ERTESİ GÜN
Taehyung ile aynı odada uyumuştuk. Çünkü Hoseok hyung uyuması için ona kendi yatağını vermişti. Fakat sabah uyandığımda Taehyung yoktu.
Yataktan kalktım ve elimi yüzümü yıkayıp, oturma odasına gittim.
JUNGKOOK
Ah cidden saat kaç olmuş hâlâ uyuyor. İzin günü diye içkinin bokunu çıkardı.
Hoseok hyung'un kafasını koyduğu yastığı aldım ve kafasına fırlattım.
HOSEOK
Siktir ne oluyor?!
Hoseok hyung kafasındaki yastığı kaldırdı ve bana baktı.
JUNGKOOK
Günaydın hyung'um.
Gülümsedim.
HOSEOK
Hyung'um muş. Ne diye uyandırıyorsun beni?
JUNGKOOK
Saat 12 olmuş.
HOSEOK
Eee? Bu gün izin günüm.
JUNGKOOK
Geç saatlere kadar uyumamalısın hyung.
HOSEOK
Her neyse, uykum kaçtı zaten. Taehyung hâlâ uyuyor mu?
JUNGKOOK
O...O uyandığımda gitmişti.
HOSEOK
Ah doğru! O yetimhane ile, çocuklara etkinlik düzenlemesi için anlaşmıştı. Ben izinli olsam da onun işini yapması gerek.
İfadesizce ama sızlayan kalbimle Hoseok hyung'a bakıyordum.
HOSEOK
Neden öyle bakıyorsun?
Çünkü Taehyung'ı düşünüyorum.
JUNGKOOK
Gözüm daldı. Bir şey yok. Hadi kahvaltı yapalım.
2 SAAT SONRA
Hoseok hyung ve ben televizyonda bir şeyler izliyorduk.
JUNGKOOK
Hyung.
Hoseok hyung bana baktı.
HOSEOK
Evet?
Boğazımı temizledim.
JUNGKOOK
Bir arkadaşım var.
HOSEOK
Arkadaşın mı var? Arkadaşın olduğunu bilmiyordum. Çünkü genelde hep tek başınasın.
JUNGKOOK
E-elbette arkadaşım var.
HOSEOK
Her neyse anlat bakalım ne oldu arkadaşına?
JUNGKOOK
Bu arkadaşım birini seviyor. Hayır birine aşık. Arkadaşım ve o, eskiden güzel zamanlar geçirmişler. Fakat arkadaşım onu daha sonra bir notla terk etmek zorunda kalmış. Fakat bunu isteyerek değil, zorunda olduğu için yapmış. Arkadaşımın aşık olduğu kişi, arkadaşımın yanına defalarca gelmiş ama arkadaşım ise onu geri çevirmiş.
Derin nefes alıp verdim.
JUNGKOOK
Daha sonra arkadaşım 7 yıl boyunca onunla görüşememiş. Zorunda kaldığı için uzaklara gitmiş. Her gün onu özlemiş, onun özleminden dolayı ağlamış. Şimdi ise arkadaşımın aşık olduğu o kişi, yakın zamanda karşısına çıkmış. Aşık olduğu kişi ise, onu çok özlediğini, yanında kalmasını ve bir daha gitmesini istemediğini söylemiş.
HOSEOK
Arkadaşın bir kore dizisinin içine falan mı düşmüş?
JUNGKOOK
Ah hayır dinle! Sence arkadaşım onunla birlikte kalmalı mı?
HOSEOK
Anlatmana bakılırsa ikisi de birbirini çok seviyor olmalı.
JUNGKOOK
E-evet.
HOSEOK
Belli ki arkadaşın içinde bir savaş veriyor olmalı. Savaşta olan şey, aşkta da vardır. Aşık olduğu kişi bir kale ve arkadaşın o kaleyi istiyor. Ama içinde yaşadığı bir diğer şey, o kaleyi yerle bir etmekten çok korkuyor olmalı.
Hoseok hyung, çok açık konuşmama rağmen, içimde yaşadıklarımı anlamıştı.
HOSEOK
Arkadaşına söyle aşkının peşinden gitsin. Kalede ona çok aşıksa, yerle bir olmaktan şikayetçi olmayacaktır.
Derin nefes alıp verdim.
HOSEOK
Kim bu arkadaşın? Adı ne? Güvenilir biri mi?
JUNGKOOK
Ah! 32 yaşındayım hyung, çocuk değilim. Arkadaşlarımı seçebilecek yaştayım.
HOSEOK
Ah tabi ya 32...Siktiğimin zamanı küçük Jungook'um hemen büyüyor.
Hoseok hyung yanıma gelip yanaklarımı sıkmaya başladı.
JUNGKOOK
Ne yapıyorsun?!
HOSEOK
Benim Jungook'um yaşlanıyor.
Hoseok hyung'u ittim. Gülüyordu.
JUNGKOOK
Yaşlanıyor muyum?!
Güldüm
JUNGKOOK
Neredeyse 40 yaşına gireceksin. Ah bir de ne zaman evlenmeyi düşünüyorsun? 36 yaşında evde kalmış bir hyung'um var.
HOSEOK
Evlenmek mi?! Hah! Krakerlerim yüksekte benim.
JUNGKOOK
Ne krakeri? balık krakeri mi? Kriter olmasın o.
HOSEOK
Her ne boksa işte. Önüme geleni beğenemiyorum. 36 yaşında da olsam, genç ve seksi görünüyorum. Kızı da erkeği de peşimde.
JUNGKOOK
Öz güvenine hayranım hyung.
Hoseok hyung göz kırptı ve kanepeye oturdu.
