9~Bitti..

766 82 151
                                    

Bilinmeyen numaradan "o herşeyi öğrendi." diye bir mesaj gelmişti.Aklımdaki şey olmaması için defalarca tanrıya yalvarmış,şirketten çıkıp,araba çarpmasını göze alarak olabildiğince hızlı bir şekilde eve koşmaya başlamıştım.Öğrenmemiş olmasını umarak,eve girdim.Etrafa baktığımda çoğu şeyin kırık olduğunu, içerden sesler geldiğini duydum.Hızlıca salona geçtim.Jeong'u gördüm, ellerinden kanlar akıyordu, Chan ise onu yerden kaldırmaya ve ağlamasını susturmaya çalışıyordu ki ikisi de beni fark etti.Chan beni görür görmez Jeong'un yanından kalktı ve yüzüme baktı, Jeong ise donup kalmış bir biçimde, dolu gözlerle yüzüme bakıyordu...Hızlıca ayağa kalkıp beni itti ve ağlayarak konuşmaya başladı..;

"Nasıl yaparsın bunu! Açıklasana bana!? NASIL ÖLDÜRDÜN AİLEMİ CHANG ANLATSANA"

"J-jeongum öyle değildi.."

Ağlayarak tekrar siyah saçlı çocuğu ittirdi, küçük çocuk.Bu sefer göğsüne de vurmuştu.Kalbi acıyoru Jeongin'in. Sevdiği çocuğun bunu yaptığını duymak çok acıydı ve inkar da etmemişti sevdiği bu kelimeleri...

"YAPMADIM DE! BANA HAYIR JEONG YAPMADIM DE"

"Yaptım.."

"O zaman beni de tanıyordun değil mi..!"

"Tanıyordum.."

"Görmek istemiyorum seni bir daha..git"

"Jeong-"

"SEO CHANGBİN  BİTTİ"

(...)

Masal bitti, ışıklar söndü, kahkahalarımız durdu.Galiba artık yanlızlığıma sarılma vakti geldi.Benimde ışıklar gibi sönme vaktim geldi..Ne yaptıysam ben karanlığa yürürken yaptım,kendi hayatımı kendim yaktım.Hayatıma güneş gibi doğacağını nerden bilebilirdim ki,ailesini öldürmek zorunda kaldığım;dudaklarına, nefesine, dokunuşlarına hasret kaldığım çocuğun her şeyim olacağını...?
Ben Seo Changbin,hayatıma aldığım kişilerin hayatını karartan Seo Changbin.Bir yıl geçti, kendimi unuttum ama onu unutamadım...

"Chang? İyi misin?"

"Hmm"

"Chang hâlâ onu mu.."

"Evet Han tamam mı? Evet"

Jisung tam konuşmaya girecekken telefonu çalmıştı,arayan kişinin Minho olduğunu görünce hemen telefonu almış ve önemli olduğunu söyleyerek bahçeye çıkmış, sessizce konuşmaya başlamıştı.

"Sürekli aramasana bela mısı-"


"Değilim,görevini unutma"

"Unutmam, korkma"

"Yarın bize gelsene ;)"

"Ne?"

"O anlamda değil,
planı konuşalım"

"Çok göze batmadığım
anda gelicem"

"İyi olur Jisung"

(...)

Ben Jeongin.Aşkıyla yanıp biten, kül olan ama onu asla affedemeyecek olan Yang Jeongin..Evet,yüzü sanat eseriydi. Fakat elleri ölüm kokuyordu..Gözleri Ay'dan da parlaktı.Fakat ruhu zincir vurulmuş gölgeleri ile savaşıyordu..Yıldızlar göğe sığamamış,onun gözlerine saklanmışlardı,güneş parlaklığına dayanamamış onun yanında sönük kalmıştı...Ama bu artık hiçbir işe yaramazdı...
Ailemi kaybedeli üç yıl olmuştu ben ise alışamamış, onlardan sonra beni ailem gibi seven biri olabileceğine inanmıştım...Ama Chan vardı yanımda..Hyunjin vardı,Felix vardı..Fakat özlemim dinmiyordu ona olan, kalbim her gün yavaş yavaş sönüyor. Yüzümdeki ışığı ise kaybettiğimi görüyordum..
En acısı ise sevdiğimin böyle birşey yapmış olması ve beni kendine alıştırıp daha önceden hiçbir şey anlatmamış olmasıydı..Ondan aynı zamanda nefret ediyor ama seviyordum..

"Jeong,yürümek ister misin?"

"İstemiyorum.."

"Hadi ama Jeongin,ölü gibisin 1 yıldır"

"Yaşayan ölü..O nedir bilir misin?
Nefes alan ama kalbi atmayan.."

Susmuştu Chan o cümleden sonra,onu anlıyordu ama yapacağı birşey yoktu..Elinden birşey gelmiyordu, olanlar artık olmuştu.

(...)

"Seungum? İşini baya güzel yapmışsın o gün, baya canlarını yakmışsın Jisung'un ve Felix'in anlattığı kadarıyla"

Kahkaha atmıştı Seungmin.Kahkahası ev içinde yankılanmış karanlık odanın daha da ürpertici olmasını sağlamıştı.Ona Minho da katılmış ve bir süre sonra gülmeleri kesilmiş yeni planı konuşmaya başlamışlardı;

"Jisung çok saf biri"

Seung'un bunu demesiyle bi an durup onun yüzüne bakmıştı Lee.Dudağını dişlemiş ve ayağa kalkıp, cebinde olan Jisung'un fotoğrafını çıkarıp uzunca bakmıştı.

"Hadi ama...Aşık mı oldun!?"

Yalandan gülmüştü Minho, daha sonra ona bakıp bu durumu reddetmişti.Eli ayağına dolanmıştı, birşeyler hissediyordu ama bunu kimseye açamazdı.Kaçmak için aşağı indi ve gördükleri karşısında şoke geçirdi..
Chan onları nereden bulmuştu!?

"Lee Minho konuşmamız lazım!"

"Sen nerden buldun burayı!?"

Sesleri duyan Seungmin merdivene inmiş ve Chan'ın sesini duyunca ise şoka girmişti...

Bu bölüm burada biter biraz karışık oldu sanki ama bu bölümün böyle olması lazımdı ;)
Çatlayın💅
Hatalarım varsa affedin lütfen, yeni bölümde görüşmek üzere<3



The Mafia In Your Mind 🔪 | JeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin