- tuba pov
Okula gitmek için otobüs durağına doğru yürüyordum. Durak evimin yakınında olsa da biraz ıssız bir yer her gittiğimde sadece birkaç insan oluyor. Ama bugün kimse yok biraz korkuyorum umarım başıma bir sey gelmez diye düşünürken yerde birkaç kan lekesi gördüm.
Etrafa baktım kimse yok. Otobüs gelsin diye dualar etmeye başladım. Ne gelen var ne giden burada daha fazla beklersem başıma bir sey gelecek korkusuyla bugün okula yürüyerek gitme kararı aldım.
İstanbul diye geçen ama İstanbul olmayan bir yerde yaşadığımı biliyorum ama bu kadarı da fazla diye söylenirken yolu yarılamıştım. O sırada Betül'ü gördüm önden önden gidiyordu bu yaşadıklarımı anlatmak telaşıyla koşmaya başladım. Bir anda yanına geldiğim için korktu galiba hatta galibası yok bayılacak gibi hareketler yapıyor. Tam bir şovperest.
Otobüs durağını anlattım,pek bir şey söylemedi.
"Olum dikkat et bak kendine..."dedi. Cümlenin devamı için düşünüyordu galiba ama ne diyeceğini aşağı yukarı tahmin ettiğim için konuyu değiştirmeye karar verdim. "Bir daha o durağa uğramam olur biter" dedim.Yol boyu ikimiz de çok konuşmadık zaten iki dakikalık yolda ne konuşacaktık. Okula vardık bu okulun havası bana hep basık geliyor özellikle bizim sınıf rezalet bir havalandırmaya sahip.
Gelir gelmez Zehra'yı gördük. Yine uyuyordu zaten Zehra'yı uyanık gören cennetlik. Betül hemen
"Zehraaaaaa biz geldik hadi kalk" diye bağırdı. Sınıfta uyuyan kalmadı. Zehra hariç... Mübarek insan nasıl uyuduysa uyanmıyordu."Bu sabah ne oldu size onu anlatmam lazım"'dedim. Merve ve Betül Büşra telefonlarını bırakacak gibi oldular. Bırakmadılar sanırım anlatacağım şeyle ilgilenmiyorlardı ama yine de ayıp olmasın diye kafalrını azıcık bana çevirdiler.
Zehra da azıcık kafasını kaldırdı. Tam anlatacakken İkra geldi.İyi olmustu herkese (betül hariç) tek seferde anlatabilecektim. Anlattiktan sonra ilk tepkiyi İkra ve Zehra aynı anda verdi.
"Ya bu mk ülkesinden nefret ediyorum"
"He ya okula gidip gelmek bile dert olmuş " dedi Betül.Merve ve Betül Büşra da konuşacakken hoca geldi. Hoca yoklama alırken ben sıraya resim çizdim. Yasak dediklerinden beri yapmak daha eğlenceli hale geldi.
Gün yine monoton geçti. Betül Büşra ve Zehrayla resim kursuna gidecektik. Resim çizmek benim en büyük tutkum. Hayalim ise birgün kendi tasarladığım karakterlerle ve kendi yazdığım senaryoyla bir çizgi film yapmak. Bu yüzden resim kursuna başladım ayrıca resim kursuna gelen entel insanlarla dalga geçmek de diğer en büyük hobim olabilir.
Kurs girişi çok güzeldi her yerde çiçekler vardı. Kursun bir de küçük bahçesi vardı. Küçük dediğime bakmayın o kadar güzel dizayn edilmiş ki bahçeye girdiğim an kendimi bir kuş gibi hissediyorum (Okuldaysa kuşu küçücük bir kafese koyuyorlar önüne bir avuç yem koyup buna şükür et diyorlar. Yani en azından ben böyle düşünüyorum).
Burayı bu kadar sevmemin bir diğer sebebi de muhtemelen hocalarıdır gerçekten hepsi çok bilgili insanlar ayrıca hayalime destek veriyorlar.(Bir insanı sevmek için başka bir sebep düşünemiyorum). Bugün biraz ilüstrasyon çalıştık. Otobüse binip eve döndüm. Duraktaki kan kaybolmuş.
YOU ARE READING
Bu ışıltılı hayatı ben seçmedim askim
Teen FictionKüçük bir arkadaş grubunun her şeyiyle bağlarını ve hayallerindekini yaşatan hikayesidir. *bizim küçük arkadaş grubumuz hep vardı ve hep olacak*