🔙 12. BÖLÜM 🔚 2

589 75 78
                                    

Girdaplar Diyarı -Sykloner

Biz anlamsız bakışlarla ürkek bir halde çevreyi inceliyorken büyük hortuma benzeyen hava akımı ormanın zeminindeki toprakları savurarak yükselmeye ve giderek büyümeye başladı. Bu akım büyük bir hızla savruluyor, bükülüyor sonra da kırılarak dağılıp gidiyordu. Bu işlem dakikalarca devam ettikten sonra kırılan hava dağılmamış ve bir şeyi inşa etmeye başlamıştı. Salt hava gözlerimizin önünde bir kapı inşa ediyordu. Kapı muhteşem gösterişli çam ağacından yapılma metrelerce yükseklikteydi. Üzerinde asırlar öncesinden kalma olduğu belli olan oymaları ve şekillerin simyasını temsil eden simgeleri barındırıyordu. Kapının kulpu ise büyük bir yakuttan yapılmıştı. Biz gördüklerimizin güzelliğine kapılmış bir haldeyken kapı gözlerimizin önünde açıldı. Açılan kapı Sykloner diyarını ayağımıza getirmişti. Ya da diyara davet edilme şeklimiz buydu. Kapının ardında göz görebildiğince çoklukta girdap çevreyi kasıp kavuruyordu. Girdapların yarattığı keşmekeş yüzünden göz gözü görmüyordu.

Bizi davet eden bu geçit karşısında kararsız bir şekilde kapıyı izlerken, davet eden "kaybedecek zamanım yok!" dercesine bizi olduğumuz ağaç kovuğundan büyük bir hortum eşliğinde söküp çıkarmış kapıya doğru sürüklemeye başlamıştı. Kapıdan içeriye düşmemek için ne kadar mücadele etmiş olsak da bizi savuran rüzgarla baş edemiyorduk. Saniyeler süren bu çırpınış kapıdan içeriye savrulmamız ve ardımızdan da kapının sert bir şekilde kapanmasıyla son bulmuş, Sykloner diyarı bizi zor kullanarak misafir etmişti.

Girdaplar diyarında savrulmuş ve havadaki akımların etkisiyle oradan oraya savruluyorduk. Esintilerin şiddetiyle ayaklarımız bir türlü zeminle buluşmuyordu. Üçümüz de savrulmaktan yorgun düşmüş, hiçbir şey yapamıyorduk. Daha zenime bile ulaşamamışken Yaşlı Elza'yı nasıl bulacaktık. Havadaki akımın etkisiyle kısa sürede yarı baygın bir halde kendimizi başımıza geleceklere teslim etmişken baygın gözlerimiz bizi hayretler içinde bırakan bir görüyle birden sonuna kadar açılmıştı. Gözlerimizin önünde gök bıçakla kesilmişçesine yarılmaya başladı. Bu yarılma kulaklarımızı sağır eden yüksek bir sesle tüm çevreyi titretiyordu. Sanki diyar bu yarıkla birlikte çöküyordu. Yarığın kesiği giderek açılıyor ve zifiri bir karanlığın tüm diyara yayılmasına neden oluyordu. Yaşlı Elza yardımımıza yetişmezse lanetin yok ettiği bu diyarla birlikte biz de yok olup gidecektik.

Parçalanan gökyüzü serbest kalan karanlık ve aşağılardan gelen yıkım sesleri arttıkça üçümüz korkudan çığlıklar içinde kalmıştık. Havadaki akım bu olanların etkisiyle eski gücünü kaybetmeye başlamış bizi gökyüzünde tutmakta zorlanıyordu. Çok geçmeden korkulan oldu ve akım etkisini tamamen kaybederek sarmaladığı bedenlerimizi boşluğa teslim etmiş, biz de yere doğru çakılmaya başlamıştık. Saniyeler süren bu korkulu an sert bir şekilde zeminle buluşmamızla son buldu. Tam anlamıyla yere çakılmıştık.

İniltiler içinde karanlık zeminde doğrulmaya çalışırken kaç kemiğimizin kırıldığı konusunda hiçbir fikrimiz yoktu. Kırık ve eziklerin etkisiyle vücudumuz kaç içinde kalmıştı. Edgar ve Wlaykras kendi acılarını unutmuş çığlıklar içinde benden bir ses duymaya çalışıyordu. Bense vücudumda kalan son enerjiyle,

"İyiyim, buradayım!" diyebilmiştim. Sonrası ise mutlak karanlık.

.........

Gözlerimi açtığımda kendimi kasabadaki evimde ve gelecekteki Elza'nın yanında bulmuştum. Yanımda iki dostum uyandığımı görünce ferahlamıştı. Yaşlı Elza ise içmem için bana bir şurup uzatıyordu. Dediğine göre yaralar ve kırıklar için birebir olan bu şurup şifa şurubuydu. Edgar ve Wlaykras da bununla iyi olmuştu.

Zoraki de olsa doğrultup şurubu içmeye başlamış ve neler olduğunu anlamaya çalışırken Edgar yaşadıklarımızı benim için özetlenmişti. Dediğine göre Sykloner diyarında yere çakıldığımızda çok geçmeden bayılmışım. Benden ses alamadıklarında çığlıklar içinde beni aramaya başlamış ve sonunda bulmuşlar. Ben karanlık zeminde kanlar içinde yatıyorken öleceğimden korkmuşlar. Ta ki toprağa akan kanım toprakça emilene kadar. Varis kanı efsanesini böylece öğrenmiş oluyorduk. Kanım Edna diyarlarında tüm simyalardan daha güçlüydü. Sykloner topraklarına karışan kanım diyardaki tüm döngüyü durdurmuş ve tüm güçlerim aktif olmuştu. Baygın olduğum için ben bir şey yapamasam da bu boyuta kanıyla boyutsal kapı açan Yaşlı Elza yardımımıza yetişmiş ve bizi şu an olduğumuz yere -gelecekteki evime- getirmişti.

Aklımda bir sürü cevaplanmamış soru vardı. Elza'ya çocuklarımı da sormak istiyordum. Edna'nın zihninde onları benden almış ve evimize getirmişti peki şimdi neredeydiler? Geçmişte olanlar, gelecekte beni bekleyenler daha bir sürü şey. Aklımdan geçenleri her zaman ki gibi okuyan yaşlı kadın,

"Biliyorum Elza. Her şeyi bilmeye hakkın var ama olmaz. Geçmişe ve geleceğe müdahale edemeyiz. Hem şu an büyük bir sorunumuz var. O da ikinci günlüğü mühürleyen lanet. Onun kırılması gerek. Ancak ikimiz bunu yapabiliriz. Kaybedecek vaktimiz yok."

Yaşlı kadın konuşurken büyük bir gök gürlemesi sanki evi temelinden sökecekmiş gibi titretmişti. Burada neler oluyordu böyle? Yaşlı Elza,

"Lanet dünyada da çöküşe neden olacak. Önce Edna'nın zihnine köprü olan bu kasaba. Sonra diğer yerler." demişti.

O sözlerine devam ettikçe sarsıntıya eşlik eden büyük bir yağış yeryüzüne inmeye başlamıştı. Yağış çok şiddetliydi. Sözlerini tamamlayan yaşlı kadın beklememi söyleyerek yanımızdan ayrıldı. Çok geçmeden odaya elinde kırmızı nişaneli bir günlükle geri döndü.

Çantamdaki günlüğü çıkarmamı istemişti. Şimdi tam önümüzde duran bu iki günlük birbirinin aynıydı. Bu benim günlüğümün gelecekteki haliydi. Yaşlı kadının söyledikleriyse ürkütücüydü.

Elza, günlüğün bendeki suretiyle sendeki lanetlenmiş günlüğün özüne yolculuk yapacağız. Bu yolculukta maalesef sadece ikimiz olacağız ve bu çok tehlikeli olacak. Hazırlıkları bir an önce tamamlamalıyız. Kaybedecek vaktimiz yok.

~~~~~~~~~

Kitabıma soru, görüş, yorum ve oylarınızla destek vermeyi unutmayın. Unutmayın ki her kitap büyük bir emek ve hayal gücünün eseridir.

Edna Günlükleri 'nin 1. kitabını tüm kitapçılardan temin edebilirsiniz.

Sevgilerimle,

Aygül Mudurlu

~~~~~~~~~

TELİF BELGELERİ - SAHİPLEN.COM üzerinden alınmıştır.

EDNA GÜNLÜKLERİ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin