21. BÖLÜM: Günahlar ve Gülümsemeler

4.7K 772 306
                                    

Ben geldim!!

Nasılsınız, nasıl gidiyorrr?

Şimdikk bir küçük duyurum var, lütfen okumadan geçmeyinizz!

Bildiğiniz gibi bu sene sınava hazırlanıyorum ve ders çalışmak yazı yazmamı engellemeye başladı. Yani bende durumlar tam tersi... Ben de vakit buldukça yazmak istemiyorum çünkü bu şekilde olurda baştan savma olacağını düşünüyorum. Yılbaşına kadar TOMRİS'e ve EZEL'e bölüm gelecek ama sonrasında sınav bitene kadar bölüm atamayacağım. Bu da bizim minik aramız olsun...Biliyorsunuz beni asla böyle bir şey istemem ama mecbur kaldım diyebiliriz. Fakat merak etmeyin. LÂL'e özel bölüm gelecek. ŞİMAL YILDIZI'na da.

HER NEYSE!

Bölüme bir balon, hatta Tomris için bir sürü balon bırakalım çünkü buna çok ihtiyacı olacak. 🎈

Bu bölümü bir geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz...AMMMA VE LAKKİNN tüm düşüncelerinizi paragraflarda görmek istiyorum...

Dört yüz yapalım bu bölüm!

Sizi seviyom, iyi okumalar!

Cem Adrian, Mark Eliyahu-Derinlerde.

...

TOYGAR AKYEL

"Abi?" Yutkundum. Vücudum uyuşuyor. Gözlerim kararıyor. İyi değilim. "Abi?" Sürdüğüm arabanın frenine sertçe bastım. Eve gelmiştik. Bedenim buradaydı, ruhum soğuk bir adliyenin koridorunda kan kaybediyordu.

Arabadaki kardeşlerimi gözüm görmedi. Hızla kapıyı açıp indikten sonra adımlarım o kadar süratli bir şekilde binaya ilerlemeye başladı ki arkamdan bana bağırdıklarını duyup, ne dediklerini anlamamaya başladım.

Duramazdım. Yetişmeliydim. Gidecekti. Kokusu yatağından, yastığından odasından gidecekti.

"Abi, koşma!" Tolga'nın sesini çok yakınımdan duydum. Kolumdan tuttu. İrkilerek kendimi geriye çektim. Tomris'in küçük ellerinin emaresi hâlâ üzerimde, silinmesine izin veremem.

"Abi, dur ne olursun! İyi değil-"

"Bırak! Kokusu gidecek, bırak!"

Boğazıma dizilen hıçkırıklarım vardı. Hıçkırmıyordum. Ağlayamıyordum. Ağlarsam geriye kalan tek üç kardeşim daha da yıkılacaktı.

Sakin kalmalıydım ama lanet olsun ki kalamıyordum. Tolga'nın ellerini kollarımdan kurtardıktan sonra apartmanın en üst katlarından birinde otursak bile merdivenlerden çıkmayı tercih ettim.

Koşmam gerekiyordu koşmalıydım ki içimdeki bu hissi söküp atabileyim.

Nefes nefese evin kapısına ulaştığımda, titreyen ellerim anahtarı yuvasına yerleştirmeye çalışıyordu. Gözlerim anahtarlığıma takıldığında tekrar ve tekrar yutkundum. Geçen gün Tomris'in bana özel olarak yaptırdığını söyleyerek çekingen bir tavırla elime tutuşturduktan sonra arkasına bile bakmadan odasına kaçmasına neden olan anahtarlıktı.

Siyah harflerden oluşuyordu ve üzerinde 'NAZLI MAFYUKAT :)' yazıyordu.

Göz pınarımdan bir damla yaş anahtarlığın üzerine damladığında, "Sikeyim," dedim.

TOMRİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin