Kraliçe 👍🏻

30 8 0
                                    

Kitap adı: Kraliçe (Kraliçe serisi 1. Kitabı)

Yazar/şair: A. G. Howard

Tür: fantastik, macera, romantik, retelling, gençlik romanı

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Tavsiye ettiğim yaş grubu: +16

Naçizane puanım: 9/10

Sayfa sayısı: 400

Tahmini okuma süresi: 6 gün

Estetik:

Alıntılarım:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alıntılarım:

"Senin aşkın, ihtiyacım olan tek büyü."

🕳

"Bu da bir ruhun özünü oluşturur. Umutlar, hayaller ve sevgi..."

🕳

Karşımdaki çarpık manzarayı sonsuza kadar elimde tutabilmek için tuval ve malzemelerimin yanımda olmasını diledim.

🕳

"Bir sanatçı yalnızca eseri kadar iyi olabilir."

🕳

"Ben kemiklerine kadar yorulmuş bir adamım."

İncelemem:

"Kraliçe" A. G. Howard'ın "Alice Harikalar Diyarında"dan uyarladığı fantastik serisinin ilk kitabı. Yazarın sanırım hem bu seriye dair hem de başka kurgularda kitapları varsa da bizde bu serinin üç kitabı çevrilmiş durumda.

Açıkçası bu kitaba büyük beklentilerle başlamadım, puanı düşük gözükmüştü ve hakkında bir sürü övgüler duysam da serinin kapakları da kötü olup yurt dışında da pek bilinmediğinden çok sevmeyeceğimi düşünmüştüm. Ama puanımdan da anlayabileceğiniz gibi oldukça sevdim.

Baştan okuması oldukça kolaydı ve hızla aktı, gençlik-fantastik kurgusuydu. Karakterler az da olsa onları sevdim. Ortaları geçtiğimde biraz yavaşladım. Bunun sebebi büyülü dünyanın fazla büyüsünün biraz beni bayması oldu ki bu da doğru zamanda okumadığımdan sanırım. Ama sonra sonunu yine merak içinde hızla okudum.

"Alice Harikalar Diyarında", okuduğum ama bana pek de bir şey hissettirmediğinden çok da sevemediğim bir kitap olmuştu. "Aynanın İçinden" adlı ikinci kitabını ise okumadım. Öncelikle bu seriyi okumak için Lewis Carroll'ın bu kitaplarınızı okumanız elzemdir diyemem ama okunmasının çok büyük faydası var diyebilirim. Özellikle çoğu şeyi unutsam da onlara dair bu kitapta yine de işime yaradılar. "Aynanın İçinden"i okumadığımdansa bayağı bir şeyi kaçırdım gibi hissettim.

Yazar "Alice Harikalar Diyarında"yı o kadar iyi benimseyip özümsemiş ki size anlatamam. Puanımın çoğu da ona gidiyor. Ben başlarken direkt olarak Alice'in farklı bir uyarlaması diye düşünmüştüm ama öyle değil. Özellikle kurgusu çok başarılı bu konuda. Bu yüzden kısaca konusundan bahsetmek istiyorum.

Alyssa isimli bir ana karakterimiz var. Kendisi Lewis Carroll'ın kitabını yazarken esinlediği söylenen Alice'in büyük büyük torunu gibi bir şey. Annesi Alison, Harikalar Diyarı'yla ilgili bir şeyler görüp hayvanlarla konuşuyor falan diye deli damgası yiyerek hastaneye yatırılmış. Ondan önce büyükannesi ise uçabileceğini sanarak kendini bir binadan aşağı bırakmış. Annesinin dediğine göre Alice'in soyundan gelen kadınların üzerinde bir lanet var. Bu lanet Harikalar Diyarı'na gidip bozmayı bir yerden sonra gerekli kılıyor. Ergenliğine girdiğinden beri böceklerin sesini duyan ve onları susuturmak için öldüren ve tuhaf olaylara şahit olan Alyssa da babasının annesine şok tedavisi uygulatacağını öğrenince ve gece kelebekleriyle ilgili önemli bir şeyler yaşanınca Harikalar Diyarı'na gitmeye karar veriyor. Yıllardır içten içe komşularının oğlu Jeb'e aşıkken ve o da gıcık sevgilisiyle Londra'ya taşınacakken bu onun için pek zor olmuyor. Ama Jeb'in de büyülü bir şekilde kendisiyle Londra'da tavşan deliğiyle Harikalar Diyarı'na gelmesiyle işlerin boyutu değişiyor. Hele hele bir de yıllardır rüyalarına girip onu harikalar Diyarı'na hazırlayan yakışıklı ve gizemli Morpheus (Bilge Tırtıl) da kızımızın aklını karıştırmaya başlayınca "Amanın aşk üçgeni de mi geliyor?" oluyoruz.

Açıkçası aşk üçgenlerini gerçekten iyi yazıldıklarında severim, bundaki hoşuma gitti ve devamında nasıl ilerleyecek diye seriyi merak ediyorum. Ama diğer kitaplarını okumaya en azından şimdilik devam etmedim.

"Reading slump"ta olup okuma güçlüğü çekenlere özellikle tavsiye etmem. Ama değişik bir fantastik dünya arayanlara şiddetle öneririm. "Alice Harikalar Diyarı" kitabını sevseniz de sevmeseniz de seveceğinizi düşünüyorum bu kitabın, ben şahsen dünyanın çok daha iyi anlatılıp detaylıca yansıtıldığını düşünüyorum. Yazar çok iyi yerlerde uyarlandığı eserden değişikliklere gitmiş. Ve farklı yapmak istediği konuları çok iyi açıklamış. Bu sebeple okuduğum en iyi uyarlamalardandı diyebilirim.

Sadece bunlar da değil kitap aynı zamanda beni şaşırtan noktalara girdi ve beni ters köşe yapmayı da başardı. Şahsen önemli bir konu tam yerinde gibi bitmişken serinin devamında yazar olayları nasıl karıştıracak bilemiyorum ama diğer kitapları sanırım bu kitabından daha çok sevilmiş.

"Alice Harikalar Diyarında"nın evreninin üzerine kurulu, bana "Zalim Prens" havası da veren bir kitap oldu. Okumadım ama "Kalpsiz"e benzetilebiliyor galiba. Bahsettiğim kitapları sevenlere özellikle tavsiye ederim. Bunun dışında hep birbirine benzer fantastik evrenlerden farklı bir arayıştaysanız, "seçilmiş kişi" temasını seviyorsanız, "aşk üçgeni", "kanatlı kötü çocuk" tarzı bazı kalıpları görmeyi seviyorsanız da tavsiye ederim. Aşk, aile ve dostluğu bolca büyüyle harmanlanmış bir şekilde okuyacaksınız.

Pek sevemediğim konular; daha fazla önemli karakter görmek istediğim halde daha fazla gelip geçici karakter görmem, kitabın biraz fazla uzun hissettirmesi gibi şeyler oldu. Ki daha doğru bir zamanda okusam muhtemelen bunlara da takılmazdım.

Siz de okuduysanız düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz:

Ne Okusam?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin