı. Küçük çocuğu kurt vampir babasına götürmek için merdivene doğru yürüdü ama Jungkook daha hızlı bir şekilde Seungho'nun önüne çıktı. Gergin ve garip bir sessizlik anı oldu ama Jungkook kısa süre sonra bilmemesine rağmen örnek aldığı en büyük alfalardan birinin önünde diz çöktü.

Jungkook derin bir nefes aldı ve "Sana ve sürüne karşı yaptığım yanlış için çok üzgünüm. Yaptıklarım için derinden pişmanlık duyuyorum. Yaptığım şey utanç verici ve haksız, bu yüzden beni affetmeme hakkın var. Ben anlarım eğer-"

"Kalk"

Jungkook boğazındaki yumruyu yuttu ve tereddütle ayağa kalktı, böylece Kim Seungho ile yüz yüze geldi. Yüzüne bir tokat atılmasını, hatta bir zamanlar Seokjin'in yaptığı gibi üzerine tükürülmesini bekliyordu ama omzuna bir el konduğunda şaşırmıştı. İnanamayarak, sanki bir tür uzaylı nesneymiş gibi Seungho'nun eline bakıyordu.

Seungho "Beni tiksindiriyordun ama artık değil. Bardo'dan geçmek bana gerçekte kim olduğunu gösterdi ve ben seni anlamayı öğrendim" dedi ve elini geri çekti. "Seni uzun zaman önce affettim."

Jungkook'un gözleri şokla hafifçe açıldı ama kısa süre sonra yerini rahatlama aldı. Kollarını iki yanında tutuyor ve saygıyla 90 derece eğiliyordu. Buna tanık olan kurt vampirler, alfalarının eylemleri karşısında şaşkına döndüler çünkü o, bırakın bir insana, bir yabancıya asla bu kadar saygı gösterecek bir tip olmamıştı.

Jungkook, "Affın için teşekkürler Seungho-ssi" dedi.

Seungho küçük bir gülümsemeyle torununu babasına uzattı. Jungkook'un tavşan sırıtışı, oğlunu kollarına alıp bebeğin yanaklarını öperken hiç bu kadar parlak olmamıştı. Seungho, basit bir bakışla Jungkook'un bu küçük çocuğu her şeyden çok sevdiğini söyleyebilirdi.

Seungho, "Sen iyi bir babasın. Harika bir oğul yetiştireceksin" dedi

"Onun da oğlun kadar güçlü fikirli, zeki ve kibar olmasını diliyorum"

Seungho gülümsedi"Sözünü ettiğin tüm bu niteliklere sahipsin. Eminim torunum onu ​​büyüten iki inanılmaz babayla kendisinin en iyi versiyonu olacak."

Seungho, oğullarının yanına gitmek için arkasını dönmeden önce başıyla onayladı ama Jungkook onu durdurdu.

"Seungho-ssi, sana bir soru sormak istiyorum" dedi aniden Jungkook.

"Oğlunuzla evlenmek için onayınızı alabilir miyim?" diye sordu.

Seungho, Jungkook'un Seokjin ile evlenme isteğinin artık sadece bebek yüzünden olmadığını biliyordu.

Seungho samimi bir gülümsemeyle "Her zaman benim onayıma sahip olacaksın oğlum" dedi.

***

"Seokjin-ah!"