Kitap adı: Teftiş
Yazar/şair: Josh Malerman
Tür: Gerilim, distopya, gizem (?)
Yayınevi: İthaki Yayınları
Tavsiye ettiğim yaş grubu: +16
Naçizane puanım: 7/10
Sayfa sayısı: 441
Tahmini okuma süresi: 8 gün
Estetik:
Alıntılarım:
Neden?
Neden insanlar kendilerine bir eş buldukları zaman böylesine değişiyorlardı?🏢
K asıl önemli olanın bulacakları şey değil, o şeyi bulmak üzere çıktıkları yolculuk olduğuna inanmaya başlamıştı.
🏢
Çünkü kadınlar dikkat dağıtmazlar. İlham verirler.
🏢
"Yalnızca büyüyoruz. Hepsi bu. Buna değişim denir. Ve değişim korkutucudur."
🏢
"Zira bildiğin her şeyi tek bir kaynaktan öğrenmekten daha kötü bir şey varsa o da duyduklarına körü körüne inanmaktır."
🏢
Bir zamanlar çok yakından tanıdığınızı düşündüğünüz iki düzine yabancıdan daha korkutucu ne olabilir ki?
🏢
Ne yazık ki sevdiğimiz insanları tanıyamayabileceğimiz günler gelip çattı.
🏢
"Sizi korkutan nedir?"
"Sürprizler."İncelemem:
"Teftiş" ünlü korku-gerilim yazarı Josh Malerman'dan okuduğum ilk kitap oldu. Beklentilerimi çok yükseltmesem de yazarın popülerliği ve konunun ilginçliği kesinlikle ilgimi çekmişti. Ve şunu söylemeliyim ki yer yer beklentimin altında yer yerse üstünde kaldı.
Öncelikle "Teftiş", kitaptaki küçük bir grup için bir nevi distopya sayılabilecek, özellikle sonlara doğru gerilim ve macera da içeren ama türünü tam olarak kestiremediğim bir kitap. Ama kesinlikle korku türünde değil, yazarın diğer kitaplarını düşünmeyin.
Konusundan bahsedecek olursam... Alfabe Oğlanları adlı bir grup erkek çocuk B.A.B.A. diye bildikleri Richard adındaki bir adamın gözetimi altında Ebeveyn denilen kule gibi bir yapıda yaşıyorlar. Kitabı hem J adlı 13 yaşındaki erkek çocuktan hem B.A.B.A.dan hem de erkek çocuklara kitaplar yazan Lawrence Luxley takma adlı Warren Barret'ten okuyoruz. B.A.B.A, erkeklerin kadınlardan haberinin olmadığı ve iyi bir eğitim aldıkları bir dünyada ne kadar başarılı ve faydalı olabileceklerini kanıtlamak için bu deneyi yapıyor. Bebeklerinden kurtulmak isteyen ailelerden aldıkları erkek çocukları doğuştan itibaren dış dünyadan ve özellikle de kadınlardan izole şekilde yetiştiriyorlar. Öğretmenleri, yazarları, mahkumlardan oluşan personelleri var. Ve çocuklar her gün Teftiş denilen bir muayeneye maruz kalıyorlar. Böylece onlara göre bir hastalığa yakalanıp yakalanmadıkları ortaya çıkıyor, bizse biliyoruz ki kadınları, Tanrı'yı, dış dünyayı öğrenip öğrenmedikleri araştırılıyor. Ayrıca bir de kimsenin bilmediği Köşe denilen bir yer var ki Teftiş'ten geçemezseni gönderiliyorsunuz. Zamanında iki Alfabe Oğlanı bu şekilde gönderilmiş. Bir gün yazarımızın vicdan azabıyla dolup kadınlardan, içkiden, zevkten, şehirlerden vb. bahsettiği bir kitap yazıp çocuklara dağıtması ve kaçmasıyla işler karışmaya başlıyor. Ama tabii asıl bomba olayı söylemiyorum ki spoiler olmasın.
Açıkçası benim ilgimi çeken ve beni cezbeden bir konusu ve kurgusu vardı. Yazar çoğu şeyi detaylıca düşünmüş ve kitap bittiğinde bu konuda tatmin oluyorsunuz ama aklınıza yatmayan şeyler de oluyor. Örneğin öğretmenler de mahkum mu? Çok zeki olan bu çocuklara nasıl eğitim veriliyor? Bu adam ne kadar zengin ki yıllardır iki düzine çocuğa devletten gizli şekilde bir ormanda bakıp bir de mahkumlara para ödeyebiliyor?
Tarihte daha önce çocukların üzerinde yapılan acımasız deneyler olduğu artık biliniyor ve belki dünya üzerinde bir yerlerde bu tarz deneyler yapılıyor bile. Böyle düşününce kitap biraz daha ürpertici oluyor bence.
Gelgelelim kitabın konu-kurgu yönünü ve mantığını sevdiğim halde anlatımıyla ilgili bir sorun yaşamış olmalıyım ki kitabı bitirmem neredeyse asırlarımı aldı. Yanında kaç kitap bitirdim sayamadım bile. Aslında dilini sevsem de yazarın bir şeyler sanırım bana eksik geldi ya da yanlış bir zamanda okudum. Muhtemelen ikincisi.
Spoiler vermeden çok da bir şey diyemeyeceğimden kısaca sonunun beni şaşırttığını ve biraz hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim. Böyle vahşi bir son beklememiştim.
Genel olarak tavsiye edebileceğim ama +16 diyebileceğim de bir kitap. Cinsellik gibi unsurlar olmasa da kitabın sindirilmesi gerekiyor ve yer yer de vahşet ve şiddet unsurları ve argo içeriyor.
Kitabın bir kısmına kadar İthaki'nin bilim kurgu klasiklerinden birini okuyormuş gibi hissettim ben. Kitap bilim kurgu türünde olmasa da bu tarz serileri sevenlere tavsiye edebilirim. Yazarın anlatımını diğer kitaplarından seviyorsanız da tavsiye ederim. Ama çok da hareketli olmayıp yavaş ilerleyen, aşk unsuru içermeyen, soğuk ve karanlık havalı kitaplar sizlik değilse bence uzak durun.
Siz de okuduysanız düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Okusam?
Non-Fiction#1 -inceleme (28.06.24) #1 -kitaptavsiyesi (18.12.22) #3 -alıntı (22.12.22) #1 -şair (23.06.23) İçerisi bir kütüphane, sen de gelsene? (Kitap adları bölüm adlarında yazıyor ve bulunması kolay olsun diye de alfabetik şekilde dizili) Okuyacak kitap ar...