Kitap adı: Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin
Yazar/şair: Amal El-Mohtar, Max Gladstone
Tür: bilim kurgu, mektup, macera, gizem, roman
Yayınevi: İthaki Yayınları
Tavsiye ettiğim yaş grubu: +16
Naçizane puanım: 7/10
Sayfa sayısı: 200
Tahmini okuma süresi: 3 gün
Estetik/fanart:
Alıntılarım:
Umut bir rüyadan ibaret olabilir. Ama gerçekleştirmek için savaşacak.
İncelemem:
"Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin", yurt dışında ilk çıktığı zamanlar sık sık gördüğüm ama pek de ilgimi çekmeyen bir kitaptı. Çevrildiğini görünce ve adına da dikkat edince ister istemez ilgimi çekti.
Sizce de adı çok ilgi çekici ve hoş değil mi?
Aldıktan sonra hevesim yeniden kaçmışken iki yazardan iki karakter yazıldığını öğrenmemle yeniden okuma isteğim vuku buldu.
Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse kitapta sadece iki karakter var ve onlar da Kırmızı ve Mavi. Bir yazar birini bir yazar birini yazmış. Bu iki karakterden birer bölüm yaşadıklarını ve birer bölüm de onlara karşı taraftan gelen mektubu okuyoruz. Kitabın çok bir konusu veya anlatabileceğim bir şeyi olmadığından bana göre artı ve eksi yönlerini belirtmek istiyorum ki kafanızda bir şekil oluşsun.
+İki yazarın iki karakter yapması ve birbirine karışmaması, karakterlerin karakteristik olarak birbirinden farklı oluşu -bence oldukçe orijinaldi.
-Bunu 1000kitap'ta birinin yorumunda gördüm ve çok mantıklı geldi. Denmiş ki iki farklı çevirmen çevirisini yapsaydı keşke, böylece dil ve anlatım farkı daha net anlaşılırdı. Buna katılıyorum. Bunu önlemek adına belki orijinalinden okunabilir ama kitapta geçen terimler ve cümle kalıpları bence zorluydu. Yani yüksek bir dil bilgisine sahip değilseniz okumanız pek mümkün değil gibi geldi bana.
+Zorlu anlatım iyi bir şekilde çevrilmişti.
-Şimdiki zamanla yazılmıştı ve bu İngilizcede çok göze batmasa da şahsen ben Türkçe okurken alışana kadar uzun bir süre rahatsız oluyorum. Aynı zamanda kimi yerde şimdiki zaman geniş zamana dönüyordu.
+Zamanda ve boyutlar arasında yolculuğun okuduğum en farklı kurgularındandı.
-Yazarlar zorlu ve orijinal bir işe girmiş olsa da ben şöyle bir sorun hissettim. Ya çok detaylı bir kurgu varmış kafalarında ama bize izah etme gereği duymamışlar ya da kafa karıştıran terim ve garip kalıplarla aslında kitapta pek de altyapı olmasa da varmış gibi hissettirmişler. Yani demem o ki kitap direkt olaya dalarak başlamış olabilir ama devamında bir şekilde durumu bize anlaşılır kılmalarını isterdim. Ya da ben tam hakim olamadım.
+Çok karakteri okumayı seven ben bu kitapta sadece iki karakterin olmasını çok iyi buldum. Daha fazlasına gerek yoktu.
-Daha şaşırtıcı ve çetrefilli olmasını beklerdim.
+Bölümlerin kısa kısa oluşu kolay bir okuma sağlıyordu. Ayrıca çevirmen ve yayına hazırlayanın notları çok yardımcı oluyordu.-Bu biraz SPOILER gibi olabilir ama karakterlerin düşman iki ajansın ajanı olarak eskiden birbirlerinin işlerini bozup birbirlerini öldürmek isterken çok kolay birbirlerini sevmeye başladıklarını hissettim. Evet onlara göre belki aradan yıllar geçiyordu ama mektup sayıları aynıydı.
+Mektuplaşma olayı ve bunun bildiğimiz mektuplar şeklinde olmaması güzeldi.
-Biraz daha tek bir konu yerine kurgu görmeyi isteyebilirdim.
+Farklı farklı medeniyetleri görmek ve havalarından kısa kısa solumak hoşuma gitti.
Genele baktığımda oldukça farklı bir kitap okuduğumu düşünüyorum. Gerçekten bir bilim kurgu, aşk ve mektuplaşma kitabı okudum. Ama beklentimin yine de altında kaldı. Bir sürü ödül almış olan bir kitap başında ilgimi çektiyse de sonlara doğru dikkatimi cezbetmemeye başladı. Özellikle tavsiye etmemekle birlikte zamanda yolculuk ve mektuplaşma konularını seviyorsanız daha önce benzerini okumadığınız bir kurguyla karşı karşıya olduğunuzdan okumanızı önerebilirim.
Siz de okuduysanız düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Okusam?
Non-Fiction#1 -inceleme (28.06.24) #1 -kitaptavsiyesi (18.12.22) #3 -alıntı (22.12.22) #1 -şair (23.06.23) İçerisi bir kütüphane, sen de gelsene? (Kitap adları bölüm adlarında yazıyor ve bulunması kolay olsun diye de alfabetik şekilde dizili) Okuyacak kitap ar...