Onun gözleri denizdi, bendim. Ama benim yeşil gözlerim onu çağrıştıran bir renge sahip değildi fakat kimsenin bilmediği bir şey vardı. Zamanında Haki takım elbisesiyle beni kendine hayran bırakan adam gözlerimin rengini hiç bu kadar farklı sevdirtme...
Uzun ve yorucu bir gecenin ardından ayakları sızlaya sızlaya en sonunda abisinin kucağında eve girdi Demet. Giydiği topuklu ayakkabılarla saatlerce aralıksız oynamanın acısını yaşıyordu. Barlas ise kardeşinin acısını biraz olsun hafifletmek için bir kovaya sıcak su doldurup önüne koydu.
Demet, ilk önce sıcak sudan korksada abisinin kaynar su getirmediğine sevinip ayaklarını kovanın içine soktu. Koltuğa biraz daha yaslanıp anın tadını çıkarırken Barlas, üstünü değiştirdi. Kısa lacivert pijamalık kaprisini ve kısa kollu lacivert tişörtünü giydi. Ardından dişlerini özenle fırçalayıp salona geri döndü.
Kardeşinin koltukta sızdığını gördüğünde ayakkabılık çekmecesinden havlu çıkardı. Kardeşinin baş ucuna gelip suyun içinden ayak tabanlarına masaj yaptı ardından sudan çıkarıp havluyla yavaşça sildi. Aynı işlemi diğer ayağı çin yaptıktan sonra kardeşini kucağına aldı.
Odasına girdiğinde Deniz tekrardan uyanmıştı. Yarı uykulu halde abisinin odadan çıkışını izledi. Yatakta oturur vaziyete gelip üstüne giydiği siyah cropu bir köşeye fırlatıp kulağındaki küpeleri ve parmağında ki yüzüğü çıkardı. Altında ki siyah şortu çıkarıp yatağın içindeki pijama takımını çıkarıp giyindi.
Ayaklarını yere değdirdiğinde eskisi kadar bir acı hissetmiyordu. Abisi yine her zaman ki gibi kardeşini bütün acılardan kurtarmayı başarmıştı. Makyaj masasının önündeki tabureye oturup makyajını sildi. Aslında her gece yatmadan önce vücuduna nemlendirici kremler sürüp yüzüne maskesini yapar tırnaklarıyla ilgilenirdi. Fakat o gece yorgunluktan bunların hiç birini yapmadan yatağına girdi ve uykuya daldı.
Ertesi sabah, saat 10:24
Barlas, güneş doğana kadar rahat uyuyamamıştı. Bazen bu şehirden gidip proje işlerini uzaktan halletmeyi düşünüyordu. Ansızın düşüncelerinden vazgeçip bu fikrin gereksiz olduğunun kanaatine varıyordu, bir nevi bir sürü sorun karşısında sadece iki şık arasında kalmıştı.
Sabah olduğunda üstünü değiştirip kahvaltıda yemek için fırına gitti. Geri döndüğünde kardeşinin hala uyuduğunu gördü. Mutfakta gürültü çıkarmamaya özen gösterip kahvaltı hazırlamaya başladı.
