Yıl 2023.
Çiçekler... Özenle süslenmiş, kokulu, rengarenk buket çiçekler vardı masanın üzerinde. Onlara sevimli, çok değerli notlar iliştirilmişti. Bazıları tebrik mesajıydı, bazıları destek mesajı.
Sonra kapı sesi duyuldu. Odaya biri girmişti. Yavaşça, onun için hazırlanan sandalyeye oturdu. Yumuşak bir koltuk, onun stresini azaltacaktı.
Arkasına yaslandı. Saçlarını elleriyle sandalyenin baş kısmından dışarı çıkarttı. Bu ilk adımdı. Sonra, gözleri usulca kapandı. Bu ikinci adımdı. Odada bir dakika boyunca bir sessizlik yaşanmıştı. Kendini dinlemek için, kendisiyle konuşmak ve cesaret almak için bir dakika. Bu da üçüncü ve son adımdı.
Açık penceresinden odaya dolan rüzgar küçük hışırtılar çıkarıyordu. Sallanan, hareket eden kağıt parçalarının sesi, kulağına dolmaya başlamıştı. Biraz uzaklardan gelen, kahve kokusu da onu mest etmeye başlamıştı. Dudaklarının kenarında bir kıvrım oluşmuştu. Bu aromaya bayılıyordu.
Kapı çalındı. Yorgun, ama meraklı ela gözler aralandı.
"Gelebilirsiniz."
İçeriye kumral saçlı, uzun boylu bir kız girdi. Sarı saçlarını örmüştü. Elinde küçük bir not defteri ile duruyordu.
"Vakit geldi. Hazır mısınız?"
Uzun süredir yanında olan, ona samimiyetle bağlı kalan, yardımını esirgemeyen Gülşahtı.
Elif, yaslandığı koltuktan kendini geri çekti. Masanın üzerinde, okunmayı bekleyen notlara ilişti gözleri.
"Sevenlerimin notlarını okuduktan sonra evet. Hazırım Gülşah."
Karşılıklı bir gülüşme yaşandı.
"Çiçekler, çok güzeller gerçekten. Oda resmen kokularla istila edilmiş gibi. "
Elif, bir buketi eline aldı. Pembe gülleri olan buketi. O muhteşem kokuyu alabilmek için burnunu çiçeklere götürdü. Ve o haz, tarif edilemez bir duyguydu.
"Evet, öyleler. Uzun sürmez zaten. Ayrıca belli etmiyorum ama çok heyecanlıyım. Sakinleşmek için iyi bir idman olacak."
"Üstesinden geleceksiniz. Merak etmeyin. Ben şimdi çıkıyorum. Dışarıdakileri bekletmek için bahane bulmalıyım. İyi bir oyuncu olmam lazım."
Gülşah 22 yaşında genç bir kızdı. Kıpır kıpır bir hayatı vardı. Onu, bir bakıma kendisine benzetiyordu. Belki de geçmişte kalan, ama hâla orada yaşayan 22 yaşındaki Elif'e özlem duyduğu içindi.
Ama o artık 27 yaşındaydı.
"Yapacağından eminim. Göster kendini."
Gülşah odadan çıktığında Elif, masanın üzerini dolduran çiçeklere yöneldi. Hepsini tek tek inceledi. Babası, annesi, tek dostu Miray ve Kuzey tabi ki. Miray'ın annesi Gülriz Teyze ve pek çok hayranının. Hepsinin destek mesajını okumuştu.
Gururluydu. Sonunda hayalini gerçekleştirmişti. Başarmak için, çok çaba sarf etmişti. Günlerce, aylarca üzerinde çalıştığı o kitaplar sonunda basılmıştı. Uykusuz kaldığı geceler oldu. Sabahladığı. Odasından hiç çıkmadığı zamanlar.
Ailesinden biraz uzak kalmıştı. Sevdiklerinden de. Şimdi dönüp bakınca evet tırnaklarıyla kazıya kazıya bugüne gelmişti. Şimdi ödülünü alma vaktiydi.
Mutluydu. Ama bir yanı da eksikti. O kadar zaman Ali'den yana bir haber almamıştı. Daha doğrusu bizzat almamıştı. Arada Kuzeyden birkaç bir şeyler duymuştu elbette. Onu merak ediyordu. Acaba Ali'de onu düşünmüş müydü hiç?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK' A Fısılda
General FictionBüyük haykırışların sahibidir Sessizlik. Ve benliğini usulca hapsetmiştir. Artık hüküm onundur. Senden geriye sadece ruhunun savrulmuş parçaları ve yüreğinin sağır olan sesi kalmıştır. AŞK ise dillenecekti. Güçlü ve yüksek sesli bir fısıltı olarak...