/ İtiraf /

51 10 8
                                    

Aşk tıpkı gözyaşı gibi gözden doğar, yüreğe düşer.

Publilius Syrus

**********************************

Dış kapının önünde gergin ve heyecanlı bir bekleyiş vardı. Özellikle Elif için. Arada etrafa bakınıyor, onları birilerinin görmediğinden emin olunca tekrar önüne dönüyordu. Parlak zeminde ayağını sağa sola sürterek gıcık bir ses çıkarıyordu. Nefes alıp verirken dudaklarının arasından çıkan beyaz duman bulutları bile titriyordu sanki. Tıpkı bedeni gibi.

Ali tam dibinde duruyordu. Saçlarının onun saçlarına karıştığını fark edecek kadar yakındı hem de. Ve kendisinden daha sakin gözüküyordu.

"Cafedeki çalışanlara da ayıp oldu. Aniden girdik aniden çıktık." demişti Elif. Sessizlik onu daha çok geriyordu.

Ali onun telaşlı yüzüne çevirdi bakışlarını. Dudaklarının kenarından beliren gülümseme ile karşılık verdi.

"Bir dahaki gidişimizde telafi ederiz."

Elif ondaki bu umursamazlığa anlam veremiyordu.

"Nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun?"

"Gergin olmam için bir sebep yok ki. Kimseden çekincem yok. Senin de olmasın. Yanlış bir şey yapmıyoruz."

Gülümsemesini devam ettirerek Elif'in titreyen elini tutu ve gülümseyerek konuşmasına devam etti.

"Dediğin gibiyse Miray zaten böyle bir şeyi bekliyordur. Kuzeye gelince mutlu olacağını biliyorum."

Elif ise öyle düşünemiyordu çok.

"Kuzey konusunda ben o kadar emin değilim. Benimle uğraşacak bende bunu biliyorum."

"İzlemek keyifli olacak. Artık zile basmalısın bence. Yoksa akşama kadar kapıda beklememiz gerekecek."

"Haklısın." diyebildi Elif. Ne kadar çok beklerse o kadar zor olacaktı.

Boşta kalan eliyle kapı şık duran kapı ziline bastı. Tatlı bir melodi çalıyordu. Oysa Elif için tehlike çanını andırıyordu. Sonunda kapı açıldı.

Elif Ali'nin elini daha da sıkı tutmuştu şimdi. Gözlerini birkaç saniyeliğine kapatmıştı. Gerekli direnci ve kararlılığı depolaması gerekiyordu.

"Hoş geldiniz." dedi keyifli ince bir ses. Kapıda Miray vardı. Elif gözlerini açtığında Miray ona sıkıca sarılmıştı.

"Benim biricik dostum gelmiş. Çok özledim." demişti o tatlı ses.

Elif'e sarılmadan bile onların kenetlenmiş ellerini görmüştü. Elif gözleri kapalı olduğu için bunu fark etmemişti ama Ali ile kısa bir göz teması kurmuştu.

"Hoş bulduk canım." diyerek yavaşça onu saran kollardan uzaklaşmıştı Elif. Miray her zamanki gibi parlıyordu. Mavi bir bluz ve beyaz bir pantolon vardı üzerinde. Sarı, dalgalı saçlarını açık bırakmıştı.

Miray Ali ile kısa bir tokalaşma seansı sonrası gözlerini yine aşağıya devirmişti.

Elif artık onun kenetlenmiş ellerini gördüğünü biliyordu. Ama kendi evinde Miray onu koruyacaktı. Bunu da biliyordu. Onun mavi gözlerinde kıvılcımlar uçuşuyordu sanki.

"Güzel bir gün olacak desenize." demişti.

İkisinin de gözlerine bakıyordu. Elif suskun kalmayı tercih ederken Ali daha da cesur davranmıştı.

"Öyle olacak." cevabını vermişti Ali. Elif'i yüzündeki ifadeyi tahmin ettiğinde gülme isteği daha da artmıştı.

Miray hemen duruma el atmış, onları beklemekten kurtarmıştı.

AŞK' A Fısılda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin