17. Bölüm

103 12 4
                                    

Bavullarımı yerleştirip oturdum. Biraz uyumaya ihtiyacım vardı. Kulaklığımı takıp hafif bir müzik açıp gözlerimi yumdum.

Gözlerimi açtığımda yanımda yakışıklı mı? yakışıklı biri oturuyordu. Bu yüz biraz tanıdıktı. Agzında maske olduğu için tanıyamıyordum. Sanki tanınmak istemiyormuş gibi değişik giyinmişti.
Şahıs: İki saattir gözlerinle heyreyimi süzdün.
Ben: Özür dilerim. Birine çok benziyorsunuz da.
Şahıs: Öylemi.
evt anlamında kafamı salladım. Ayağa kalkıp biryere gitti. Bende müzik dinlemeye başladım. Gd ve Taeyang: Good Boy dinlemeye başladım. Camdan dışarıyı izlerken uçak bir anda sarsıldı. Yanımda adamda yere kapaklandı. Gülmekten kendimizi alamıyorduk. Kendini toplayıp bu tarafa doğru geldi. Yerine oturduktan hemen sonra iki kişi geldi ;
Menejer1: Efendim iyimisiniz?
Şahıs: Aishh rezil oldum.
Menejer2: Birşey istermisiniz efendim.
Şahıs: Hayır. Defolun şimdi dikkat çekicez.
başlarını sallayıp gittiler. Ben ise hala sırıtıyordum. Bana dönüp,
Şahıs: Çok komik bakıyorumda.
Ben: Öhöh. Geçmiş olsun.
Şahıs: Teşekkürler küçük hanım.
Ben: İsmim Marry.
Şahıs: Tanıştığıma memnun oldum.
Bu adamda bişiler vardı. Şapkasını önüne getirip uyumaya başladı. Bende kitap okumaya başladım. İlk başlarda güzel gidiyordu taki Adını bilmediğim şahıs horlamaya başladı.
Aishh Bir iki kere dürtsemde uyanmıyordu. Bende yavaşca kalıp lavobaya gittim. Baktığımda beyfendi müzik dinliyordu. Yanına vardığımda uçak salladı ve bir,anda dengemi kaybedip üstüne düştüm. Gözlerimiz birbirimize bakıyordu. Bu yüz çok tanıdıktı. Kendimi toplayıp doğruldum. Kimdin sen? çıkar artık şu maskeyi. Ögreneceğim senin kim olduğunu adını bilmediğim Şahıs.

Yerime oturdum. Müzik dinlemeye devam ettim. Bir yandan da onu dikizliyordum. Ona bakarken oda bana baktığında kafamı çevirdim.
Şahıs: Neden sürekli beni dikizliyorsun.
Ben: Ben..Ben mi. Hayır sadece bakıyordum daldımda.
Şahıs: Öyle olsun.
Dedikten sonra önüne döndü. Kısa bir zaman önce görmüş bir yüzdü bu. Aishh bu ne böyle müziği dinlemeye devam ettim. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.

Birinin dürtmesiyle uyandım. Bu adını bilmediğim şahıs dürtmüştü. kızgın bir tavırla ona baktım.
Ben: Neden uyandırıyorsun güzel uykumdan.
Şahıs: Gelmek üzereyiz iyilik yapıyorum. Karşılığım bumu yani.
Ben: Pek ukalasınız beyfendi.
Şahıs: Küçük hanımda hep ukala .
sırtıp gitti. Ukala beyfendi, bavullarımı alıp indim uçaktan.
Bir taksi bulup evimizin adresini söyledim. Taksi giderken bakıyordum dışarıya çok özlemiştim İngiltereyi. Sokaklar insanlarla doluydu. Bu mazraya bayılırdım. Biraz sonra eve geldim. Parayı verip indim. Bahçenin o görünümünü , evimizi ve çikoyu çok özlemiştim. Çiko koşarak yanıma geldi. Onu sevdikten sonra zile bastım. Annem kapıyı açtığında büyük şok içindeydi. Sarıldım gözlerimden yaşlar boşalmıştı. Piskolojim bozulmuştu. Anneme çaktırmadan içeri girdim. Odama çıkıp bavullarımı bıraktım.
Üstümü değiştirip rahat birşeyler giydikten sonra annemin yanına gittim.
Anne: Marry neden geldin. Kötü birşey mi oldu tatlım. Anlat annene bitanem.
Dizlerine yattım saçlarımı okşamaya başladı. İlk defa anne sevgisi hissetmiştim.
Ben: Büyük hata yaptım. Üzüldüm ve yıprandım. Zamana ihtitacım var. Üniversiteyi burda okuycam. Kafamı dinlemeye karar verdim.
Anne: Tamam bitanem.
Ben: Şimdi dinlenmeliyim.
Odama çıktım. Yatagımın üstüne atıp kendimi tavanı izlerken buldum. Yavaş yavaş gözlerim kapandı ve uykuya daldım.

Sabah güneş ışının yüzüme vurmasıyla uyandım. Çiko hızlıca koşup üstüme zıpladı.
Ben: Kızım uyanmışmı benim.
Ona sarıldıktan sonra kalkıp esnedikten sonra perdeyi açtım. Temiz hava soluduktan sonra aşagı indim. Günaydın dedikten sonra masaya oturup aç kurtlar gibi kahvaltı yapmaya koyuldum.
Bugün dışarı çıkacaktım. Hava almaya ihtiyacım vardı. Kahvaltıdan kalkıp dişlerimi yıkadım ve dolabımdan çiçekli bir elbise bulup giydim. Altına Pembe mantar topuk ayakkabı giydim. Hafif bir makyaj yapıp dışarı çıktım.

Sokaklar çok güzeldi herzaman ki gibi. Magzalara girip çıkıyordum. Bir anda birine çarptım.
Ben: Özür dilerim efendim.
Çarptığı: Aishh ginemi sen.
Kafa mı kaldırdığımda ne göreyim. Kim Hyun Joong benn.. benn ni nerde görmüştü ki.
KHJ: Tanımadın mı beni . Uçakta yanında oturuyordum. Baş belası küçük hanım.
Ben: O..O sen miydin? Kim Hyun Joong.
KHJ: Tanıyor musun ? beni.
Ben: Şeyy..şeyy mankendiniz ve şarkıcı çoğu kez görmüştüm.
Kolumdan tutup çekiştirdi ve beni götürmeye başladı.
KHJ: Bu arada küçük hanım bugün iyi görünüyorsunuz.
Ben: Teşekkür ederim. Bu arada ismim Marry.
KHJ: Oww güzel isim. Oturalım mı.
Tamam bile deöeden kolumdan tutup otutturdu. Ah bu oğlan göründüğü gibi değil.
Ben: Neden burdasın.
KHJ: Üniversitemi ünlü olduğum için dondurmuştum. Ve şimdi okumaya geldim.
hmm anlamında kafamı salladı.
KHJ: Peki sen?
Ben: Ben burada doğup büyüdüm. 2 yıldır Koredeydim. Bir olay yüzünden buraya geldim. Üniversiteyi okuyup kafa dağıtacagım biraz. Kafamı dinlemeye ihtiyacım var.
KHJ: Anladım. Peki beni gördüğüne mutlumusun?
Ben: Yanımda ünlü manken ve şarkıcı oturuyo tabiki de mutluyum.
KHJ: Beni gezdirir misin?
Ben: Tabiki ama yarın olur bugün fazla yoruldum.
KHJ: Tabiki. Yarın aynı saatte ol küçük hanım.
diyip gitti. Ne zaman vazgeçeceksin küçük hanım işinden acaba. Bende kalkıp eve doğru yürüdüm. Telefonum çalıyodu baktığımda Min di.
Ben: Minn.
Min: Marry. Nasılsın?
Ben: İyim min siz nasılsınız?
Min:Gayet iyiz . Çok özledim.
Ben: Aishh yapma böyle Min. Bende çok özledim ama dayanmak zorundayız.
Min: Biliyorum.
Ben: Herkese selam söyle olur mu?
Sizi seviyorum.
Min: Bizde seni Marry. Kendine iyi bak.
Ben: Sizde.
Telefon kapandı. Eve gelmiştim . Kapıyı çaldım. Annem açmıştı.
Hwmen üstümü değiştirip anneme yardım etmeye başladım.

Min Tarafı;

Ben okula gitmiyordum. Sonuçları bekliyordum. Mia Dersleri bitince V ile beraber zaman geçiriyordu. Çocukları yakında çılaracakları şarkı için çalışıyorlardı. Youngjae hiç görmemiştim. Olay ögrenmişti.

Daehyun o gün eve geldi. Evde sadece ben vardım. Kapıyı açtığımda Daehyun'la karşılaştım. Marry ile görüşmek istediğini söyledi. Bende onun geri döndüğünü söylediğimde üzülmüştü. Bencede en iyisi buydu kendilerine zarar veriyorlardı. Zaman lazımdı.

Daehyun tarafı;

Olayı duyduktan sonra hızlıca arabaya binip sürdüm. İçimde kocaman öfke vardı. Deli gibi aşık olan Youngjae nolmuştu. Okula girdiğimde arabadan inip koşarak bahçede duran Youngjae saldırdım.
Boğazından tutup,
Dae: Neden yaptın bunu?
Him: Daehyun bırak çocuğu.
Himchan hyung kolumdan çekiştiriyordu.
Dae: Söyleseneee. Gitmiş mutlumysun?
Jae: Nereye?
Gözleri faltaşı gibi açılmıştı.
Dae: Geldiği yere.
Yıkılmış bir şekilde yere çöktü. Gözlerinden yaşlar akıyodu.
Jae: En.. iyisi buydu.
Dae: Lann sen nasıl biri oldun.
Himchan hyung beni tutuyordu.
Çekip gittim. O günden sonra Youngjae işkiyi başladı. Kızsakta bizi dinlemiyordu. Durum kötüye gidiyordu. Dayak istiyordu canı.

Yeni bölümle karşınızdayım. Vota ve Yorum yapın lütfen. Sizleri seviyorum. Yazım hatası için özür dilerim.

K-POP OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin