Aradan iki gün geçmişti. Mehmet o sabah erkenden uyanmış ve kısa bir yürüyüş yapmak için evden çıkmıştı. Bir yandan yolda yürüyor diğer yandan da içinden şöyle geçiriyordu.
- Bugün büyük gün aslanım, heyecanım çok büyük. Ayşe ne diyecek acaba bana? Allah'ım bana evet desin ne olur.
Eve dönüş yolunda bir süre duraksadı ve daha sonra gülümseyerek derin bir oh çekti.
- Bekle beni bulgar kızı. Senin ağzından çıkan her sözcük çok değerli benim için. O zaman bugün için hazır olmalıyım.
Aysel Hanım ve kardeşi Raziye Hanım, evin bahçesinde kahvaltıyı hazır etmişti. Oğlunun yorgun halini görünce elindeki çaydanlığı masanın üstüne bıraktı ve daha sonra Mehmet 'in yanına geldi.
- Mari kızanım su gibi olmuşsun. Ayde kızanım git yıka yüzünü gözünü beya. Asta olmeysin kızanım.
Mehmet elini annesinin sırtına koydu ve daha sonra konuşmaya başladı.
- Sen isteysin de ben yapmaz mıyım anacığım. O zaman ben gidip yüzümü yıkeym anacığım.
Mehmet vakit kaybetmeden eve girdi ve daha sonra kısa bir duş aldıktan sonra üstüne çizgili bir gömlek ve altına da keten kumaştan bir pantolon giydikten sonra parfüm de sıkıp aynada kendisine doğru baktı ve daha sonra keyifle gülümsedi.
- Aferin be koçum ne güzel olduk beya. Ayde attele be aslanım.
Aysel Hanım, sırayla çayları doldurup yerine oturdu. Mehmet de oraya geldi ve annesinin ve babasının yanaklarına öptü.
- Aman ha bugün çok dua edin bana anam bubam. Bugün sevdiğim kızla buluşacağım. Heyecandan elim ayağım titriyor ama içim içime sığmıyor. Yeter ki duanızı eksik etmeyin anacığım.
Aysel Hanım duydukları karşısında keyifle gülümsedi ve Mehmet 'i yanağından nazikçe öptü ve daha sonra konuşmaya başladı.
- Maşalaa anasinın kara kızanına, büyümüşte sevdıgiyle buluşaymış. Allaa baatinı ve yolunu açık etsin kızanım. Ayde bakaam, güzel aberleeni bekleyz be kızanım.
Himmet Bey de karısının dediklerini can kulağıyla dinledikten sonra gülümsedi.
- Eee hanım büyüdü aslan parçası ve evlenecek yaşa geldi artık. Hayırlısıyla şu iş olsun da bizde bir gelin ve bir torun sevelim artık. Şansın daim olsun oğlum.
Mehmet anne babasını, teyzesini ve eniştesini, anneanne ve dedesinin ellerini öptükten sonra sevinçle sofraya oturdu ve sevinçle kahvaltısını yapmaya başladı.
Ayşe de onun kadar mutlu ve bir o kadar da heyecanlıydı. O gün izinli olduğu için evdeydi ve Mehmet ile buluşmak için erkenden uyanmış ve kısa bir duş aldıktan sonra üstüne toz pembe bir elbise giydi ve daha sonra uzun, kıvırcık saçlarını özenle taradıktan sonra annesi ve ablalarının yanına gelmişti.
Onun bu halini gören annesi sevinçle gülümsedi.
- Maşallaa benim kızanıma ne güzel olmuş üüle mare. Allaa saabine bagişlasın beya. Su gibi benim güzel kızanım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parçalı Hayatlar
Mystery / Thriller" bir zamanlar ne güzeldi her şey. Sabahları annemin o güzel ve bir o kadar da sıcacık sesiyle uyanırdım. Babamla beraber ikili bir biblo gibi birbirini tamamlar ve elleri hiç ayrılmazdı. Her şey bir rüya gibiydi ve ben de o yaşımda bir rüyanın için...