35

818 100 74
                                    

Merhabalar!

Selam, merhaba, güle güle! Nasılsınız yahu?

İyi okumalar<3
~~~~~~~~~~

Hyunjin kendini çok halsiz hissediyordu. Midesi aşırı bulanıyor ve başı dönüyordu.

Dün Felix evden çıkmıştı ve daha eve dönmemişti. Onun için çok stres yapıyordu.

Biraz bahçeye çıkmak istedi. Çok dararıyor gibiydi.

Yataktan kalkıp odadan çıktığında bulanan midesi ile merdivenlerin korkuluğuna tutundu.

Altında hafif bir ıslaklık hissediyordu. Elini oraya değdirip baktığında gelen kan onu daha da endişelendirmişti.

Eli ayağı birbirine girmişti. Dün yemek yaparken mutfakta unutmuştu telefonunu.

Onu almak için aşağı inecekti. Eli karnında ineceği sırada dışardan gelen patlama sesi ile Hyunjin korkarak dengesini kaybetmişti.

Dışardaki çocuklar maytap patlatmıştı...

Hyunjin ne kadar bir yerden tutunmaya çalışsada merdivenlerden yuvarlanmaya başlamıştı.

Düşerken kafasını sertçe merdivenin tutma yerine çarpması ile acıyla çığlık atmıştı.

Merdivenlerden yuvarlanmaya başladığında ne kadar bilinci yavaşça kapansada karnını korumaya çalışıyordu.

En sonunda merdivenlerin sonuna kadar yuvarlandığında gözleri yavaşça kapanıyordu.

Aylar önce yaşadığı şey... Bu sefer karnındaki hafif acı...

Kafasını çok sert çarpmıştı. Hyunjin yavaşça gözlerini kapatmıştı.

Bir kaç dakika geçmeden Felix heyecanla kapıyı açmıştı. Elinde aldığı bebek eşyaları ve Hyunjin'in giymesi için hamilelik kıyafetleri vardı.

"Hyunjin! Bebeğim bak neler aldım-"

Felix Hyunjin'i merdivenlerin dibinde baygın halde görünce elindeki poşetleri fırlatmış ve koşarak yanına gitmişti.

Demek çektiği acı bu yüzdendi. Felux korkuyla Hyunjin'in başını eline aldığında elinin nemlenmesi ile elini çekmişti.

Kan.

-

Felix mutlu bir şekilde geldiği evinden ağlayarak çıkmıştı. Hyunjin'e bir şey olursa ne yapacaktı?

Dün gece çıktığında abisi çağırmıştı. Seungmin yediği tavuktan dolayı zehirlenmişti ve Soobin de aşırı ateşlenmişti.

Dün gece onların yanında kalmıştı. Acil bölümüne gideceği için Hyunjin'i yanında getirmek istememişti. Keşke götürseydi.

Minho, Jisung, Rosé, Lisa ve Yeji'de buradaydı. Saatlerdir Felix'i sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Ellerine bulaşan kana bakıp ağlıyordu.

Kurdu acı çekiyordu Felix'in. Bebeklerininde yaşamasını istiyordu ama Hyunjin... O ölürse yaşayamazdı.

Oysa ne hevesle seçmişti oyuncakları ve kıyafetleri. Hayalinde o kıyafetleri Hyunjin'in üstünde görmek vardı, onu kanlar içinde yerde bulmak değil.

"Felix, yeter artık ağlama. Biliyoruz çok endişelisin ama gözlerin kıpkırmızı oldu ağlamaktan"

Felix cevap vermeden ellerine bakıyordu. Saatlerdir tek kelime etmemişti.

Sadece Lisa'ya mesaj yazmıştı gelmesi için. Onun dışında hiçbir şey söylememişti.

Doktor ameliyathaneden çıktığında Felix hemen ayağa kalkmıştı.

"Hyunjin bey iyi, ama maalesef komaya girdi. Bebeklerde iyi ama..."

"Ama ne?"

Lisa endişeyle sorduğunda doktor yere bakıyordu.

"Komadan 1 ay içinde uyanmazsa bebekleri mecburen alacağız"

Ve Felix'in tamamen yıkılmasını sağlayan cümleyi söylemişti doktor. Bebekleri mucizeydi. Onlar giderse...

-

1 ay 15 gün. Hyunjin gözlerini açmıyordu. Felix yıkılmıştı resmen.

Fakat doktolar bebekleri almaktan vazgeçmişti.

Hyunjin komaya girdiği için bebekler besin yetersizliğinden güçsüz kalacaktı ve bu yüzden doğumda ya da karnında öleceklerdi.

Fakat herkesi şaşırtarak bebekler yaşama inatla tutunuyordu. Normal bir bebek gelişiminde ilerliyorlardı.

Ama Hyunjin... Aylardır gözlerini açmıyordu.

Felix neredeyse uyumuyordu. Bayağı zayıflamıştı. Tek iletişim kaynağı bebeklerini hissetmesiydi.

Kimseyle konuşmuyordu Felix. 1 aydır kimse tek bir kelime ettiğini duymuyordu.

Sadece gece herkes uyurken Felix kendi kendine konuşuyor ve bebekler için şarkı söylüyordu.

Eve de neredeyse girmiyordu. Sadece arada girip yataklarında ağlayıp Hyunjin'in kokusu ile sakinleşiyordu.

Neredeyse yaşayan ölüydü. Yemeğini zor yiyordu, uyumuyordu ve konuşmuyordu.

Sanki Hyunjin ile beraber bitkisel hayata girmişti. Annesi ve babası da o gün Avustralya'ya yeni gitmelerine rağmen hemen geri gelmişlerdi.

Felix yine gözlerinden akan yaşlar eşliğinde Hyunjin'i öpüp koklarken gözünden öptüğünde Hyunjin gözlerini sıkmıştı.

Heyecanla geri çekildiğinde Hyunjin hareketlenmeye başlamıştı. Gözlerini bir anda açtığında korkuyla kalkmış ve başını tutmuştu.

"H-hyunjin!"

Felix endişeyle Hyunjin'in omzuna dokunduğunda Hyunjin ağlamaya başlamıştı.

"Dokunma b-bana!"

"Hyunjin güzelim benim, Felix ben"

"Git! Tanımıyorum s-seni ben!"

Lisa gelen sesler nedeniyle içeri girdiğinde ağlayan Hyunjin'in yanına gitmişti.

"A-abla, bu adam kim?"

_________

Zoooort. Orospu yanım geldi fici uzatıyorum NİHAHAHAHAH.

Petrichor/Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin