20. Bölüm

84 13 3
                                    

Joong hızlıca itip,
Ben: Joong ben sana asla böyle bir gözle bakmadım. Evtt onu unutmak istiyorum ama bu şekilde değil. Lütfen böyle şeyler yaparak arkadaşlığımızı zedeleme.
KHJ: Ben..ben özür dilerim.
Ben: Gitmeliyim. Görüşürüz.
Hızlıca olduğum yerden ayrıldım. İlk bulduğum otobüse bindim. Sinirliydim. Şu an ne hissettiğimi fazla anlayamıyordum. İstemsizce gözyaşlarım akıyodu.

Kim Hyun Joong tarafı;

Aishhhh napıyorum ben. Marry'yi kaybedemem. O benim tek arkadaşım. Yine saçmalıklar yapıyordum. Kendime kızgınım Aishh.
Benim tarafım;

Otobüsten inip doktorumun yanına gittim. Dertleşecek bir arkadaşım yoktu. Kapıyı tıklayıp içire girdim.
Ben: Kusura bakma gidecek bir arkadaşım olmadığı için buraya geldim.
Doktor: Noldu Marry? anlatabilirsin bana.
Ben: Joong beni öptü.
Jessy: Ne? joong ? seni öptü.
Ben: Evlenme teklifi etti.
Jessy: Çok şaşırdım. Neden yaptı bunu .
Ben: Youngjae unutmam için. Evt unutmak istiyorum ama hala onu deli gibi seviyorum. Onun bana ihtiyacı var belki hala beni seviyordur Jessy.
Jessy: Anlıyorum seni . Senin için ne doğruysa onu yap.
Ben: Hep telefon bekliycem. Bana ihtiyacını olduğunda arayacak biliyorum. Aramasada bekliycem.
Jessy: Sakın üzülecegin yolda gitme. Ben: Tamam. Gitsem iyi olur. Görüşürüz Jessy.
Jessy: Görüşürüz.

Hastaneden çıkıp eve doğru yürüdüm. Onu seviyorum. Ne olursa olsun onu sevmeye devam edecegim.
Eve geldiğimde odama çıkıp üstümü değiştirdim. Bişiler yiyip yattım.

Sabah kalkıp elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyindim. Şort giyip salaş bir geniş tişört giyip şaçımı at kuyruğu yapmıştıktan sonra aşagı indim. Joong gelmemişti. Evine gidip kakıya vurdum ama açmadı. Okula doğru yürüdüm. Okula geldiğimde Joong aramaya başladım. Bahçede bankta kulaklık takmış öylece oturuyordu. Yanına gitdip oturdum. Kalktığında kolundan tutup otutturdum. Kulaklığının tekini çıkarıp kendime taktım.
Ben: Beni böyle bırakacak mısın? Gitme. Sana ihtiyacım var.
Ona sarıldım.
Ben: Sakın bana aşık olma. Karşılık veremem. Sevgine layık biri değilim.
KHJ: Sakın sen en iyi sevgiyi hakedecek kişisin Marry. Sana iyi bir arkadaş olacağım. Sana ben sahip çıkacagım. Bir baba gibi, bir abi ve yeri geldiğinde bir sevgili gibi.

Gözlerimden yaşlar akıyodu. Youngjae de demişti. O yoktu artık. Joong kaybetmek istemiyordum. Bana sarıldı.
Ben: Teşekkür ederim. Çok.. Teşekkür ederim.
KHJ: Artık aglama hadi gidip yem k yiyelim.
Gözyaşlarımı silip. Joong elimi tutup bir kahveye gittik. Birşeyler atıştırıp çıktık. Bugün fazla dersimiz yoktu. Joong beraber eglenmeye karar verdik. Beni bir yere götürüp bisiklet aldık. Beraber sürmeye başladık. Yeşillikler arasında özgür bir şekilde. Sonra Çocukluğumuzu yaşıyorduk resmen. Fuskiyelerinin altıktan geçtik. Küçük çocuklarla top oynadık. Çimlerin üstüne attık kendimizi. Çok yorulmuştum. Okulun kapanmasına az kalmış Finallerimiz vardı bu, eglenci iyi gelmişti. Joong gitmemız gerektiğini söyleyince üzüldüm. Kalkıp elimden tutup benide kaldırdıktan sonra eve döndük. Bugün için teşekkür ettim. Vedaşlıktan sonra eve girdim. Annem yemek yapmıştı. Odama çıkıp bir duş aldım. Üstümü giyinip aşagıya inip karnımı doyurduktan. Yorgun olduğum için kulaklığı takıp yatağa attıp kendimi.

Haftalar, aylar böyle geçmişti. Finaller vardı. Deli gibi ders çalışıyorduk. Okuldan gelip Üstümü değiştirip direk derse oturuyordum. Geve 5-6 kadar kahve içip ders çalışıyodum. Sabah 1 saatlik uykuyla sınavlara giriyordum. Joong sınav çıkışı görüşüyorduk. Sınavlar açıklandıktan sonra ziyaret için Koreye gidecektik. Joong işleri vardı. Konser için dönecekti. Bende kafa dagıtacaktım. Neyseki yarın son Final vardı. Kurtuluyordum.

Gözlerimi açtığımda Saat 7.45 ti gözlerimi kocaman açıp. Aceleyle kalktım. Üstümü bir kot gömlek giyip altınada kot darpaça giydim. Banyoya gidip dişlerimi yıkayıp, saçlarımı dagınıp bırakıp çıktım . Merdivenlerden hızlıca diktikten anne görünüp ayakkalarımı giyip çantamı takıp çıktım. Joong evinin önüne varıp deli gibi kapıya vurmaya başladım. İyiki hazırmış. 10 dakikaya orda olmamız lazım. İkimizde depar atrıp koşmaya başladım. Görende klip çekiyoz zanneder. Birbirimize bakıp mal mal gülüyoruz. Okul göründüğünde sevinmiştim. Okula girince durup derin nefes alıp koşarak merdivenlere çıktım. Sınıfa geldiğimde 2 Dakka kala yetişmiştik. Elmizi vurduktan sonra sınav kağıtları gelmişti. Sınav bitirince verip çıktık. Bir parka gidip kendimizi çimlerin üstüne attık.
Ben: Oh be bitti.
KHJ: Aynen . Şimdi Valizleri alıp havaalanına geçelim.
Beni tutup kaldırtıktan sonra eve doğru yürümeye başladık. Ben eve girip iki gün önce hazırladığım valizlerimi alıp anneme veda ettikten sonra Joong yanına gidip bir taksiye bindik. Havaalanında biletleri alıp geçtik. Yüzümde mal gibi bir gülümse vardı. Koltuklarımızı bulup oturduk. Kulaklığımı takıp U-Kiss dinlemeye başladım. Dışarı izliyordum. Aklıma Joong tanıştığımız gün geldi. Kocaman sırttım. O kadar uykusuzdum ki bir anda gözlerim kapandı ve başım Joong omzuna düştü.

Kim Hyun Joong;

Kitap okurken bir anda Marry başı omzuma düştü. Gözlerim börtledi bir an. Başımı öne getirip baktığımda uyuyordu. Kocaman sırttım. Baş belam ^-^ . Kıtap okumaya devam ettim bir süre sonra bende uyumuştum.
5 Saat Sonra
Gözlerimi açtığımda Marry hala uyuyordu. Gelmemize yarım saat vardı. Biraz daha uyusun. Uyandırmaya kıyamamıştım. Şaçlarını okşarken uyandı.
Marry: Geldik mi?
Ben: 15 dk sonra ordayız.
Bizde o zamana kadar valizlari hazırladık. Uçak durmadan Marry çeketimi giydirdim. Onun valizinide alıp dindim. Havaalanın kapısında bir sürü haberciler ve muhabirler vardı. Bavulları menejerlerim alırken, bende Marry sardım. Fotoraflarımızı çekiyorlardı. Oradan ayrıldık. Marry başka bir arabaya bindirdikten sonra bende bizim şirkete geçtim.

Benim tarafım;

Joong bindirdiği arabayla Min gilin kaldığı eve geldim. Bavullarımı alıp yukarı çıktım. Zile bastığımda Mia kapıyı açtı. Beni görünce üstüme hopladı. Zar zor içeri geçince birde Min çullanınca yere düştük. Halimiz gülenecek kadar komikti. Nefes alınca konuştum.
Ben: Borokon bonoo boğoloyoromm.
Üstümden kaltıklarında nefesini normallenince onlara sarıldım.
Mia: Çok özledim maloşşş.
Min: Hoşgeldin evine.
Ben: Hoşbuldum.
Min gidik apörleri takıp şarkı açtı.
Mia kolumdan tutup.
Mia: Hadi kopalım.
Töbe yarabbi görmeyeli değişmişler bu uyuzlar derken bir anda şarkıya kapılıp dans etmeye başladım. Kapı çalıyodu kızlar duymadığı için ben açtım. Çocuklar gelmişti. Kook beni öldürecek gibi sıkmaya başladı.
Kook: Marryyy gelmişşşşşş.
Bir anda beni itip V,Kook, Jimin ve J-Hope içeri girdi. Dans etmeye başladılar. Bir anda biri bana sarıldı. Kokumu içine çekiyordu. Pembe şaçlı Suga.
Suga:Çok özledim.
Ben: Bende
Jin: Afferim söz verdiğin gibi geldin.
32 diş sırıttım. Onlara içeri girdiklerinde Suga çekildiğinde gözleri doluydu. İçeri dönüp baktığımda gülmekten ölünecek bir hal vardı. Suga içeri girdiğinde kapıyı kapatık. Dans ve şarkılar eşliğinde kopmaya başladık.

B.A.P'nin tarafı;

Haberlere bakıyordum. Ne sıkıcı bir gün. Kanalları gezerken bir haber dikkatimi çekti. O kız Marry değil mi?
Him: Yongguk bu kız Marry değil mi?
Yong: Evt o dönmüş mü?
Him: Daehyunnnnn.
Dae: Efendim hyung.
Him: Bu Marry değil mi?
Dae: Evt o . Şükürler olsun dönmüş. Peki o adam kim?
Haberci: Kim Hyun Joong bugün hava limanında yeni sevgilisi ile görüldü. Kim olduğu bilinmiyo . İngilterede tanıştıklarına dair söylentiler var.
Jae: Yeni sevgili mi?
Youngjae yıkılmış gibi görünüyordu.
Haberci: Kızın üstünde ki ceketin Kim Hyun Joong ait olduğunu ve Havaalanında kıza sarılmış bir şekilde girdikleri söyleniyor.
Him: Vayy Kim Hyun Joong. Beklemiyordum.
Youngjae hızlıca kapıyı çarpıp çıkmıştı evden.
Dae: Kendi Eliyle Kaybetti Kızı.

Youngjae'nin Tarafı;

Evden hızlıca çıkıp yürümeye başladım. O haber sonra çılğına dönmüştüm. Kendime yedirememiştim. İhanete uğramış gibi hissediyordum. Marry eski kaldığı eve geldiğimde son ses müzik geliyodu. Dahada öfkenlenmiştim. Bir bara gidip içmeye başladım.

Benim Tarafım;

Herkes koparken ben Teresa çıktım. Havasını bile özlemiştim. Suga yanıma gelmişti.
Suga: Kötü günler yaşattığım için özür dilerim. Seni kırdığım için özür dilerim. Sana kötü şeyler yaşattığım için özür dilerim. Affet Beni Marry.

Aglıyordu. Onu ilk defa bu kadar yalnız, çaresiz ve mutsuz görüyordum. Bende yaşlarımı tutamayıp bende ağlamaya başladım.
Ben: İyim artık Suga. Senin yüzünden değil. Asla kendini suçlama. Herşeyi atlattım ben iyim. Aglama lütfen.
Min: Marrry Koşş.
Min çagırmasıyla içeri girdiğimde şok oldum. Ya nerden çıkartıyorlar böyle şeyleri. Herkez bana bakıyodu.
Ben: Hayır ya Joong biz sadece arkadaşız.

Meraba gençler Nasılsınız? Köydeyim ben iş yapıyoruz valla. Bir yandan bölüm yazıyorum. İnşallah begenirsiniz. Sizleri seviyorum.




K-POP OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin