Mount Everest - Labrinth
"Ben evimi yaktım ve onu tekrardan inşa ettim
Evimi sadece eğlence için iki kez yaktım
Bir silahım ve mazeretim var
Fazla sevgi bütün her şeyi yalanmış gibi hissettiriyor
Kimseye ihtiyacım yok"~Anka
ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ
Benim hikayem bir kasım akşamında başlamış ve yine bir kasım akşamında yangınlar içerisinde finalini vermişti. Bazı insanların hayatları böyledir. Benim gibilerinin hikayeleri, kendi finallerini yaşamalarına rağmen devam ederdi. Misal ben, yıllardır final verdiğini düşündüğüm bir hayatta oynamaya devam ediyordum. Bunun ağırlığını da her gün yaşıyordum ama tutunduğum amaç uğruna katlanmaya değerdi.
İntikam alevi ile harmanlandığınız zaman acılarınızın üzerine eklenen acılar kuş tüyünden farksız olurdu.
Düşüncelerimden sıyrılırken ayaklarımı Alfa'nın masasına uzatmıştım. Tekerlekli ve konforlu sandalyeye yayılmış yeni tanışacağım ve beraber çalışacağım insanları bekliyordum. Bu esnada kapı aralandı ve içeriye yavaş yavaş iki kız üç erkek giriş yaptı. Onları sırayla incelemeye başladım. Hepsinin dosyasını incelemiştim bu yüzden kimin kim olduğunu tahmin edebiliyordum.
İlk giren kızın kod adı Ekstazi'ydi. Masumluğun çok ötesindeki kızıl saçları ve siyah dumanlı göz makyajıyla tehlikeli olduğunu her halinden belli ediyordu. Onun aşırı dengesiz bir tip olduğunu herkes bilirdi. Adı benim de kulaklarıma daha önceden misafir olmuştu ama onunla ilk kez karşılaşıyordum. Uzmanlığı silahlardı. Aldığım duyuma göre bebekken dahi silahlarla oynarmış ve beş yaşından bu yana en sevdiği hobisi silah temizlemekmiş.
Arkasından giren genç çocuk ise Meth'ti. Meth'i diğerlerinden ziyade daha iyi tanıyordum. Onun elemelerden geçebilmesinin sebebi bendim. O zamanlar henüz acemiydi ve oldukça stres yaptığı için diğer jüriler elenmesi taraftarı olmuşlardı. Fakat Meth'in gözlerinin içerisine baktığınız zaman harlayan ateşi görebilirdiniz. Bir an için onun geleceği gözlerim önüne gelmişti ve diğerlerini de ikna ederek teşkilata girmesini sağlamıştım. Aşırı hızlı bir yapısı vardı. Her işi kaşla göz arasında halledebilirdi. Sahada doküman, hap, telefon vb. eşyaları, karşısındakinin ruhu duymadan elde edebilirdi.
İçeri giren bir diğer iri yapılı erkek, açık kumral ve hafif uzun saçlara sahip olan San Pedro'ydu. O belki de bu teşkilattaki en tehlikeli adamlardan biriydi. Gelişen yeni dünyada teknolojinin etkilerinden söz ettiğimizde bu konudaki en iyi elemanımızdı. Kemikli yüz hatları ve parıldayan kahverengi gözleriyle ona bulaşılmaması gerektiğini dışarıdan da fazlasıyla belli ediyordu.
Uzun siyah saçları ve giydiği beyaz elbisesiyle onu dışarıdan gören birinin manüpülatif bir insan olduğunu anlaması oldukça zor olan Valencia da Pedro'nun hemen ardından odaya giriş yaptı. Duruşu ile "Ben Psikoloğum" diye bağırsa da kendisi sadece insanlarla konuşarak kaç insanı dolandırmıştı sayısını henüz teşkilat olarak belirleyememiştik. Kimilerine göre bu çekik gözlü kızın hipnoz yeteneği vardı kimisine göre o bir büyücüydü. Fakat kendisi, özünde sayısız psikoloji eğitiminden geçmiş, insanı ve beyni, peynir çerez niyetine kullanabilen bir dehaydı.
Bakışlarımı en son içeriye giren adama çevirdim. Henüz geçen gün, yıllar sonra hiç tahmin etmeyeceğim bir konumda ve zamanda karşılaştığım çoğu yaramın sahibi Ejder duygusuz gözlerle karşımda dikilmişti. Kendisi yakın dövüş konusunda teşkilattaki en başarılı ajanların başında geliyordu. Strateji üzerinde de başarıları bulunsa da savunma sanatlarında her türlü öne geçerdi. Popüler olduğu bir diğer yanı ise hırsı ve inadı olsa gerekti çünkü verilen görevlerin hiçbirinde hedefi alt etmeden geri dönmemişti. Onunla çalışmak benim için kaçınılmaz bir acı ve sorun olacaktı. Ben onu unutamamıştım. Öfkem bunca yıl beni zinde tutmuş ve bazı yaralarımı aklıma kazımıştı. Tıpkı onun açık kahve gözlerini kazıdığı gibi...
![](https://img.wattpad.com/cover/161889299-288-k611979.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I CAN(NOT) SAVE US
ActionBizi kurtaramam, Atlantis'im, düşeriz Bu şehri dayanaksız toprağa inşa ettik Bizi kurtaramam, Atlantis'im Şehri yıkmak için inşa ettik