Süveyda, on sekiz yaşlarının sonunda aşkı ve sevgiyi arayan genç bir kızdı, babasından görmediği sevgiyi kendinden büyük erkeklerde arayarak hayatına devam ederken onu gördü, Barlas Hancıoğlu.
O günden sonra ikisinin de hayatı değişti.
Uyarı;
Dadd...
yeni bölüme hoş geldiniz, bölüme geçmeden önce ortak yazdığımız hikayeye göz atmanızı rica ediyorum.
yeni bölüm; 380 oy, 1,5k yorum. ve rica ediyorum boş yorum yapmayın, boş yorum yerine düşüncenizi belirten yorumlar yapmanız daha güzel olur :))
iyi okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellerimi siyah havluda sildim ve büyük banyoda ki temiz aynada görüntüme baktım, çok değil sadece on dakika önce Barlas'ın elini sıkmıştım ve tam anlamıyla onunla tanışmıştım. Beni görmüştü, bakışları o kadar cesurdu ki bir an hiçbir şeyi umursamadan beni öpeceğini düşündüm. Yutkunuşu, hayranlık dolu bakışları bedenime sinyaller veriyordu ve o sinyaller beni bugün öldürmediyse hiç öldürmezdi.
Arkamı dönüp banyodan çıkacakken banyonun kapısı açıldı ve Barlas içeriye girdi, onu görür görmez arsız bedenime çakan sinyaller beynimden ayak parmak uçlarıma kadar ulaşmıştı.
Kapıyı kapattı ve sırtını kapıya yaslayıp beni süzmeye başladı, ikimizde konuşmuyorduk sadece bakışıyorduk ve kim kimin üstüne atlayacaktı merak ediyordum.
"Sen," dedi en sonunda konuşmaya başlarken, "sen ne kadar güzelsin böyle?" yanıma gelip elini yanağıma koydu ve parmak uçlarıyla yanağımı okşamaya başladı.
"Teşekkür ederim." dedim gözlerimi ona kilitlerken, aramızda çok boy farkı yoktu ama yinede bana yukardan bakıyordu, açık renk olan gözleri koyulaşırken göz bebekleri de büyüyordu.
"Etme," dedi ve beni hızla kendine çekip sarıldı, burnum göğsüne değdiğinde kokusunu içime çektim, o kadar güzel kokusu vardı ki bir an dünya ayaklarımın altında hızla dönmeye başladı.
Ellerini saçlarımın arasına sokup okşamaya başladı, gözlerimi yumup onun dokunuşlarını hissettim. Bu adama olan duygularım mümkünmüş gibi daha da çok artıyordu ve ben Barlas'a aşık olmaktan asla korkmuyordum.
"Benim küçük bebeğim evime mi geldi?" dedi beni lavabo tezgahı ile arasına alırken, başımı sallayıp kalın dudaklarına baktım onları öpmek istiyordum.
"Sana karşına çıkacağımı söyledim," başını sallayıp elini karnıma koydu ve usul usul orada gezdirmeye başladı, alt dudağıma dişlerimi geçirip ondan gelecek hamleyi bekledim, Barlas kalın parmaklarını karnımdadolaştırdıktan sonra pantolonumunfermuarına dokundu ve düğmesiyle beraber onu açtıktan sonra işaret parmağıyla orta parmağını kadınlığıma bastırdı.
