Bir hafta geçmişti o lanet günün üzerinden.Siyah saçlı çocuk neden böyle birşey olduğunu anlatmamak konusunda kararlıydı.Bu yüzden diğerleri de bu konuyu daha fazla üstelememişlerdi.
Chan bir süre evden çıkacağını ve onların evden ayrılmaması gerektiğini söylemişti.İkili de bu sözden çıkmayacaklarını belirtmiş ve sarı saçlı çocuk mutfağa gitmişti. Telefondan birşey ayarladıktan sonra dolaptan malzemeler çıkartmış ve pasta yapmaya başlamıştı.
Onun mutfakta ne yaptığını merak eden siyah saçlı çocuk gizlice kapıdan onu izlemeye başlamıştı.
Bir süre sonra krema hazırlanırken tadına bakmıştı ay yüzlü çocuk.
Bu sırada büyük olan içeri girmiş ve küçüğünü tezgah ile arasında sıkıştırmıştı;"Ben de tadına bakabilir miyim izin verirsen?"
Büyük olan sırıtır iken, küçük olan ise gülümsüyordu.
"Elbette, bakabilirsin"
Bu cevap ile dudağına yapışmıştı Chang sevdiğinin.Bir süre öyle kalmışlar ve ayrıldıklarında birbirlerinin gözlerine odaklanmışlardı.
"Tadı çok güzeldi"
Jeong ise utanmış olacaktı ki kulakları, burnu kızarmış, gözlerini yere devirmişti.
Chang, onun çenesinden hafifçe tutmuş ve kafasını kaldırmış, kibirli kibirli gülümsüyordu;"Y-ya ben öyle mi dedim!"
Eli ayağı birbirine dolanmış olan sarı saçlı çocuk, Chang'in kolunun altından geçip keki çıkarmış ve krema, pasta süsü, meyveler ile süslemeye başlamıştı.Siyah saçlı çocuk ise onu izlerken telefonu çalmış fakat numaranın kayıtlı olmadığını görmüştü. Bunun üzerine mutfaktan çıkmış,odaya gidip telefonu açmıştı;
"Alo?"
"Changbinnie...Daha
yeni başlıyoruz..""Ne? Lan ne
saçmalıyorsun sen p!ç?!?"
"Dikkat et çok sevdiğin sevgilinle ayrılma Seo~""Lee sensen işini bitiririm"
"Aaa ayıp Chang,ayıp.Sadece intikamımı alıcam"
"İntikamını s!keyim lan Minho!"
"Sen kim oluyorsun da bana Minho diyebiliyorsun?"
"Senin bir şeyin olmayı bırak,
tanıdığım güne lanet olsun"(...)
O konuşmadan sonra Chang asla yerinde duramaz olmuştu,nedensizce sürekli saatle göz göze geliyordu bu durumdan o kadar rahatsızdı ki bazen ise Jeong ve telefonunu kontrol ediyordu.Chan ise odasına çekilmiş belirli işler ile uğraşıyordu.Chang sonunda dayanamayıp Lee Know'a mesaj çekmişti.
-Yanına gelicem,adam akıllı konuşalım.
-Konuşacağına
nerden inanayım?-Sadece konuşucam, bir yer söyle gelicem.
-Şirkete git
-Neden bahsediyorsun?
Şirket ne alaka?-Sadece git dedim,
yazma bir daha.Chang'den
Olduğun yerden hızlıca kalkıp,odaya gittim ve ne olur olmaz diye yanıma silahımı alıp, kapının arkasından ceketimi aldım.Jeong'a baktığımda onun koltukta uyuya kaldığını gördüm ve üstüne örtü örtüp,sessizce evden çıktım.Şirket çok uzak olmadığı için yürüyerek karar verdim ve 15 dakika içinde oraya vardım.Kimseyle konuşmadan kendi odama çıktım ve sandalyemde birinin oturduğunu,daha dikkatli bakınca pişmiş kelle gibi sırıtan Minho olduğunu anladım.
Benim girdiğimi bile bile hâlâ yüzüme bakar sırıtmaya devam ediyordu. Sinirlerime hâkim olmak için derin bir iç çektim ve sertçe kapıyı kapatıp, hızlıca masama ilerleyip,masaya elimi vurdum;"Ooo sakin ol koca oğlan,vurucak mısın bana? YA DA O ÇOK SEVDİĞİN ANNENE GİDİP AĞLAYACAK MISI-"
Son cümle ile silahı çıkarıp onun kafasına dayadım, tetiği çektim ve sinirimi serbest bırakıp sandalyenin arkasına geçtim;
"O annem değil, bunu sende biliyorsun.Babamın katili benim annem olamaz, duydun mu beni!?"
"Duydum sakin ol ve indir silahını"
Sakin olamamış ve silahın tetiğine basmıştım, bir gürültü kopmuştu fakat sorun değildi çünkü şirkette şuan kimsecikler dahi yoktu.Ona baktığımda sandalyeye bulaşan kanları görüp, onun kahkahalarını duydum.Kurşunun girdiği yere bakınca onu omzundan yaraladığımı gördüm.Hıncımı alamamış ve onu sandalyeden alıp, yere yatırıp canı pahasına defalarca yumruklamıştım.Yavaş yavaş bilinci kapanınca adamlarımı arayıp onu şirketten uzağa götürmelerini emretmiştim.Onu oracıkta öldürebilirdim ama bunu yapmamam gerektiğini hissedip nedense yapamamıştım.Onun ne istediğini bilmiyordum, intikamın ne intikamı olduğunu bilmiyordum hiçbir şey bilmiyordum...
Adamlarım onu alıp şirketten çıkarmışlardı.Bends işimi sağlama almak için delilleri kaldırmış ve silahımı da yakmıştım.
Sakince balkona çıktığımda telefonuma lanet bir mesaj geldi...Benden bu kadar, kısa oldu özür dilerimm ama yeni bölümden görüşmek üzere ve hatalarım varsa affedin ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Mafia In Your Mind 🔪 | Jeongbin
RandomHerşey o lanetli gece olan büyük hatadan sonra başlamıştı. İki genç aynı yatakta uyanmış, masum olanın ise hayatı kararmıştı. Daha fazla neler olacaktı?