12.BÖLÜM: Minik Kızıl

10.2K 1.1K 408
                                    

Ben gel-dim <3

Nasılsınız, nasıl gidiyor?

Okuyup da niye yorum yapmıyorsunuz çiçeklerim ya??? Bu gece bol yorum okumak istiyorum.

Bölüme bir balon bırak 🎈

Mavi Gri- Dünyanın En Güzel Kızı

Medya- Tomris Akyel.

İyi okumalar...

...

Bazı şeyler kalbime dokunuyordu. Ben fark ettirmesem de, sürekli söylensem de kalbimde bir yanı eksik bir yer vardı ve bu münasebetsiz T harfleri orayı sürekli doldurmaya çalışıyordu.

Daha önce hasta olduğumda hep kendi kendimi bakmıştım, yurttaki oda arkadaşlarım tabi ki bana göz kulak olmuştu ama kim size anne babanız gibi bakardı ki?

Her hastalığımı ya hastanede ya da yurttaki rahatsız yatağımda geçirmiştim.

Bu zamana dek.

Ne yalan söyleyeyim, benimle ilgilenmeleri, şefkat göstermeleri çok hoşuma gitmiş, aidiyet duygumun arşa götüyle çıkmasını sağlamıştı.

Dudaklarımı dişledim ve vücut ısımı kontrol eden Toygar'a baktım. Kaşları çatıktı. Sanki makine onun isteği dışında bir değer verirse makineyi parçalayacakmış gibiydi. Adam makineyi bile korkutuyordu.

"Şey," dedim gözlerimi ona meraklı meraklı dikerek. Anında bakışlarını bana indirdiğinde, "Bu makine neden bu kadar yavaş?" dedi sinirli bir tonda.

Dönüşüyor, dönüşüyor, dönüşüyor...

Makinenin kırmızı ışığı yüzüne vurduğunda, "Ay dönüştü!" diye bağırdım ve geri kaçtım. Anında kolumdan tutarak beni yerime oturttu.

"Rahat dur," dedi ve makineye baktı. "Makineyi fırlatırcasına komodine attığında, "Al kırdın, kırdın!" diye bağırdım.

Sonra da yavaş çalışıyor diye söyleniyordu manyak!

"Güvenmiyorum o ite," deyip büyük avucunu alnıma yaklaştırdı. Başımı geriye çekip ona baktığımda bana anlayamadığım bir ifadeyle baktı.

"İzin verirsen," dediğinde başımı usulca salladım ve ona izin verdim. Elini alnıma koyduğunda elinin sıcağı beni ısıttı.

"Teşekkür ederim," dedim ellerime bakarak. Büyük avucu alnımdan çekti ve çenemi iki parmağının arasına alarak yüzümü kaldırdı. Kaşları her zamanki gibi çatıktı.

Botoksa gitmesi gerekiyordu. Evet evet! Kesinlikle botoks şarttı!

"Ne için?" dediğinde gözlerimi yana çevirdim. "Bana bak Tomris." Aman efendimiss. "Baktım."

"İyi yaptın," dedikten sonra çenemdeki elini çekti. Bana sitemli gözlerle bakıyordu. Gözlerinden bin ışık yılı geçmiş de o ışık demetlerinin arasında kendine bir yer bulmaya çalışıyormuş gibiydi. Bana karşı büyük bir şefkat beslediği aşikârdı. Ben de bunu anlamayacak kadar salak değildim zaten, sadece bana biraz alan tanımasını istiyordum ki onun bunda da ne kadar haklı olduğunu buzhaneye kapatıldığımda anlamıştım. Toygar güvenlik istiyordu, yeter ki güvende olalım da ne olacaksa olsun kafasındaydı. Bunun için onu suçlayamazdım.  "Sen benim kızı- kız kardeşimsin, bunlar için teşekkür edilmez."

TOMRİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin