Ah'lar Ağacı 👍🏻

158 11 7
                                    

Kitap adı: Ah'lar Ağacı

Yazar/şair: Didem Madak

Tür: şiir kitabı

Yayınevi: Metis Kitap

Tavsiye ettiğim yaş grubu: +14

Naçizane puanım: 9/10

Sayfa sayısı: 76

Tahmini okuma süresi: 2 gün

Estetik/fanart:

Estetik/fanart:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alıntılarım:

...

Kim bir şairi kırsa
Şair gider uzun bir dizeyi kırar mesela
Bilirim kim dokunsa şiire
Eline bir kıymık saplanacak.
Bilirim kırılmış dizeleri tamir etmez zaman
Yorgunum oysa
Durmadan kendime bir tunç uyak aramaktan.

🫑

Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kağıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!

Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım ...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!

🫑

...
Ne diyecektin, ne söyleyecektin
Şairlerin şahı olsan,
Bir AH'dan başka.
Bana yıllarca, bunca sözü boşa söylettin.
AH!

🫑

...
Susan kadınlar vardı
Ben susamamıştım
Ama herkes içmişti.
...

🫑

Yeni bir şarkıya başla
Hem şarkı dediğin şarttır yaşamaya
...

🫑

...
Camdan pabuçlarım kırık
Prens de bulamaz beni artık.
Hayata söyleyin bundan sonra gitsin
Anlamını masallarda arasın
...

🫑

...
Kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum
Onu orada
Beş parmaklı bir çınar yaprağı gibi unuttum.
Kalbim!
...

🫑

...
Tüm hayatı okşamak istedim kedilerin şahsında
Tüm sarı, tüm kara, tüm yumuşak.
...

🫑

Muhabbet kuşumuz öldü
Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak
Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna

🫑

...

Ya siz,
Nasıl bilirdiniz çocukluğunuzu ey cemaat?
Nasıldı
Öldürdüğünüz birinin cenaze namazını kılmak?

🫑

...
Bıçağın ucundaydı insanların hafızası
"İnsan unutandır
ve insan unutulmaya mahkum olandır."
...

🫑

Güzin Ablası kitaplar olan bir kızdım,
İçim sıkılmasa o kadar
Tek bir satır bile okumazdım.
...

🫑

...
Yapıştırsam da parçalarını hayatımın
Su sızdırıyordu çatlaklarından.
...

İncelemem:

Çok güzeldi.

Didem Madak, adını sıkça duyduğum ve kitaplarını merak ettiğim ama açıkçası bir fikrim ya da büyük bir beklentim olmayan bir şairdi. Bu yüzdendir belki kitaba başladığım andan itibaren her sayfada alıntılanacak yerler, beklemediğim kadar iyi şiirler görünce çok şaşırdım. Normalde kurallı, kafiyeli şiirleri seven biriyim, bana göre serbest tarzda bir şiiri herkese beğendirmek çok zordur ve ben de çok nadir birkaç şairde beğenir ve keyifle okurum. Bu yüzden bu kitapta da bu durumdan korkmuştum ama korkulacak hiçbir şey yokmuş.

Anlatılacak çok bir şey yok. Gerçekten çok iyiydi.

Genelde şiir piyasası erkek şairlerin egemenliği altındadır, kadınların yazdıkları pek beğenilmez ya da ünlenemez. Bu algıyı yıkabilecek birkaç kişiden biri olmuş bence. Oscar Wilde'ın bir sözü var "Mutlu Prens" kitabında geçen: "Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşık acı çeker ve susar.". Açıkçası o erkek şairlerden o kadar fazla aşk ve kadın üzerine şiir okuduk ki bazıları gerçekten çok güzel olsa da fazlası bir süre sonra bayıyor insanı -şahsi düşüncem.

Didem Madak'ın şiirleri öyle değil. Her konuyla ilgili şiiri vardı bu kitabında. Ve özellikle de günlük hayattaki basit kelimeleri öyle güzel serpiştirerek kullanmış ki takdir edilesi. Ev hanımlarının her gün yaptığı işlerden seçtiği kelimeleri görseniz bir şiirde geçtiğine inanmazsınız -dolmalık biber, terlik, çamaşır vs.- ama o yazdığında o kelime tam da oraya aitmiş gibi hissettirdi.

Çoğu şiir kitabının olduğu gibi incecik bir kitaptı, okuması kolay olsa da altta yatan anlamları düşünmek gerekiyordu.

Şairimiz 41 gibi genç bir yaşta ölmüş. Onda da 35 yaş yolun yarısından fazlası olmuş. Kansere yenik düşmese daha kim bilir neler yazarmış diye düşünüyor sonra kanser olmasa neler yazardı diye düşünüyorum. Ama şöyle söyleyeyim ki bu kadar güzel yazamazdı. Şiir insan hayatındaki acılardan besleniyor ve bu kitapta da ölümün bahsini ve acıyı sıkça görüyorsunuz.

Daha fazla uzatmak istemiyorum. Şiir çok öznel bir kitap türü o yüzden çok da denecek bir şey yok. Ama ben genel olarak rahatlıkla tavsiye edebilirim. Didem Madak'ın diğer kitaplarını da okuyacağıma eminim.

Siz de okuduysanız düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz:

Siz de okuduysanız düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ne Okusam?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin