yirmi dokuz / final

7.4K 211 52
                                    

0548***: Pekâlâ, bu konu için aldığım son hat bu.

0548***: Her şeye rağmen güzel dört yıl geçirdik.

0548***: Karakterine saygı duymasam da seni sevdim.

0548*** | Yazıyor...

Siz: Merhaba sayın abonemiz, yazdığınız kişinin bunları okuyacak vakti yoktur. Lütfen daha sonra tekrar mesaj atmayı denemeyiniz. İyi günler de kalın.

0548***: Ha?

•Bu kişiyi engellediniz.

"Bu nedir?" diyip bir elindeki puding tabağına bir dudaklarına yapışan pudinge baktım. Çok şirindi.

Önündeki laptopta izlediği filmin yansıması yüzüne vuruyordu. Hatta odasındaki tek ışık o olduğu için tavanda film sayesinde aydınlanıyordu. Odasının kapısını arkamdan kapadım ve yatağına doğru ilerledim. Sanki yedi kocasıyla onu aynı yatakta yatıyorken basmışım gibi gözlerini kaçırdı. Panduflarımı çıkarıp yatağına çıktığımda biraz kenara kaydı. "Benden özür dilemen gereken yerde tatlı sefası mı yapıyorsun?"

"Senden neden özür dileyeyim ki?" demesiyle tatlısından bir kaşık daha alması bir oldu. Onu da filme bakarak yediği için o da dudağını boyamıştı. Elimle yanağını kavrayıp yüzünü yüzüme hizaladım.

Koyu kahveleri bana merakla bakarken tatlı kaşığındaki puding tişörtünü boyladı. Fark etti ama dönüp oraya bakmadı.

"Konuştuk ya, beni öptün ve bu yanlıştı?"

"Ben düşününce yanlış olmadığını," tepkimi tartmak için sustu. Yüzümü inceledi bir müddet. "Yanlıştı?" diye sorduğunda başımı salladım. "Agah gitsin diye yaptım."

Yüzümüze aniden beyaz bir ışık vurunca dönüp ikimizde laptopa baktık. Başka bir sahneye hazırlık için çıkan tek renk ekran. Saniyeler içinde sahnede bir sürü arabanın olduğu bir görüntü çıkınca Ateş'e baktım. Dikkatini oradan alamıyordu.

Parmaklarımı dudaklarına bulaşan pudinge götürsem de arabalara bakmaya devam etti. Varlığımdan haberdardı ama o tarafa bakmak her türlü işine geliyordu.

"O gelmeden önce birbirimizden etkilenmediğimizi kanıtlamaya çalışıyorduk." dedim, erkekliğine dokunduğum anın altını fosforlu kalemle çizer gibi. Ateş'in çenesi kasıldı ama yine de dönüp bana bakmadı.

"Bir şey ifade etmiyordu." özünde benim söyleyeceğimi düşündüğü bir cümleyi bana sattığında başımı sağ omzuma doğru eğdim.

"Gerçekten mi?"

"Evet, sonuçta aklımızda şüphe kalmasın diye..." arabalar yarışa başladığında sustu. Pudingi bir kez daha kaşıkladı. Sahneyi pür dikkat izlerken kaşığı da dudaklarına götürdü. Bu manzara karşısında nasıl olsa dikkat çekmem diye düşünerek elimi kasıklarının üstüne attım.

"Benim etkilenmediğinden tam emin olmam gerekiyor." diyip eşofmanının lastik kısmından içeri soktum elimi. Ateş hâlâ laptopa baksa da nefesini tuttuğu için ilgisini çektiğimi anladım. Yine de aldırmadım. Derin bir nefes alıp yatakta doğruldum ve bir bacağımı vücudunun öteki tarafına atıp kucağına oturdum. Kavradığım aletini gün yüzüne çıkardım.

Kaşığı kaseye geri koyup yatağın bir köşesine yerleştirdi. Ben onu bugünkü gibi tekrar okşamaya başladığım da onun tek tepkisi filme bakmak oldu. Tabii ara ara yutkunmalarını, göğsünün şiddetle inip kalkmasını ve sık sık nefesini tutmasını saymazsak.

best friend | tex ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin