HYBRID/JINKOOK(TR)

four

Önemli bir görev artı beta kurdu ziyaretinden sonra, Taehyung sabahın 3'ünde soğuk bir duş aldı. Oldukça tazelenmiş hissediyor ve güzel kurdun hayatta olduğundan emin olduğu için artık kafası o kadar da ağır hissetmiyordu. O sadece kurdun hayatta kalacağını umuyordu.

"Neresi-"

Taehyung, duşun hemen dışından gelen çok tanıdık bir sesle tiz, kulakları sağır eden bir çığlık attı. Vücudunu perdeyle örttü ve kafasını dışarı uzattığında bakışları alfasınınkilerle buluştu. Yüzünde sinirli bir ifade belirdi ve Jungkook'a yumruk atmak için yumruğunu salladı ama alfanın refleksleri hızlıydı ve darbeden kolayca sıyrıldı.

"Neden mahremiyetimi ihlal edip duruyorsun?! Önce ben sevişirken odama daldın, şimdi de ben duş alırken banyoya dalıyorsun! Yemin ederim-"

Taehyung'un bağırması ağzına bir yumruk gelince yarıda kaldı.

"Orospu çocuğu," Taehyung kısık sesle mırıldandı ve ağzındaki kanı sildi.

"Bana bağırma ya da küfretme. Ben senin alfanım," dedi Jungkook sakince.

Taehyung Jungkook'a ters ters baktı.

"Getirin" demeden önce öldürücü bir ifadeyle dışarı çıktı. "Ben çıplağım."

Jungkook alaycı bir gülümsemeyle "Çıplak vücudundan çok daha rahatsız edici şeyler gördüm dostum" dedi.

Taehyung kaşlarını çattı ve vampir hızıyla havlusunu alıp kendini kurulamadan, pijamalarını giymeden ve kollarını başının arkasında birleştirip yatağına uzanmadan önce musluğu kapattı. Jungkook banyodan eğlenmiş bir ifadeyle çıktı ve kollarını kavuşturmuş yatağın yanında durdu. Taehyung sanki dünya kadar zamanı varmış gibi orada öylece yatıyordu.

Jungkook, "Benimle ava çıkmak ister misin diye sormak için daha önce odana gelmiştim ama sen burada değildin," dedi.

"Dışarıdaydım," dedi Taehyung basitçe.

"Nerelerdeydin?"

"Sadece bir yürüyüş."

"Gece 1'de neden yürüyüşe çıktın?"

"Çünkü öyle istedim."

Normalde Jungkook, başka biri onunla böyle konuşsa sinirlenirdi, ama arkadaşlıkları sayesinde Taehyung'un soğukkanlı davranışlarına göz yumma konusunda ustalaşmıştı.

Jungkook, "Seni sevdiğim için minnettar ol. Aksi takdirde benimle bu şekilde konuştuğun için bodruma kapatılır ve temel ve sosyal ihtiyaçlarından mahrum kalırdın," dedi.

"Ayy! Kalpsiz alfa melezi az önce beni sevdiğini mi söyledi?!" Taehyung hayranlıkla kıkırdadı.

Jungkook odadan çıkmak için kapıya doğru yürümeden önce can sıkıntısından diliyle yanağının içini dürttü.

"Şaka bir yana," dedi Taehyung ve yatağında dimdik oturdu, "Sana söylemem gereken bir şey var."

Jungkook, Taehyung'a baktı ve "Ne oldu?" diye sordu.

"Ölen alfayı hatırlıyor musun?"

Jungkook, "Geçişi tamamlamayı reddetmek tamamen onun kararıydı, bu yüzden kendini öldürdü," dedi, "Ama evet, onu hatırlıyorum. Neden soruyorsun?"

"Sürüde kaç kurt olduğunu hatırlıyor musun?" diye sordu Taehyung.

Jungkook'un dudakları, sürü üyelerinin sayısını hatırlamaya çalışırken yana doğru kıvrıldı ama alakasız ayrıntılara asla dikkat etmediği için hiçbir fikri yoktu. Kurbanlarını asla saymadığını herkes bilirken, kendisine neden böyle bir soru sorulduğu konusunda kafası biraz karışmış durumdaydı. Bir şeyler olmuş olmalı.