/ Ters Yüz /

61 7 3
                                    


Haldun Bey ve Ayfer Hanım sakin adımlarla geliyordu. Yavuz dedesinin kucağındaydı. Bir şeylere gülüyor, eğleniyorlardı. Ali ise annesinin yanındaydı. Sessiz bir yolculuktu onların ki.

Elif, onların gelişini izliyordu. Haldun Bey ile Yavuz özellikle dikkatini çekmişti. İleride Ali de böyle bir adam olacaktı. Babasına olan benzerliği bunu açıkça gösteriyordu. Ve kucağında bir çocuk. Ama kız çocuğu olacağını hayal etmişti Elif. Ali'ye çok yakışacağını düşünüyordu.

Öte yandan annesi Ayfer Hanım, nazik duruşuyla Ali'ye benziyordu. Ve Ali ona tabi ki çok bağlıydı. Bu çok normaldi. Yan yana olduklarında aralarındaki bu bağı daha net görebiliyordu Elif.

"Rahatsız olmazsın değil mi Elif?"

Daldığı düşlerden sıyrılan Elif Sevda'ya döndü. Mahcup olmuş gibi bir ifade takındı yüzüne. Onun bu halini gören Elif üzerine gitmeyecekti.

"Yok, hayır. Önemli değil."

İçinden geçen bu değildi tabi. Böyle bir buluşma beklemiyordu. Hazır da değildi. Ama artık olan olmuştu. Üstelik Sevda ondan daha fazla tedirgindi. Onu da boş yere üzmeye gerek yoktu.

"Aslında biz bize olacaktık. Annem duyunca gelmek istemiş. Ali'nin de yeni haberi oldu. Sen gelmeden yaklaşık on beş dakika önce sanırım."

Bu demekti ki Ali'nin bir suçu yok. Ona sakın kızma. Bu konuşmanın alt metni buydu. Sevda bunu açık açık söyleyemese de dile getirmişti.

"İçin rahat olsun Sevda. Merak etme."

Onun stresini azaltmak için gülümsedi Elif. İçindeki samimiyete güveniyordu. Sevda'nın yüzündeki gerginlik az da olsa silinmişti.

Annelerin nasıl da meraklı olduklarını da iyi biliyordu. Miray'ın annesi de öyleydi. Kuzey'i kendi başına gidip görmüştü. Gizlice. Miray ona ilk başta kızmışsa da konu kolayca kapanmıştı. Bu yüzden yargılamamıştı. Bu da çok normaldi.

Sonunda onların oldukları masaya geldiler. Elif onlara teker teker sarıldı.

"Hoş geldiniz."

Ayfer Hanım çok sıcak bir tavırla ona sarılmış, onu sevmişti.

"Hoş bulduk kızım. Nasılsın?"

"İyiyim. Teşekkür ederim. Siz?"

"Allaha şükür. Böyle habersiz geldik. Kusura bakma."

Ali'nin gözlerine baktı Elif. Onun ters bir şey yapıp yapmayacağını merak ediyordu anlaşılan. Elif onu yanıltacaktı.

"Hiç önemli değil. Sizi görmek beni memnun etti."

Bu yalan değildi işte. Hazır değildi ama şimdi iyi ki de onlarla bir araya gelmişti. Ani bir duygu değişimi yaşamıştı ama bundan rahatsız değildi.

Sevda ile de minik bir kucaklaşma faslı geçirmişti ailesi. Evin en küçük kızıydı Sevda. Dolayısıyla en fazla nazlı olan da oydu diye düşündü Elif. Bu duyguyu bilmiyordu. O tek çocuktu. Ama kardeşten de öte bildiği biri vardı hayatında. Miray. Onun için çok değerliydi.

Sıcak hava Elif'i biraz boğmuştu. Nem kendini iyiden iyiye hissettirmişti. Şanslıydı ki oldukları yere hafifte olsa rüzgar ediyordu.

Herkes sıcaktan bunalmıştı. Bir an önce oturup, nefes almak istiyorlardı. Beraber, onlar için ayrılan sandalyelere oturdular. Elif, Ayfer Hanımın karşısına oturdu. Bilerek yapmıştı. Ali'nin yanına oturacak hali yoktu. En azından ilk buluşmada yapamazdı. Acaba gereğinden fazla mı düşünüyordu?

Kafasındaki soruları, belirsizlikleri şimdilik yok saymalıydı. Yoksa anın tadını çıkaramayacak, kendine de etrafındakilere de günü zehir edecekti.

AŞK' A Fısılda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin