•Kulaksız•

1.9K 105 10
                                    

Naaaber

Yine beeen geldim

Geleneği bozmayalım ve Pamir'den devam edelim ^^

Pamir'den

Bir gündür dağdaydık. Anka hiçbir yerde yoktu. Kullandığı telefonun sinyallerinden bir yere kadar ilerlemiştik. Şimdi ise çember oluşturup sinyal etrafında arıyorduk.

Telsizden ses duymamla kendime geldim.

"Anka 2, Anka 1"

"Anka 1 dinlemede, söyle."

"Komutanım acil saat dört yönüne doğru gelin." dedi Sadi abi.

Yerimden dikkatlice kalkıp saat dört yönüne doğru ilerledim. Beş dakikanın sonunda denilen yere gelmiştim. Gördüklerimle şok oldum, bir kamp vardı ve  patlamıştı. Bu bizim bulmak için uğraştığımız ama koordinatlarına tam olarak ulaşamadığımız kamptı. Duman hâlâ tütüyordu, demek ki dün ve ya ondan önce patlatılmıştı.

"Anka 4, Anka 1"

"Anka 1 dinlemede"

"Komutanım burada bir işaret var, kampa yakın bir yerde kayanın üzerinde bir kuş resmi var." dedi Nergis.

"Ne kuşu?" diye sordum, Ne olur Anka olsun.

"Anka komutanım." dedi.

"Anka görevi tamamlamış, muhtemelen saklanıyor. Tim, toplan!" diye komut verdim. Neden iletişime geçmemişti.

"Komutanım düğün var." dedi Ateş, gülüyordu. Bu çocuk zır deliydi.

"Kaç kişiler Ateş?" dedim, sert sesimle.

"Halay baya uzun olacak gibi, sekiz pikap, her pikapta altı kişi var. Biz hariç kırk sekiz kişi uzunluğunda." dedi, sesi keyifli geliyordu.

"Ateş sen manyak mısın? Cephanemiz az, geri çekiliyoruz. Yerinizi belli etmeyin!" dedim, buraya gelirken bir çatışmaya girmiştik. Cephane azdı. Destek ekip çağırsak bir saate anca gelirdi, daha da uzun sürebilirdi ve bizim bir saat dayanacak cephanemiz yoktu.

"Komutanım çok geç, fark edildim." dedi Hafız.

"Siktir, çabuk mevzilenin. Tek birinize bile bir şey olmayacak." diyip ben de mevzilendim. Çatışma başlamıştı. Şarjörü değiştirdim, son şarjörümdü bu.

"Ne durumdasınız?" dedim telsize doğru.

"Komutanım benim mermim bitti." dedi Sadi abi.

"Benim son şarjör." dedi Ateş.

"Benimde bitti." dedi Nergis.

"Bizde de durum farklı değil komutanım." dedi Semih.

"Gerekirse ölün ama sakın esir düşmeyin! Hakkınızı helal edin." dedim. Buradan çıkmamız çok düşük bir ihtimaldi.

"Helal olsun, siz de helal edin komutanım." dediler hep bir ağızdan.

" Helal olsun aslanlarım." dedim ve son kurşunumu da sıktım.

ASKER| ASKER SERİSİ 1.KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin