🔙13. BÖLÜM🔙 1

763 75 71
                                    

Günlüğe Yolculuk-Skulba ile Karşılaşma

Yaşlı Elza'dan duyduklarım beni ürpertmişti. Yolculuğumuz korkunç bir bilinmezeydi. Üstelik bu bilinmez lanetli bir gerçeklikle mühürlüydü. Yolcuları ise Edna'nın umudu Elza'nın şimdiki ve gelecekteki suretiydi. Düşüncesi bile kafa bulandırıcıydı. Olası kimlik çalışmaları veya bir aksilik herhangi birimizin ölmesine sebep olabilirdi. Bu karmaşalar silsilesi içinde savrulurken Yaşlı Elza hazırlıklarına devam ediyordu. İki günlüğü önüne almış garip bir lisan kullanarak güçlü bir simya hazırlıyordu. İşine öylesine odaklanmıştı ki dışarıda olanların farkında bile değildi. O işini yaparken gök sanki yere çökmek üzereydi. Gök gürültüleri, şiddetli sağanak ve ara ara tüm öfkesini zemine kusan öldürücü şimşekler her defasında bizi olduğumuz yerde zıplatıyordu.

Edgar ve Wlaykras ise bu yolculukta kendilerine düşen görevin büyüklüğü nedeniyle durdukları yerde duramıyordu. İki Elza günlüğün özüne yolculuk yaparken onlardan biri kabuk bedenlerin bekçisi olacak, diğeri ise yolculuk yapanları kimlik çakışmalarına karşı korumak için yansıtma görevi üstlenen konak beden olacaktı.

Açıkçası kurulacak düzenek çok karmaşıktı. Üstelik bu süreç dördümüz için de ölümcül olabilirdi eğer Edgar'ın sahip olduğu varis güçleri olmasaydı. Edgar güç aktarımı, dna kopyalama ve kendinde çoklama, bedensel uyum ve bütünleşme daha bunun gibi birçok güce sahip Edna'nın varis ve koruyucularından biriydi. Şu anki görevdeyse iki günlük ve iki Elza'nın özümsel yolculukta olası çakışmalarını bedensel olarak karşılayacak ve topraklama yaparak vücudundan dışlayacaktı. Bu görevi algılamam çok uzun sürmüştü. Yaşlı Elza görevi kendine verdiğinde Edgar bile ne yapacağını anlamamıştı. Yapması gereken ve kullanacağı simyalar talimatlar halinde kendisine yazılı olarak verilene kadar.

Biz karmaşa ve korku içinde kıvranırken yaşlı kadın simyasını çoktan tamamlamış, özümlediği açık yeşil renkli sıvıyı iki cam şişeye doldurmuştu. Ardından bize dönerek,

"Vakti geldi. Yapacaklarımız için evin bodrumuna inmemiz gerekiyor. Bodrumda boyutsal geçişlerde kullandığımız özel toprak bir zemin var. Bu zemini bir geçit gibi düşünebilirsiniz. O zemin özümsel yolculuğumuzun başlangıç noktası olacak."

Hepimiz şaşırıp kalmıştık. En çok şaşıransa kesinlikle bendim. Edgar ve Wlaykras işlemin bahçede değil de bodrumda yapılacak olmasına, bense hem işlemin yapılacağı yere hem de daha önce evimde böyle bir yer olduğunu bilmiyor olmama şaşırmıştım.

Üçümüz büyük bir merakla yaşlı kadının talimatlarını izliyorduk. Yaşlı kadın salondan gerekli malzemeleri ve yolculuk için hazırladığımız iki sırt çantasını da alarak bizi evin mutfağının yanındaki küçük odaya götürmüştü. Oda o kadar küçüktü ki annem orayı kiler olarak kullanırdı. Kilerimizin ahşap kaplama duvarları ve taştan yapılma koyu kahverengi bir zemini vardı. Odanın ahşap duvarları ve taş zemini nedense hiç yıpranmamıştı. Kiler raflarımız gitmiş yerine güzel tasarlanmış raflardan oluşan bir kütüphane yapılmıştı. Bu küçük oda ancak bu kadar iyi görünebilirdi. Tüm duvarlar raf ve kitaplarla döşenmişti.

Biz küçük odayı hayranlıkla izlerken yaşlı kadın taş zemine yönelmişti. Elinde garip metalik bir cisim tutuyordu ve ben o cismi hatırlıyordum. Bu annemin gizli ritüellerinde kullandığı ve benden özenle sakladığı metalik cisimdi. Şimdi gözlerimin önünde ve gelecekteki halimin elllerinin arasında duruyordu. Merak ve heyecan birbirine karışmıştı. Hem bana yasak olan o şeyin ne olduğunu öğrenmek hem de onu ellerimin arasına alarak incelemek istiyordum. Bakışlarıyla beni anladığını ama zamanımızın olmadığını ifade eden endişeli yaşlı kadın maalesef ki beni dizginliyordu. İki dostumsa hem heyecan hem de korkudan soğumuş ellerini ovuşturuyordu.

Yaşlı kadın elindeki şekiller karmaşası gibi duran ve şekillerin simyasıyla üretildiği belli olan o cisim ile odanın taş zeminine çizmeye başladı. Cisim değdiği taş zemini kesiyor, derinlere doğru büyük yarıklar açıyordu. Üçümüz de bu küçük dokunuşların sebep olduğu yıkım karşısında hayretler içinde kalmışken yaşlı kadın sanki zemini tarifsiz bir şekli resmetmek için kesiyordu. Bu şekil kum saati, yaprak ve güneşin garip bir kombini gibiydi. Resmettiği verasetin kolyesinden başka bir şey değildi. Kesim işlemi tamamlandığı gibi doğrulan kadın bakışlarını bize çevirip gülümsedi ve ardından olanlar oldu.

Kesilmiş zemin ayaklarımızın altından kaymaya ve sanki binlerce metre derinliğe doğru düşmeye başladı. Büyük bir hızla taş zeminle birlikte bilmediğimiz bir yere doğru düşüyorduk. Biz korkudan ne yapacağımızı bilemez bir haldeyken dakikalar süren bu korkulu düşüş oldukça yavaş bir inişle son bulmuştu. Şimdi çok karanlık ve havası ıslak bir yerdeydik. Çevreyi algılamak için verdiğimiz mücadele yaşlı kadının açtığı adına fener dediği bir ışık kaynağıyla birlikte son bulmuştu. Artık çevremizi net bir şekilde görüyorduk.

Gördüğümüz ve hayranlıkla incelemeye başladığımız şeyler inanılmazdı. Bunlar tahmin ettiğim şeyler olabilir miydi? Tanrım gördüklerim evimin bahçesindeki çiçeklerin devasa kökleriydi! Kökler ışıklar saçıyor ve dans edercesine kırılarak havaya sıvıdan esanslar saçıyordu. Evet hava ıslaktı ama kokusu muhteşemdi. Çiçeklerimin efsanevi gerçekliği tüm çevremizi sarıyordu. Işık, havadaki esans ve köklerin birbiriyle olan dans eder gibi etkileşimi gözlerimizi onlardan alamamıza neden oluyordu. Biz büyülenmiş gibi onları izlerken, yaşlı kadının sesiyle irkilerek kendimize geldik.

"Arkadaşlar artık başlamamız gerek!

Duyduğumuz sesin etkisiyle bir araya toplanmış ve yaşlı kadının talimatlarına odaklanmıştık. Edna ve dünya çökmeye başlamadan önce bu yolculuk başlamalıydı. Yaşlı kadının anlattıkları yapacağımız yolculuk, annemin beni terk ettiği yolculuğa o kadar çok benziyordu ki bunu doğrulamaktan korkuyordum. Yaşlı kadının hüzünlü bakışlarıyla karşılaştığımda bunu dillendirmeye bile gerek kalmamıştı. Evet bu annemin son yolculuğuydu. Öldüğünü sandığım annem bu ritüelle beni terk edip gitmişti. Şu an neredeydi, yaşıyor olabilir miydi? Bunu bilmemiz tabiki imkansızdı. Tüm bu imkansızlıklar boğazımızın düğümlenmesine neden oluyordu. İkimiz de hazırlıklar boyunca ağlamamak için büyük bir mücadele vermiştik. Sonunda her şey hazır olmuştu.

~~~~~~~~~

Kitabıma soru, görüş, yorum ve oylarınızla destek vermeyi unutmayın. Unutmayın ki her kitap büyük bir emek ve hayal gücünün eseridir.

Edna Günlükleri 'nin 1. kitabını tüm kitapçılardan temin edebilirsiniz.

Sevgilerimle,

Aygül Mudurlu

~~~~~~~~~

TELİF BELGELERİ - SAHİPLEN.COM üzerinden alınmıştır.

EDNA GÜNLÜKLERİ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin