Ne Okusam?

Kül Krallığı 💫

Kitap adı: Kül Krallığı (Cam Şato serisi 7. kitabı

Yazar/şair: Sarah J. Maas

Tür: fantastik, epik, macera, gizem, romantik, genç-yetişkin romanı

Yayınevi: Dex Kitap

Tavsiye ettiğim yaş grubu: +16

Naçizane puanım: 10/10

Sayfa sayısı: 960

Tahmini okuma süresi: 6 gün

Estetik:

Alıntılarım:

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok uzun zaman önce küle dönen bir ülkede krallığını çok seven, genç bir prenses yaşarmış...

🫎

"Bir dostu şereflendirmeye geldik. Buraya gelmemizin nedeni... Aelin Galathynius'a verilen sözü tutmak. Onun bize söz verdiği şey için savaşmak."
"Neymiş o peki?"
"Daha iyi bir dünya."

🫎

"Muharebe pek hoş olmayacak. Muhtemelen yeniden kusacaksın. Fakat bu korkunu unutma, olur mu? Mücadele etmeye değer bir şeylere sahip olduğun anlamına gelir bu korku... Çok değer verdiğin, kaybetmenin hayal edebileceğin en kötü kader olduğu bir şey. Ovadaki şu pislikler var ya? Onlarda eksik olan bu. Onların uğruna savaşacakları hiçbir şey yok. Sayımız onlar kadar çok olmasa da bizim savunmaya değecek şeylerimiz var. Bu yüzden de korkumuzu alt edebiliriz. Onlara karşı savaşabiliriz. Sonuna dek. Dostlarımız, ailemiz için... Sevdiklerimiz için... Sevdiklerimiz için korkumuzu yenebiliriz. Yarın bunu anımsa. Kussan, bütün geceyi tuvalette geçirse de. Uğruna savaşacak bir şeylerimiz olduğunu ve bunun bizi hep galip getireceğini unutma."

🫎

"Sadık bir dostun nadir bulunan bir şey olduğunu öğreneceksiniz majesteleri. Öyle kolay kurban edilemezler."

🫎

Kim olmak istiyorum?
"Dostlarıma layık biri. Krallığına layık bir kral. Mutlu..."

🫎

Olmak istediğin neyse o ol.

İncelemem:

Tüm "Cam Şato" serisini ikinciye okumamın ardından "Kül Krallığı" incelememi de diğer kitaplara yaptığım gibi yenilemek istedim.

"Kül Krallığı", Sarah J. Maas'ın "Cam Şato" serisinin 7. ve son kitabı. Serinin tüm kitapları kalınken bu kitap 950 sayfanın üzerinde. Yani bu seriyi okuyanlar uzun soluklu bir serüvene bu kitapla veda ediyorlar ve açıkçası bence bu oldukça zor. Şahsen benim açımdan özellikle de ilk okuyup bitirdiğimde çok zor olmuştu. Onca karaktere veda etmek, onların birbirlerine veda etmesi... Kalbimi çok burkmuştu. Seri bu kadar uzun, yazar bu kadar yetenekli, karakterler bu kadar iyi, mekanlar bu kadar detaylı, olaylar bu kadar iyi kurgulanmış olunca bu çok normal değil mi?

Tabii böyle bir seriyi Dex'in nasıl kötü çeviri, kalitesiz baskı ve yazım hatalarıyla bozduğuna değinmeye başlarsam inceleme bitmez, o yüzden sadece bu kadar diyorum:/

Yazımın bundan sonrası serinin önceki kitaplarını okumayanlar için SPOİLER içeriyor o yüzden önceki kitapları okumayanlar, lütfen okumayın. Aelin'in "Fırtınalar İmparatorluğu"nda Maeve'e esir düşüşü, Aelin'in Terrasen ordusuna yaptığı büyük müttefik katkısı ve "Şafak Kulesi"nde Chaol ve Nesryn'in büyük bir orduyu, Yrene'inse şifacıları arkasına almasının ardından "Kül Krallığı" gümbür gümbür başlıyor.

Karakterler başka başka yerlere dağılmış, Aedion ve Lysandra'nın, Elide ve Lorcan'in arası kötü, Aelin ve Rowan ayrı, Fenrys de esir, Chaol, Nesryn ve Yrene'in bir ordusu var ama süren savaşa yetişebilmek için zamanları yok, Dorian ve Manon'ın ise işleri başlarından aşkın. Maeve ve Erawan ise tabii durdukları yerde durmuyor, boş oturmuyorlar.

Tüm bunları okumak, yeni gelen onlarca karakteri tanımak, eskilerle karşılaşmak bence çok hoştu. Şahsen 950 sayfa boyunca ne okumaktan yoruldum ne de sıkıldım. Kitabı okurken kızdım, ağladım, güldüm, şaşırdım. Detaylara bayıldım.

Fantastik serilere alışkın olan ve okumaktan hoşlanan herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir seri. İlk kitapları çerezlik severlere hitap ederken devamı epik severlere uygun, herkesin bir şekilde gönlünü yapıyor yani.

Gerçekten güçlü kadın karakterler görmek isteyenler için çok uygun çünkü bu kitapta bir değil belki onlarca güçlü karakter görüyoruz. Anneler, kızlar, kardeşler, sevgililer, dostlar... Fiziksel ve psikolojik olarak, her halleriyle... Bilemiyorum, sadece tavsiye edebileceğim bir seri... Okuyun, okutun.

Siz de okuduysanız düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz: