2~ "Anlamıyorsun Utanç Duyuyorum..."

1.8K 199 62
                                    

Dün gece~

Dört arkadaş barda Jeongin'i aramış, bulamamıştılar. Bunun üstüne onun eve gittiğini düşünüp onu aramayı bırakmış eğlenmeye devam etmişlerdi.
Felix ise Jeongin'in eve gitmediğini ve birşey olduğunu düşünmüş, diğerlerinin yanından ayrılmıştı. Felix   en sonunda bir koridora gelmiş fakat ordan içeri girememişti. Çünkü korumalar koridorda bekliyorlardı. Sarışın çocuk cesaret edememiş ve geri adım atmıştı, yere baktığında kapının önünde bir bardak ve bilezik fark etmişti. Bu Jeongin'in bileziği değil miydi?

Günümüz~

Jeong eve kendini bir şekilde atmış, yaptığı şeyin acısını çekiyordu.Ne yapacağını bilememiş ve bunu birine anlatması gerektiğine karar verip Hyunjin'i aramış bulunmuştu;

"Jeong? Akşam nerdeydin seni çok merak etti- Jeong sen ağlıyor musun!?"

"Hyung.."

"Tamam,konuşma,bekle geliyorum"

15 dakika sonra

"Jeong, akşam ne oldu? "

Anlatmak istemiyordu küçük olan, çünkü kendinen iğreniyordu. Hiç tanımadığı biri ile ilişkiye girmişti. Yapmamalıydı ama artık elinden hiçbir şey gelmezdi..

"Jeong dedim anlatır mısın"

"Akşam olmaması gereken şeyler oldu.."

Hyunjin, Jeongin'in bu dediği ile ne olduğunu anlamıştı;

"Anladım..Jeong'um-"

"Anlamıyorsun utanç duyuyorum..! Tanımadığım biri ile beraber oldum, bunun neresi normal.."

Hyunjin onu ne kadar sakinleştirmeye çalışsada yapamayacağını biliyordu.O şey onun için çok ağırdı, herkese ağır gelirdi...

(...)

Odasında uyumaya çalışıyordu küçük olan,Hyunjin ise salondaydı. Jeong'u yanlız bırakmak istememişti.Fakat Jeong ne yaparsa yapsın hala aklına o gece geliyordu.Hava almak için arka kapıdan evden çıkmış, karanlık sokakta yürüyordu ay yüzlü çocuk. Karanlık biraz olsa da iyi gelmişti ona.Kocaman sokakta sadece kafasındaki sesler ve kendisi vardı.
Etrafına baktığında daha önce hiç bilmediği bir yere geldiğini fark etti.
Nereye geldiğini düşünürken yolda yürüyen biri onun omzuna omuz atarak yürümeye devam etti. Jeong hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı buranın iyi bir yer olmadığını anlamıştı.
Ama şimdi daha da kaybolmuştu, hatta baktığı yerde uy°şt°rucu alışverişi yapıldığını fark etmişti. Kaçmak için arkasını döndüğünde ise onun yolunu kesen ondan yaşça ve boyca büyük olan o kişi Jeong'un kaçmasını engellemiş,onu kolundan sıkıca tutarak  az önce gördüğü yere getirmişti;

"Patron, bu sıkıntı çıkarabilir"

'Bu' derken Jeongin'i kastetmişti. Ay yüzlü çocuk ister istemez elinde olmadan titremeye başlamıştı;

"Sıkıntı çıkarır mısın küçük velet? Neden soruyorum elbette çıkarırsın!  Öld°rün gitsin, polisler ile uğraşamam. "

Daha fazla titriyordu şimdi Jeongin. Ölm£k istemiyordu, yaşamak istiyordu...Derin derin nefes alırken silah sesi duyduğunu ve onun kolunu sıkan kişinin yere yığıldığını gördü. Korkudan ne konuşabiliyor, ne de kıpırdayabiliyordu. Tek bildiği şey birilerinin kendisini almaya geldiğiydi. Gözlerini zorla açtığında çatışmanın başladığını görmüş,hareket etmeye çalışmış ama yine de başaramamıştı.
Dün akşam ve bugün sabah gördüğü çocuğun onu kucağına almış,onu çatışmanın ortasından kurtardığını görmüştü en son...





The Mafia In Your Mind 🔪 | JeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin