12. Bölüm

114 19 3
                                    

Çocuklar gelmişti kapıyı açtım. Kötü birşey yok gibiydi. Yongguk iyi gözüküyordu. Çok acıkmışlar sanırım.
Dae: Oooooo yemeklere bak O kadar çok acıktım ki hepsini silik süpürebilirim.
Masaya oturdu. Ben Himchan çagırmaya gittim. Himchan haber verdikten sonra içeri geçip yemekleri ikram ettim.
Dae: Eline sağlımm hımm çok güzel olmuş Marry.
Ben: Afiyet olsun.
Telefonum çalıyordu. Annem arıyo tabiki okuldu. Evdi derken annemi unuttum ben.
Ben: Alo
Anne: Marry.
Ben: Nasılsın anne.
Anne: Şimdi mi aklına düştüm. Ne arayıp sormuyorsun Marry. Ben seni böylemi yetiştirdim.
Ben: Özür dilerim anne.
Anne: Tamam kabul ediyorum. Sana güzel bir haberim var.
Ben: Neymiş o.
Anne: Birazdan uçaga biniyorum. Sabahleyin de Kore olacagım.
Ben: Neee
Öyle bir bagırmıştım ki hepsi başıma toplandı. Meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. Konuşmaya devam ettim.
Ben: Yani Koreyemi geliyorsun.
Anne: Evt bitanem. Sevinmedin mi?
Ben: Yoo biraz şaşırdım o yüzden.
Anne: Marry kapatıyorum. Gelince ben seni ararım.
Ben: Tamam anne.
Telefonu kapattı. Annem geliyodu çok şaşırmıştım. Anne Youngjae ögrenirse beni yaşatmaz. Bir yolunu bulmam lazım. Çocuklar ne olduğunu soruyorlardı. Kızların yanına gitmeliydim. İçeri gidip çantamı aldıktan sonra evden çıktım. Koşarak eve vardım. Kapıyı çaldım evde kimse yoktu. Karşı tarafa geçip zile bastım. Kapıyı Jimin açtı.
Ben: Jimin kızlar nerde biliyo musun?
Jimin: Bilmiyorum ama diğerlerini soruyum.
Jimin içeri girdi. Telefonla Min aradım ama teli kapalı.
Suga: Noldu Marry.
Ben: Suga kızlar nerde biliyo musun?
Suga: Min markete gitti ama Mia bilmiyorum.
Ben: Suga saol.
Diyip koşarak evden çıktım. Evin ilerisindeki markete girdim. Min burdaydı. Yanına gittim.
Ben: Min napıyorsun burda.
Min: Alışveriş.
Ben: Büyük sorunumuz var
Min: Noldu.
Ben: Annem geliyo.
Min: Neee? İnsan daha önce söyler bir hazırlık yapmadık.
Ben: Min sorun o değil. Youngjae için ne diyecegim.
Min: Immm. Sevgilim onuda mı ben söylüyeyim.
Ben: Min annem jae ögrenirse hayatta beni bırakmaz burda götürür. Hadi Mia alıp eve gidelim.
Tamam anlamında başına sallayıp parayı ödemek gitti. Bende dışarı çıkıp Mia aradım. V ile berabermiş. Eve gelmesini söyledim. Bizde eve doğru yürüdük. Mia ile kapıda karşılaştık. Biz Min ile içeri girdik. Mia sonra geldi. Oturup konuşmaya başladık.
Mia: Büyük sorun ne?
Min: Sorun Marry annesi geliyo.
Mia: Ne oha çok güzel bir haber bu . Bunun neresi sorun.
Min: Lafımı bitirmedim ki yaa. Annesi gelince Marry annesine ne hesap verecek.
Mia: Ne için?
Ben: Ev sahibim ve Youngjae.
Mia: Ooo gerçekten büyük sorun.
Uzun süre sessizlik oldu.
Ben: Sanırım ben geri döneceğim.
Mia yanıma gelip sarıldı.
Min: Saçmalama elbete bi çare bulucaz.
Mia: Buldummmmm.
Min: Ne buldun.
Mia: Bana bırakın bu işi.
Min: Nereye gidiyo bu mal.
Mia bir yere gitti. Min ve bende öylece oturup beklemeye başladık. 10 dk sonra geldi.
Mia: Merak etmeyin Yonghao teyze halledecek.
Min bir anda ayaga kalkıp Min sarılıp hıplamaya başladılar. Olaya Muş kalan ben. Yonghao teyze kim.
Ben: Yonghao teyze kim.
Jin: Seni bizimle tanıştıran teyze.
Ben: O teyze gitti ama.
Kook: Geri geliyo tontonumuz.
Çığlık atıp hoplamaya başladım. Bir anda durdum. Youngjae napacaktım.
Min: Marry Youngjae herşeyi de. Anlat o sana zaten yardımcı olacaktır.
Evt doğru söylüyo. Evdende kaçar gibi çıktım. Yüz yüze anlatmalıyım. Telefonu alıp aradım. Buluşmamız gerektiğini söyledim. 1 saat sonra aşagıdaki parkta buluşaktık. Bende bir duşa girip çıktık. Saçımı kurtup üstümü giyindim. Kızlar anem için hazırlık yapmışlardı. Yanlarına gidip ikisinede öpücük kondurdum.
Ben: Teşekkür ederim.
Mia: Ne demek bitanem. Senin annen bizim annemiz.
Min: Hadi git seni bekliycez.
Evden çıktım. Koşarak parka gittim. Onu 1 saat görmediğimde bile özlüyordum. Annem geldiğinde napacaktım. Düşüncelerimle savaşırken Youngjae geldiğini gmrünce ona sıkıca sarıldım.
Jae: Noldu Marry. Kötü bişimi var?
Ben: Sadece biraz sarıl bana.
Jae: Sen iste bir ömür sarılıyım.
Banka oturduk. Söylemem lazımdı ama dilim gitmiyordu söyleyeceklerime.
Ben: Bitanem bir süre görüşemiycez.
Jae: Noldu Marry? Daha çok erken bunu konuşmadık mı?
Elimin içine yüzünü alarak konuşmaya devam ettim.
Ben: Ayrılıyoruz demedim. Youngjae seni çok seviyorum.
Jae: Neden böyle konuşuyosun o zaman.
Ben: Annem geliyo. Eger bir sevgilim olduğunu ögrenirse beni geri götürür. Hep yanında olmamı istiyorsan bunu yapmak zorundayız bitanem. Seni bir dk görmek bile zor geliyo ama yapmak zorundayız. Okulda bizim yerde olucam seni hergün bekliycem. Şimdi gitmem lazım. Seni Çok Seviyorum.
Jae: Bende seni çok seviyorum. Kendine dikkat et sevgilim.
Ellerimiz ayrılmıyodu sanki birbirimiz için yaratılmış gibiydik. Zar zor ayrıldıktan sonra eve geldi. Mutsuzdum ama alışmalıydım. Yemek yedikten sonra yattım. Sabah erkenden hava limanında olmalıydım.

Sabah erkenden uyandım . Üstümü giyinip evden çıktım. Taksiye atlayıp hava limanına doğru yola çıktık. İçeri girdim uçak inmişti. Hızlıca yolcuların olduğu tarafa gittim. Annem ordaydı birbirimize sarıldık. Çok özlemişim.
Ben: Annem Hoşgeldin.
Anne: Hoşbulduk bitanem çok özlemişim seni.
Ben: Bende seni annem.
Bir daha sarıldık.
Ben: Hadi gidelim anne. Davulunu alayım.
Bir anda bir ses duyuldu " Bavulu ben alıyım Annecim." Bu kimdi Bee.

Bir yeni bölümle daha karşınızdayım. Okumaya ve oy vermeye devam edin. Hepinize teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum .


K-POP OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin