Petrichor/Hyunlix✓

11

Merhabalar!

Sizce çok mu hızlı gidiyor?

Sınır: 15 oy 40 yorum

İyi okumalar<3
~~~~~~~~~

Felix Hyunjin'in cevabı ile heyecandan ölücek gibi hissetmişti. Hyunjin ise kıpkırmızı yanakları ile yere bakıyordu. Utanmıştı.

Felix bu kırmızı yanaklara dayanamamış ve Hyunjin'in çenesinden nazikçe tutup yukarı kaldırmış ve Hyunjin'in yanağından öpmüştü. Hyunjin bununla biraz daha kızardığında aklına gelen ile dahada kızarmıştı.

Hep Felix Hyunjin'i öpüyordu. Hyunjin hiç Felix'i öpmemişti. Belki yapabilirdi bunu. Değil mi?

Hyunjin Felix çekildiğinde utanarak yüzüne bakmıştı. Herkes onları izliyordu ama ikiside bunun farkında değildi.

"Bende.. Şey bende seni öpebilir miyim?"

"Tabi ki de"

Hyunjin Felix'in kendine yaklaştırdığı yanağına bakmaya başlamıştı. Aniden gelen cesaret ile Felix'in yanağından öpmüştü. Öptükten hemen sonra ise başını Felix'in omzuna gömmüştu.

"Omzumu çok sevdin sanırım?"

"Utanıyorum Felix!"

Hyunjin eliyle Felix'in göğüsüne vurmuştu. Felix ise bununla inlemişti. Eli biraz ağırdı minik Alfası'nın.

"Sarılabilir miyim?"

"Hmhm"

Felix bununla Hyunjin'e sarılmıştı. Hyunjin kendine sarılan Felix'e ise karşılık vermişti. Yongbok buraya gelirken aklında sadece Hyunjin'in kendinden uzaklaşacağı düşüncesi vardı.

Ama şimdi Hyunjin hem kendilerine zaman vermiş, hemde yanağından öpmüştü. Ve şu an sarılıyorlardı. Bu bile büyük bir gelişmeydi.

Hyunjin hızla atan kalbi ile Felix'e sarılırken Felix'inde ondan bir farkı yoktu. Şuan sınıftakiler onlara ağzı açık şekilde bakıyordu.

Hyunjin üstünde hissettiği bakışlar ile kafasını Felix'in omzundan kaldırdığında sınıftakilerin kendilerine baktığını görmüş ve tedirgin olmuştu.

"Felix bize bakıyorlar"

"İstedikleri kadar bakabilirler. Onlar yüzünden sana sarılmayı bırakamam"

-

Hyunjin okul sonrası Felix ile el ele okuldan çıkmışlardı. Okulda şimdiden ikisini konuşmaya başlamışlardı. Ama Felix onları umursamıyor, aksine Hyunjin ile daha yakın davranıp parlayan çiçeklerini göz önüne seriyordu.

"Gördünüz mü! Felix ve Hyunjin ruh eşi! İnanamıyorum buna!"

"Felix Hyunjin'e nasıl bakıyordu! Tanrım bende öyle bir sevgili istiyorum!"

"Çok tatlı bir çift olmuşlar!"

"Neresi tatlı bunların! Felix'e acıyın biraz! Bir orospu ile ruh eşi!"

"Sen sussana! Bir birlerini sevmeseler gülümseyerek el ele gezmezlerdi"

(Ben fice girdim çaktırmayın)

Hyunjin konuşmaların çoğunu duysada Felix sayesinde kafasına takmıyordu. Hyunjin geçmişe baktığında şimdiki hali ile eski hali arasında inanılmaz bir fark olduğunu gördü.

Onu Felix değiştiriyordu. Eskiden olsa bırak birinin yanağından öpmeyi, eline değmekten bile korkardı. Ama şimdi yapamam dediği her şeyi yapıyordu.

Hyunjin korkuyordu. Babasından dolayı kalan travmaları yüzünden mühürlenmeleri zor olucaktı. Felix'e bir çocuk veremeyecekti. Nasıl bir eş olucaktı ki?

Mühürlenmeden eş olamazlardı. Belki mühürlenmeye izin vermezse Felix onu terk ederdi. Hayır Hyunjin o travmalarını yenmeliydi. Yalnız kalmak istemiyordu.

Ama zaten Felix onu asla bırakmazdı.

-

Felix bu sefer Hyunjin'in ısrarları ile evlerine gitmişti. Şimdi ise Lisa ile bakışıyordu. Her ne kadar Delta olsada Lisa'dan korkuyordu.

"Hyunjin bebeğim su getirebilir misin bana?"

"Hemen getiriyorum abla"

Hyunjin kalkıp mutfağa gittiğinde Felix Lisa ile baş başa kalmanın stresine girmişti. Her an öldürecek gibi bakıyordu.

"Bak delta! Kardeşim bu gün çok mutluydu. Ama eğer üzülürse! Seni ondan mahrum bırakırım!"

"Tamam ya. Niye üzeyim ben Hyunjin'i. Hem ben onu se-"

Felix Hyunjin'in geldiğini görünce susmuş ve halıyı incelemeye başlamıştı. Hyunjin'in şu anlık duymaması iyi olurdu.

Hyunjin'in duygularından emin olduktan sonra bunu yüzüne söyleyecekti Felix. Şu an zamanı değildi yani.

Doğru söylemek gerekirse Felix Hyunjin'e aşık olmaya başlamıştı. Hyunjin'in kendisine çocuk veremeyeceğini bilse bile bu umrunda değildi.

Gerekirse mühürlenmeden yaşarlardı. Felix'e Hyunjin'in kendini sevmesi yeterdi.

___________

Aglayin max 10 bolum sonra first kiss gelebilir💅🏻