Arkamı döndüğümde Jeongin'in bana öylece baktığını görmüştüm.O anı kafamda kurduğumu da o anda fark ettim.Aslında o bana hiç seslenmemiş, bende cevap vermemiştim.Nedensizce ona bakınca gözlerim dolmuştu.Bunu fark edecek olacak ki yavaşça kalkıp yanıma gelmişti.Gözümden akan yaşları silip,yanağımı okşamıştı.Dengesini kuramıyordu, farkındaydım.Elimle onun belini kavrayıp, yavaşça kendime çektim.Kulağına bir takım sözler fısıldadım;
"Galiba tüm sevgimi sana kullanmışım, çünkü başkasını sevemiyorum,Jeong..."
Bu dediğin ile sarışın olan, siyah saçlı olana baktı ve sessizce konuşmaya başladı;
"Hiçbir tesadüf,senin kadar muhteşem değildi Seo ama...Ailemi hayattan söküp alan biri,benim de kalbimi sökmüş demektir.."
Bu kelimelerden sonra hızlı bir şekilde acısını önemseden ayrılmıştı Yang, Seo'dan.Ardından yatağa yatmış,sırtını çevirmişti Seo'ya. Uzun bir süre Yang'a bakmıştı,Seo.Ardından hızlıca odadan çıkmış aşağı inmiş ve mutfağa girmişti.Chan mutfağa girmeden önce içerden ağlama sesleri duymuş düşünmeden içeri girmişti.
Chang'i ağlarken ilk defa görmüştü, Chan.Yanına gidip, tereddütsüz bir şekilde ona sarılmıştı.Bunu gören Chang ağlamayı bırakmamış, ona sıkıca sarılıp, kafasını onun omzuna yaslayıp ağlamaya devam etmişti...(...)
"Senin suçun yok, karşımda ağlama Jisung"
"Dikkat etseydim-"
"SUÇUN YOK KONU KAPANDI"
Lee,sesini yükseltince Jisung ister istemez ürkmüş ve gözlerini kapamıştı.Sesinin yükseldiğini fark eden Lee, ona bakmış ve yanına gidip elinden tutmuştu;
"Özür dilerim,sinirim sana deği-"
"Sinirin kime Lee? Bana mı,suç onun eğer dikkat etseydi-"
"Kim! Haddini aşma!"
"Aşarsam ne olur?"
"Seni bırakırım?"
"Yüreğin yiyiyorsa bırak beni"
"Evet, yiyiyor"
"Peki, kapı orada toparlan ve siktir git"
(...)
Aradan bir hafta geçmişti.Hâlâ Hyunjin ortalıkta yoktu.Jeongin, Chang ile konuşmayı bile istemiyordu. Lee Know ve Seungmin artık ortak değildi..
Ama Lee Know'un beklemediği birşey vardı.Seungmin'in bildiği her an açağa çıkarabileceği birşey...
Kararını vermişti Seungmin.Jeongin'e herşeyi anlatacak ve Lee'yi bir yerden vurmuş olacaktı.Onunla konuşmak için ilk defa evden çıkmıştı Seungmin...Yıllar sonra ilk defa.Chan'ın evine geldiğinde kapıyı çalıp,çalmamak arasında kaldı.Ama bunu yapmak onun için en iyi şey olacaktı şu zaman diliminde.Derin bir nefes aldı ve kapıyı çaldı.Kapıyı ise Jeongin açtı.Karşısında Kim'in görünce şaşırmıştı ay yüzlü çocuk."İçeri gelebilir miyim? Yemin ederim, sana anlatmam gereken şeyler var"
Sarışın olan kafası ile içeri geçmesini işaret etmiş,ikisi beraber salona geçmişlerdi.Ne Chan, ne de Chang evde değildi.Bu yüzden çok rahattı Seungmin.
"Konuya gel, Kim? "
"Bunu nasıl diyeceğim bilmiyorum o yüzden konuya direkt gireceğim.."
"Çıkar ağzındaki baklayı"
"Lee..."
"Nolmuş ona?"
"Lee Minho ve sen..Kardeşsiniz Yang"
Bu duyduğu ile uzun bir şoka girmişti ay yüzlü çocuk.Kardeşler miydi? Ama nasıl? Soyadları bile aynı değildi bu nasıl oluyordu? Aklında milyonlarca soru yanıp, sönüyordu resmen.Bi an nefes alamamış, gözleri dolmuştu Yang'ın.Peki ya Seungmin yalan söylediyse? Bu fikir de gelmişti aklına, bu yüzden kanıt istemeye karar verdi;
"Sana nasıl inanacağım?"
"Şöyle"
Bir dosya çıkarıp,Yang'a uzatmıştı Kim.Belgeler resmiydi, bunu anlamıştı Yang.DNA testi ve bazı raporlar daha vardı.DNA testi neredeyse tam uyuşuyordu.Jeongin babasının eskiden başka bir kadınla evli olduğunu da öğrenmiş ve o kişinin Lee'nin annesi olduğunu da görmüştü raporların arasında.Fakat Minho annesinin soy adı olan 'Lee' soy adını kullanıyordu.Hâlâ gördüklerine inanamıştı Jeong.Belgelerden gözlerini kaldırıp, Seungmin'e bunu neden yaptın dermişcesine bir bakış atmıştı.
"Ortak değiliz,size yardım etmek onu bitirmek istiyorum"
Jeongin tam konuşacakken arkadan başka bir ses duyulmuş,gelen kişi belgeleri alıp incelemişti.O kişi ise Changbin'di.
"Sana neden güvenmeliyiz? Belki de bize oyun kurdunuz."
"Oyun yok, Seo.Gerçekler bunlar.Belge bile sundum.Gerisi size kaldı.İhtiyacınız olursa buradayım"
Salondan çıkmış,kapıya ilerlemişti Kim.Evden çıkacakken arkadan bir ses duymuş ve arkasına dönmüştü.
"Kim,sana o gün o kelimeleri kullandığım için özür dilerim"
"Sorun değildi, alıştım"
"Sana inanmak istiyorum Seungmin.Hâlâ bir kalbin olduğuna ve onun temiz olduğuna inanmak istiyorum.Yapabilir miyim? "
Ellerini, onun kalbinin olduğu yerin üstüne koymuştu Chan.Seungmin'in kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, neredeyse yerinden çıkacaktı.Kalp atışının hızını hisseden Chan gülümsemiş ve konuşmaya devam etmişti;
"Sanırım inanabilirim ha, Kim"
Göz kırpmıştı Chan, ona.Seungmin ise neredeyse orada bayılacaktı.Bu yüzden hızlıca ona veda edip,evden ayrılmıştı...
Hatalarım varsa lütfen affedin,yeni bölümde görüşmek üzere <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Mafia In Your Mind 🔪 | Jeongbin
RandomHerşey o lanetli gece olan büyük hatadan sonra başlamıştı. İki genç aynı yatakta uyanmış, masum olanın ise hayatı kararmıştı. Daha fazla neler olacaktı?