19. Bölüm: "Eski Bir Mektup"

8 4 47
                                    

Save me, please - Trippie Redd

"Kavga etmekten yoruldum, ağlamaktan yoruldum
Lütfen, lütfen beni kurtar
Denemekten yoruldum, ölmekten yoruldum
Lütfen, lütfen beni kurtar"

~Anka

ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ

"Sen gerçekten deli manyak bir insansın. Nasıl güvendin Hakan'a? Bize kimse iletişimi kesmesin demesi kolaydı tabi. Senden niye haberimiz olmadı? Ya el memleketlerde ölüp gitseydin Anka? Sana her gün daha çok alışmışken, plan bu denli tıkırında giderken, gerçi birkaç küçük sorunumuz var Ekstazi'nin Simay'la yatması gibi ama-"

"Ne? Ekstazi ikizlerden biriyle mi yattı?"

Ejder ile geçen gerilim dolu yolculuğumuz ardından yetmezmiş gibi bir de merkez evine girdiğimden beri Valencia'nın beni sorguya çekip azarlamasıyla uğraşıyordum. Odama kadar peşimden ayrılmamış bana söylenip durmuştu. Tam ceketimi çıkarıp yatağıma rahatça oturacaktım ki Valencia'nın söylediği cümle ile kaskatı kesildim.

"Evet. Anka görev raporlarımızı okumuyor musun?"

Çok uzun süredir okumuyordum. Zaten bir süredir Poyraz ile beraberdim. Bu yüzden onun yanında riske atıp merkezin iletişim hattına girmeyi düşünmemiştim. Fakat kontrolü bıraktığım an müthiş derecede büyük olaylar yaşanmıştı. Gözlerimi kapatıp elimle yüzümü sıvazladıktan sonra "Şu an ne durumdalar?" diye sordum, korkuyla.

"Ekstazi görevi s*ktir etti. Bir gün boyunca hayatı sorguladı. Yaptığı hatanın altında ezildi durdu açıkçası. Sonra Simay bunu aradı ve büyütülecek bir şey olmadığını söyledi. Eskisi gibi devam ediyorlar. Ama Ekstazi bundan da çok memnun değil gibi. Kendisi sana anlatsa daha iyi olur."

Merkez eve uzun zamandır uğramamakla yaptığım hatayı fark etmemle birlikte derin düşüncelere dalmıştım. Bu gece raporları okuyup ekiple bireysel olarak konuşmam şarttı. Kesinlikle bir gecede dağılan her şeyi toparlamalıydım. Yoksa ipin ucunu kaçırabilirdik.

Valencia tekrar konuşmaya başlayıp o esnada çok da ilgimi çekmeyen bir konuya giriş yaptığında onun konuşmasını masamın üzerinde titreyen telefon bozmuştu. İkimiz de telefona bakınca telefonun bana veya Valencia'ya ait olmadığını anlamam arayan kişinin ismini görmemle bir oldu.

Belma

Pedro telefonunu neden odamda bırakmıştı bilmiyordum ama kız kardeşinin onu araması sesli bir şekilde yutkunmama sebep oldu. Pedro'nun görevi tehlikeye atacak bir şey yapmayacağına inansam da ekranda gördüğüm isim zihnime bir şüphe düşürmüştü. 

Yine de sakin kalmalıydım. Ekibimdeki insanlara güvenmeliydim. Onlar ben kadar olmasalar da alanlarında tecrübeli ve yetenekli insanlardı. Görev bilincine sahiplerdi. Bu yüzden bir şeyler yolundan çıkmışsa bile tekrar yoluna girmesini sağlayabilirdik. Kontrolü kaybetmiş olmam tekrardan kazanamayacak olduğum anlamına gelmiyordu. 

Derin bir nefes alıp toplantı için aşağı inmek amacıyla kapıya yöneldim. Ben açmadan açılan kapının ardından Pedro çıkınca istemsizce gözlerimi sonuna kadar açıp ona baktım. Hiç kimseyi hayal kırıklığına uğratmamış olmasını o kadar çok istiyordum ki... Çünkü eğer duygularına yenik düşüp ekipten gizli kardeşiyle iletişime geçtiyse, görevin sonu için kendimizi hazırlamamız gerekti.

I CAN(NOT) SAVE USHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin