26.Bölüm

105 14 1
                                    

Odadan çıktığımda yere yığılıp kaldım. Güçlü olmak zorundaydım. Yerden zor olsada kalktım. Bahçeye çıktım. Telefonumu alıp Joong aradım. Ne kadar yüzsüz diyebilirsiniz ama onun desteğine çok ihtiyacım.

Telefonu açtığında konuşmadı.

Ben: Youngjae yoğum bakımda . Durumu ağır. Min benim yanında olursam iyi olacağını söyledi. Joong çaresizim ,bir yanım acıyo. Ne kadar yüzsüzüm değil mi? ama öyle değil işte sen benim güç kaynağımsın . Sana çok ihtiyacım var. Elimden tutup bana sarılmana ihtiyacım var.

Bir anda telefon yüzüme kapandı. Sesli ağlamaya başladım. Bunları hak edecek napmıştım. Sevdiğim adam tarafından terk edilmiştim. En yakın arkadaşımıda ben terk etmiştim. İşler iyice karışmıştı ve ben çok çagresizdim. Acı çekiyordum.

Kim Hyun Joong Tarafı;

Daha fazla dayanamadım. Telefonu kapattım. Bunların hiç.birini hak etmedim ben. Sadece ona güvendim ama o naptı beni öylece bırakıp gitti. Evt çaresiz olabilir acı çekebilir .Çünkü bende çekiyoyorum. Marry olan duygularımdan geçemiyorum. Onu hala seviyorum.

Benim Tarafım;

Kendimi toplayıp içeri girdim. Yanlarına gidip oturdum. Beklemek o kadar zor ki. Öylece beklemek. Artık uyanması lazımken uyanmamaya gayret eden bir kişiyi.

Ne zamandır uyuyamıyordum. Başımı Suga'nın omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım. Rüya görüyordum. Her taraf karanlıktı. Youngjae o karanlıkta ilerliyordu. Koşuyordum ama yetişemiyordum. Bir anda kayboldu ve karanlığın ortasında tek başıma kaldım. Karanlık üstüme gelerek beni boğuyo ve nefes alamıyordum. Bir anda uyandım. Derin nefes aldım. Terlemiştim. Kalkıp koşarcasına tuvalete gittim. Soğuk suyu yüzüme çarptım. Bir anda ağlamaya başladım ve yere çöktüm. Hıçkırarak aglamaya başladım. Pskolojim alt üst olmuştu. Nefesimi kontrol edemiyordum. Kızın biri tuvalete girince beni görüp doktor için bağırdı. Daehyun içeri girdi ve benimle konuşmaya başladı.

Dae: Derin nefes al Marry. Derin derin.

10-15 dk sonra düzelmeye başlamıştı. Kolumdan tutup yüzümü yıkadı. Beraber tuvaletten çıktık. Dışarı çıktık beni otutturup yemem için birşeyler getirdi. Zorla bana yetittirip hapımı içirdi.

Ben: Uyuyalı uzun zaman oldu mu? Dae: Evt. 12 saat kadar.

Şaşır bir şekilde baktım. Koluma başka bir el değdiğinde başımı kaldırdığımda Joong karşılaştım.Yerimden fırlayıp joong kollarına sarıldım.
KHJ: Aglama sakın. Yoksa seni asla affetmem.
Göz yaşlarımı silip zorda olsa gülümsedim.Kolumdan tutup banka oturduk. Bir süre onu izledim. Onu üzdüğümün, kırdığımun ve parçaladığımın farkındaydım. Özür dilemeye bile dilim varmıyordu. Üzgünümdüm hemde çok.

Min'in koşarcasına yanımıza geldiğinde ne olduğu anlamadan ona baktık. Youngjae kötü bişi mi olmuştu yoksa. Derin nefes alıp kafasını kaldırdı. Gözyaşlarını silip bize doğru.
Min: Youngjae uyandı.
uyandı diyip gülümsedi. Hepmizden mutluluk gözyaşları akmaya başlamıştı. Dae ve Min birbirine sarılırken ben istemsizce uzak duruyordum Joong . Bir anda kolumdan tutup beni kollarına sardı. Gözyaşlarım aksada gülüyordum.

Kendimizi toparlayıp koşarak yoğum bakıma doğru vardık. Youngjae normal odaya alacaklardı. Çocuklarlada sarıldıktan sonra Youngjae normal odaya aldılar. Çocuklar ve ben içeri girdim. Youngjae gözleriyle beni süzüp.

Jae: O kim ? dedi.

Çocuklar kendilerine bakıp.Noluyo bakışları attılar.

Jae: Şakaydı.

zorda olsa gülümsedi. Tam kapıdan çıkacakken " Gitme " sesini duydum. Çocuklar odadan çıkıtığında Jae ve ben ikimiz kaldık. Yanındaki saldayeye oturdum. Yüzüne bakamıyordum.

Jae: O gün herşeyin bir yalan olduğu ortaya çıkmıştı. Seninle veda ettiğim gün konuştuğum kişi sevgilim felan değil Yongguk'tu. O kızda bir yalancı evlenmedim onunla. Herşey bir planmış. Min yanına geliyordum. Sana söylemek için ama senin evleneceğimi duyduğumda herşeyimi kaybetmiş gibi oldum. Dengemi kaybettim ve merdivenden yuvarlandım.

Yine herşey benim yüzümdendi. Youngjae'nin bu hale gelmesi benim suçumdu.

Ben: Yine benim uçum. Özür dilerim. Bir daha sana zarar vermiycem. Yarın geri döneceğim. Bir daha asla görmeyeceksin beni.

Ayağa kalktığımda

Jae: Gitme. Marry hala seni deli gibi seviyorum. Beni böyle bırakma.

Hiçbirşey tınlamadan çıktım odadan. Joong gitmişti çoktan. Kızlarla bizde eve geçtik. Kendimi yatağın üstüne attım çok yorgundum ve düşünmeye ihtiyacım vardı. Gözlerim yavaş yavaş kapandı. Uykuya daldım.

Sabah uyanıp üstüme Bir şort ve yarım kollu siyah tişört giyip saçımı açtım. Kızlarla birşey atıştırıp evden çıktım. Joong çalıştığı yere gittim. Valizleri oradaydı ve vedalaşıyordu. Nereye gidiyordu? arkasını döndüğünde beni görünce şaşırdı.

KHJ: Sanırım konuşmamız lazım.

Evt anlamında başımı salladım. Oradan ayrılıp bir parka gittik. Bankların birine oturup konuşmaya başladı.

KHJ: Biliyorsun Marry ikimizde bir yetişkiniz artık. Bugün ben teslim olucam eskireye zamanım geldi. Bir süreliğine görüşümiycez. Seni zamanım olduğu zaman arıycam. Sen burda kal ve aşkına sahip çık. Koruyucu meleğin adima yanında olacak. Şimdi gitmek zorundayım kendine iyi bak. Seni seviyorum meleğim.

Yanağıma öpücük kondurdu. Gözlerimden sessizce yaşlar arkarken el sallaya bildim.

KHJ: Sakın ağlama sana gülmek yakışıyo.

diye haykırdığında kocaman güldüm. Kaybolduğunda hastaneye doğru ilerledim. Dae beni görünce sırıttı. Kapıyı açıp içeri girdim. Yanındaki sandalyeye oturdum. Gözlerinin içine bakarak yavaş gülümsedim.

Ben: Evlenelim o zaman. Hala beni deli gibi seviyorsan.

Daehyun anda çocuklara bağrınca hepsi içeri daldı. Zelo zıplayıp duruyordu. Yong gülümsüyor. Up şaşkınca bize bakıyordu. Him ciddi bir şekilde duruyordu.

1HAFTA SONRA

Youngjae hastaneden çıkmıştı. Kızlarla bizde gelinlik ayakkabı felan bakmaya başlamıştık. Youngjae tam iyileşince beraber mekan bakmaya gittik. Büyük lüks bir mekandı. Youngjae çok pahalı olduğunu söylesemde tutmuştu mekanı. Düğün davetiyemizi seçmek için gittimizde Sade etrafında çiçekli olanı seçtiğimde oaradanda ayrılmıştık. Beni eve bıraktıktan sonra gitmişti. Kızlarla birşeyler yedikten sonra kendimi yatağa attım. Fazlaca gezmiş ve çok yorulmuştum. Evleneceğim aklıma gelince kocaman gülümsüyordum. Hayallerim beraber uykuya daldım.

Uyandığımda annem çoktan gelmişti. Zorla uyandırıldıktan sonra kahvaltı yapıp hep beraber kuaföre gittik. Saçımı topuz yapıp tacımı ve duvağımı taktıklarında kabine gidip gelinliğimi giydim. Herkes hazırdı. Youngjae bekliyorduk.

Youngjae Tarafı;

Çok heycanlıydım. Sabaha kadar uyuyamamıştım. Birşeyler atıştırıp kuaföre geçtik. İki dakika sonra hazırdık. Dae ve Up arabayı süslemek için gitmişlerdi. Ben damatlığımı giyene kadar gelmişlerdi. Arabaya binip Marry almak yola çıktık. Marry çok güzel muştu. "WAOWWW" çektikten sonra elinden tutup arabaya bindirdim ve mekana doğru ilerledik. Misafirler gelmişti. Herşey çok güzeldi. İkimizde odamıza girdiğimizde çok heycanlıydık. Adımı duyunca çıktım.

Benim Tarafım;

Babam olmadığı için beni Jin götürecekti. Elini uzattığında tutup yürümeye başladık. Kalbim hızlıca çarpıyordu. Artık Youngjae ile yüzyezeydim. Birbirimize söz verip yüzükleri taktığımızda Youngjae ile öpüştüğümüzde büyük bir alkış kopmuştu. O kadar mutluydum ki anlatamam sonunda ona kavuşmuştum.

Meraba YB ile geldim. Geç yazıyorum çünkü bir hikaye daha yazıyorum. Onuda okursanız sevinirim. Sağlıcaklı kalın.

K-POP OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin