Süveyda, on sekiz yaşlarının sonunda aşkı ve sevgiyi arayan genç bir kızdı, babasından görmediği sevgiyi kendinden büyük erkeklerde arayarak hayatına devam ederken onu gördü, Barlas Hancıoğlu.
O günden sonra ikisinin de hayatı değişti.
Uyarı;
Dadd...
*** sonraki kisim tamamen bastan yazildi, okumadan gecmeyin.
iyi okumalar.
MFÖ - Hep Yaşın 19
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Mis gibi oldun." aynada ki aksime bakıp gülümsedim, Barlas sabahın erken saatlerinde beni uyandırıp gecenin yoğun geçmesi nedeniyle oluşan ağrılarım için ilaç vermişti, daha sonra sıcak suyla dolu küvette bedenimi yıkayıp beni bir bebek gibi kurulamış, saçlarımı kurutmuştu. Şimdi ise parlak sarı saçlarımı iki yandan topuz yapmıştı.
Aynanın karşısında kendime bakarken gülümsemeden edemedim. Barlas kollarını belime dolayıp hızla kasıklarına çekti ve dudaklarını saçlarımın üzerinde gezdirmeye başladı, gülümseyip kalçalarımı sağa sola kıvırıp sallanıyordum, Barlas kahkaha atıp benimle beraber oynamaya başladığında karnımda duran sağ elini tutup kaldırdım ve dudaklarımın arasına alıp emdim. Koyu bakışları bana kaydığında aynada ki halimize bakıp onun parmağını emmeye devam ettim.
"Yapma." diye fısıldadı boğuk çıkan sesiyle, umursamadan kalın parmağını emip dilimi gezdirdim.
"Çıkmamız gerekiyor birtanem, bugün bütün günü ikimiz için ayarladım," parmağını son kez emip ağzımdan çıkardım ve ona dönüp dilimidudağımda gezdirdim. "Ne yapacağız ki?" eğilip alnıma uzun bir öpücük kondurdu.
"Doğum gününe devam edeceğiz küçük sevgilim." kaşlarım şaşkınlıkla çatıldı, doğum günüm bitmişti daha neyi kutlayacaktık ki?
"Çatma o güzel kaşlarını canımın en içi, dün gece hiçbir şey yapamadık bugün için güzel planlarım var." dudaklarım büzüldü ve sadece başımı salladım, bana bu kadar değer vermesi mutlu ediyordu ama alışık olmadığım bu ilgi ağır geliyordu. Yanlış bir şey yapmaktan korkuyordum, çünkü nasıl davranılır bilemiyordum.
Elimi tutup koca elinin arasına aldı ve oraya öpücük kondurduktan sonra odamdan çıktık. Sabahın onuydu ve bu saatte neler yapacaktık merak ediyordum üstelik aklım Dünya'daydı. Bizim ortadan kaybolmamız elbette ki onu kuşkulandıracaktı bunun karşılığında Barlas ona ne diyecekti bilmiyordum.
