•Unutmak•

2.6K 120 21
                                    

Helloo

Yine ben geldim.

Nasılsınız?

Ben iyiyim.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın, sizi bölümle baş başa bırakıyorum. İyi okumalar^^

Karşımdaydı, ölmemişti. Ve en zoruma gidense beni hatırlamamıştı. Oysa ben onun kokusu olmadan uyuyamıyordum. O ise benden ayrı her gün yaşamıştı, o beni unutmuştu. Unutsundu ben de onu unuturdum ama bu göğsümün ortasındaki acı da neydi?

Zaman durmuştu, karşımdaki kadın benim annemdi. Bir insan yavrusunu unutur muydu? O beni unutmuştu. Peki bir çocuk annesini unutur muydu?

"Hanımefendi iyi misiniz?" dedi, teleşla. Pamir'in kolumdan tuttuğunu hissettim. Kitlenmiş gibi karşımdaki kadına bakıyordum. Gözlerim dolmuştu, beni gerçekten hatırlamıyordu.

"Sen öldün." demiştim. O ölmüştü çünkü, o ölmüştü. Çünkü o öldüğü için benim hayatım kabus olmuştu. Keşke dedim, keşke beni unutmasaydı.

"Nil, iyi misin?" dedi Pamir. Başımı ona doğru çevirdim ama bir tepki veremedim. Bir tepki vermek istemiyordum.

"Tamam, gidiyoruz." dedi beni dışarı çekiştirerek. Son bir kez arkamdaki kadına baktım, şaşırmış gibiydi. Öylece bakıyordu. Bir dakika sonra Ateş de çıkmıştı dükkandan. Yüzünde öfke ve hüzün vardı.

"Kimdi o kadın Nil?" dedi Pamir, sesinde merak vardı.

"Annem." dedim, canımı yakıyordu bu gerçek. Annem beni tanımamıştı.

"Nasıl tanımadı seni?" dedi bu kez. Şaşırmıştı, o da diyordur şimdi 'Annesi kızını nasıl tanımaz.' diye.  Tanımadı, annem beni tanımadı Pamir.

"Yalnız kalmak istiyorum." dedim sadece. Şu an kimin ne durumda olduğu umrumda değildi. Bir günde hem annem hem babam... Neler oluyordu? Tesadüfe inanan biri değildim,bu işte bir iş vardı.

Pamir arkamdan geliyordu ama yalnız kalmak istediğimi söylediğim için sadece uzaktan takip ediyordu. Ayaklarım beni sahile getirmişti. Hava bozuktu, sanki gök bile bana üzülüyordu. Gök bir insan için ağlayabilir miydi? Yoksa bu benim safsatam mıydı?

Yağmur atıştırmaya başlayınca deniz kenarındaki banka oturdum. Kafama kapşonumu geçirdim. Pamir de yan taraftaki banka oturmuştu. Yanıma gelmiyordu, daha doğrusu gelemiyordu. Yağmurdan kaçan insanları izledim, bir kız çocuğu önümde düştü. Tam kalkıp yardım edecekken annesi geldi, yerden kaldırdı. Yarası var mı diye baktı ve yanaklarından öptü. Gözümden bir damla düştü.

Sonra bir damla daha, o kızla annesi gittiler ama ben kaldım. Gözyaşlarımı tutmadım zaten yağmur gizlerdi. Tek bir kişi hariç, o anlardı saklayamazdım. Pamir hızlıca gelip önümde durdu. Diz çöktü ve eğdiğim başımı kaldırdı. Islak gözlerle ona bakıyordum.

"Bir anne çocuğunu tanımaz mı, o beni tanımadı." dedim daha çok ağlayarak. Beni ayağa kaldırıp sıkıca sarıldı.

"Söz veriyorum, her şeyi çözeceğim. Lütfen ağlama. Sen ağlayınca ben kendimi çaresiz hissediyorum." dedi. Kafamı omzuna gömüp daha çok ağladım.

Sana çaresiz hissettirdiğim için özür dilerim Pamir.

Annesiz kaldığında babası tarafından bir odaya kapatılan, karanlıktan korktuğunda soğuk da olsa balkona çıkıp ay ışığında uyuyan dokuzuncu yaşım senden de özür dilerim. O cezalar boşaymış.

ASKER| ASKER SERİSİ 1.KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin