16~Zehir

487 51 125
                                    

Vurulmuş muydum? Yoksa cidden yaşıyor muydum.Ya da diğer tarafta cezalarımı çekmek için bekliyor muydum? Gözlerimi açmak hayatımda yapacağım en korkunç şeydi ama yapmalıydım.Gözlerimi açtım ve Hyunjin'i yerde kanlar içinde yatarken gördüm.Hemen yanına koştum ve nabzına baktım.Fakat artık herşey için çok geçti.Hyunjin ölmüştü.Arkamdan bir ses gelmesiyle hemen o tarafa döndüm.Han elinden düşürdüğü silaha bakıyordu.Onu Jisung öldürmüştü,beni korumak için..Katil olmuştu Meleğim.
Araba kapısının açılma sesini duyunca hemen yerden kalktım ve koşarak ilk Jeongin'i çözdüm ve ona sessiz olmasını yoksa olacaklardan sorumlu olmadığımı söylermişcesine bir bakış attım.Onu kucağıma alıp,Jisung'a peşimden gelmesini söyledim.Her ne kadar şokta olsa da ve onunla ilgilenmek istesem de şuan da kaçmalıydık.Arka kapıya yöneldim ve depodan hızlıca çıktık.Biraz ötede olan arabaya geldiğimizde Jeongin'i arka koltuğa oturttum ve Han'ı da ön koltuğa oturmasını söyledim.Sonunda bende bindim ve hızlıca arabayı eve sürdüm.

"Ölmüş mü.."

"Maalesef ölmüş Chan"

İkili kendi sesleri hariç gelen konuşma sesi ile irkildi ve etrafa bakmaya başladı.Daha sonra o sesin Seung'un sesi olduğunu anladılar.

"Seung nerdesin!"

"Arkanda aptal"

Chan arkasına döndüğünde Seungmin'i gördü ve gördüğü gibi de ipleri çözdü.

"Ne oldu burda"

"Han, Hyunjin'i öldürdü.Minho da ikisini birden alıp kaçtı"

"İkisi derken?"

"Han ve Jeongin'i.Beni unutmaları için çıtımı bile çıkarmadım çünkü size yardım etmek istiyorum"

"Ediceksin Seung,nereye gittiler sence?

"İnan bu sefer bilmiyorum Chang.Ama bizim beraber yaşadığımız eve gittiklerini sanmıyorum."

"Ugh tamam düşün önüme"


(...)

"Yalvarırım bırak beni Lee.."

"Daha çok y-yalvaracaksın"

Tekrar gözleri onun bileğindeki bileziğe kaymıştı Lee'nin.Aklında milyon soru vardı, sormak istiyordu ama yapamıyordu.Ağzından yanlışlıkla bir kaç kelime kaçırmaktan çok korkuyordu.Korkusu başına gelmişti.

"O bilekliği nerden buldun? "

Anlamsızca Lee'ye bakmıştı Jeongin.Bir süre bilekliğe bakmış ve Lee'ye geri bakmıştı.Tereddütteydi yanlış birşey söylerse diye çok korkuyordu.Belli ki bir şeyler fark etmişti ve eğer söylerse Chang'in planını mahvetme olasılığının olduğunu biliyordu.Bu yüzden sustu.

"Soruma cevap versene!"

Korkmasına rağmen konuşmadı Yang.Konuşmadı konuşmayacaktı.
Lee ise onun konuşmayacağını anlayıp cebindeki küçük şişeyi çıkardı ve şişeye bakıp sırıtmaya başladı.Jeongin ise şişe ve ona anlamsızca bakmaya devam etti.
Evin ortasında olan koskocaman kolona bağlı olan Jeongin'in üstüne yürümeye başladı Lee.Aralarında ne metre kala durdu ve şişeyi ona göstererek konuşmaya başladı.

"Hep birinin üstünde kullanmak istemişimdir ve sanırım o sen olacaksın"

Demesiyle şişenin kapağını açtı ve içindeki şeffaf şeyin ne işe yaradığını anlatmaya başladı.

The Mafia In Your Mind 🔪 | JeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin