Etkinlik bitmişti. Yetimhanenin büyük bir odasında iş için yemek düzenlenmişti. Yetimhanede çalışan herkes farklı farklı maslarda oturuyordu. Biz ise, müdür ve onun yardımcılarıyla başka bir masada oturuyorduk.
JONG-İN
Bu işi sizinle birlikte yaptığımız için çok memnunuz.
TAEHYUNG
Ben de memnunum Müdür Jong-in bey.
Müdür gülümsedi.
JONG-İN
Sizin için özel aşçı getirttirdim. Lütfen yemeğinizin keyfini çıkarın.
TAEHYUNG
Çok naziksiniz Müdür Jong-in bey. Teşekkür ederim.
Yemeğimden bir lokma alacakken çapraz masamda Jungkook'u gördüm ve göz göze geldik. Beni görünce gözünü devirip, oturduğu masada ki kişilerle konuşmaya başladı.
JAE
Efendim? Neden öyle duruyorsunuz?
Jae'ye döndüm.
TAEHYUNG
Ha? Ah ben-
Tam yemeği ağzıma alacakken, ağzım açık dona kalmıştım. Hemen yemeği ağzıma attım.
Ağzımdakini bitirdikten sonra Jae'ye doğru eğildim. Sadece onun duyacağı bir ses tonuyla;
TAEHYUNG
Otele dönerken bana bir sigara almayı unutma.
JAE
Anlaşıldı efendim.
TAEHYUNG
Bir de çakmak.
JAE
Tamam efendim.
1 saat boyunca masada sohbet ettik.
TAEHYUNG
İzninizle.
Ortamdan sıkılmıştım. Bu yüzden yetimhanenin bahçesine indim. Bir süre sonra ise Jungkook'u ağzında sigarayla yetimhane çıkışına doğru giderken gördüm.
Onu takip ettim.
Çıkışa geldiğinde durdu. Arkasındaydım. Tam sigarasını yakacaklan;
TAEHYUNG
Bu kaçıncı sigaran?
Jungkook irkildi ve bana döndü.
JUNGKOOK
Senin yüzünden sigaramı bile içememiştim. Yine mi sen?!
TAEHYUNG
Bana bir sigara verebilir misin?
JUNGKOOK
Resmime saygısızlık yapan birine sigara vermem.
TAEHYUNG
Resmine saygısızlık mı yaptım?
