yirmi yedi

4.1K 120 12
                                    

Dört Yıl Önce
~Lila'dan

Savaş: Ateş'in doğum günü yarın değil miydi? (22

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Savaş: Ateş'in doğum günü yarın değil miydi? (22.32)

Savaş: Ne diye bütün gün onunla kaldın? (22.33)

Savaş: Cevap verecek misin, Lila? (22.38)

Savaş: Bugün üniversite tercihi için buluşacaktık. (22.39)

Savaş: Vaz mı geçtin? (22.39)

Savaş: Lila, ara beni lütfen. (22.42)

Savaş: Endişeleniyorum. (22.42)

Savaş: Bari hâlâ Ateşle misin onu söyle. (22.48)

"Ateş..." elimi koluna uzattım, dokunmak için. Geri çekildi. Dibinde oturduğumuz duvara sırtını daha çok yasladığında titreyen ellerini de kendine çektiği bacaklarına yerleştirdi. Elleri gibi dudakları da titriyordu, hatta göz bebekleri bile. "Lütfen izin ver." dedim, elimi ellerine uzatırken.

"Gerek yok." diyip başını sağa sola salladı. Sesi o kadar boğuk çıkmıştı ki boğazına oturan yumruyu görür gibi oldum. "Gerek var." dememle elimi eline sarmam bir oldu.

"İstemiyorum, Lila." dedi, kafasını duvara yaslayıp boşluğa bakmaya devam ederken "Bu gece hiç havamda değilim."

"Ben havamdayım." parmaklarımı elinin sırtında gezdirmeye başladım, ona biraz daha yaklaştım. Gözlerini kapadı. Bir damla daha yanaklarından aşağı süzülüp gidiyordu.

"O daha bebekti." hıçkırarak konuşmasıyla göz yaşlarının çoğalması bir oldu. Elimi ensesine atıp yüzünü göğsüme çektim. Kendini bu defa serbest bıraktı. "Çok küçüktü, Lila..." deyip yüzünü kazağıma gömüp sarsılarak ağlamaya başladı.

Ellerimi saçlarına atıp bir bir okşadım. "Çok küçüktü." diye onu tekrar ettim. Beş saat önce yoğun bakımın önünde otururken o kadar çok avutmuştuk ki birbirimizi bir şey olmayacağına dair, şu an ne desem boştu. Kelimelerin bittiği noktadaydık. "Çok küçüktü." dedim tekrar ve tekrar.

"O çok küçüktü, Ateş." dediğim sırada benden habersiz akmaya başlayan göz yaşlarım Ateş'in saçlarına düştü. "Neden böyle oldu anlamadım..." dediğimde kollarını kaldırıp belime sardı. Bacaklarını öne doğru uzatıp beni kucağına çektiğinde boynuna sıkı sıkı sarıldım. O kazağımı ıslatmaya devam etti bense sarılmaya...

•| İki Saat Sonra

Savaş: Ateş'te açmıyor ki şu siktiğimin telefonunu.

Savaş: İyi misin kötü müsün hiçbir fikrim yok.

Savaş: Üzgünüm ama biraz daha haber alamazsam aileni aramak zorunda kalacağım.

best friend | tex ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin