☆14

80 2 0
                                    

"Lisa hiçbirşeyi hatırlamıyor, Jennie'ye de söylemedi."
"Yalan söyleme Chua.."
"Yalan söylemiyorum. İnanıp inanamamak sana kalmış Han."
"Yalan söylemekte iyi değilsin tatlım?"
Gözlerim titriyordu, küçüklukten beri yalan söyleyemezdim. Korkmaya başlamıştım, Han'ın o kısık ve tedirgin edici sesi beni oldukça korkutuyordu. Yalan söylemiyorum diye bağırmak gelmişti içimden, yapmıştım da. Sadece bir kıkırdama sesi duyuyordum, titreyen siyahlarım şimdi korkudan yerinden çıkacak gibiydi.

Arkasını döndü ve bana bir adet video gösterdi. Videoda bir hastane görünüyordu, hastanenin içinde de tanıdığım ve aralarında benim de olduğum yüzler vardı..
Videonun sesini açtı Han kasıtlı olarak, Lisa'nın ne söylediği net bir şekilde duyuluyordu. Korkmuştum, gözlerim dolmuştu ve korkudan hafif açılmıştı.
Birden videoyu önümden çekince yerimden zıpladım.
Bana doğru yaklaştı.
"Neden yalan söylüyorsun bana Chua? Yeterince yakın değil miyiz?..."
Bunları söylerken elleriyle saçlarımı arkama atmaya çalışıyordu yavaşça, sesi kulağıma geliyordu ve nefesini hissedebiliyordum. Gözlerimdeki dolan göl bir anda boşalmaya başlamıştı.
Gayet sakin ve hoş bir sesi vardı.
"Orada Lisa'ya ne fısıldadın, Chua?"
Artık gerçekten ağlıyordum, gözlerim kapanmış, suratım kırış kırış olmuş ve sürekli bir damla süzülüyordu o güzel siyahlarımdan. Elimi istemsizce bir yumruk yapmıştım, onun bu davranışına karşı koyamıyordum, çünkü ondan çok korkuyordum..
Birden güzelce okşadığı koyu kahve saçlarımı kökünden koparmak istercesine çektiğinde harap olan evin her tarafını acı bir çığlık doldurmuştu.
"Eğer birşey söylemezsen, canının yanacağı şeyler yapabilirim Chua?"
Zorluyordu, ben söylemek istemiyordum. Ağzımdan sadece şu kelimeleri dökmüştüm sessizce;
"Bana Chua deme.."

***
Chua

Annemle dışarda geziyorduk, ona istediği herşeyi almıştım. İstediğimiz herşeyi birlikte yapmıştık, bu güzel buluşma ruhumuza dokunmuştu. Anneme heyecanlanla ilerideki dondurma dükkanından dondurma alacağımı söylediğimde onu yalnız bırakıp doğruca oraya koşmuştum. Yanımda bir adam duruyordu, o siparişini alırken ben hızlı davranıp siparişimi vermiştim. Sadece bana garipçe bakmıştı, satıcı da..
"Afedersiniz efendim.."
Bunu söylememe rağmen hala yüzüm gülüyordu. Satıcı siparişimi güler yüzle yapmaya başladığında adam oradan ayrılmamıştı. Ben siparişimi almak için cüzdanımı aradığımda bulamamıştım ve büyük hayal kırıklığına uğramıştım. Çok geçmeden bir el, hesap ödüyordu önümde. Arkamı döndüğümde deminki adamın parasını vermiş olduğunu farkettim ve saygı açısından selam verdim.
"Hiç gerek yoktu. Çok teşekkür ederim!"
"Fazla güler yüzlüsün. İnsanları çabuk etkileyebilirsin"
Utanmıştım, ki daha önce böyle bir itiraf almamıştım. Daha çok bekletmeden kendime gelip dondurmamı elime aldım ve tam gidecekken duraksadım, arkama doğru yürüyerek adama elimi uzattım.
"Tanışalım mı?"
"Pekala, ben Park Soo Han."
"Bende Jen! Bu benim takma adım gibi, bana öyle seslenirsen daha iyi olur. Memnun oldum!"
"Bende.."
Arkamı dönüp yüzümde kocaman bir gülümsemeyle oradan ayrıldım. Gözlerimi hafif o tarafa çevirdiğimde onun hala bana gülerek baktığını farkettim, ve birkez daha yüzümdeki kızarmanın oluşmasına engel olamadım..

✎ ☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚

Bu bölüm çok kısa oldu 😭.
Chua'nın hayatı çok sıradan o yüzden detaylıca girmedim, sadece geçmişte yaşadığı bazı anılarını gösterdik.

Sonraki bölümde bazı olaylar depreşecek, ve Chua bize yardımcı olacak.
Hala Lim Jen-na ortaya çıkmadı, az sabredin..onun da bir zamanı var<3
Soru köşesi;

Sizce Soo Han Lisa'nın peşini bırakır mı?
Jennie kime güvenecek?
Arada kalmış olan Chua başarılı bir şekilde Lisa'ya yardım edebilecek mi?
Vee sizce Lim Jen-na kim ya da hikayedeki görevi ne?

Jen-na'yı henüz tanımadık ama onunla ilgili soru da sordum çünkü tahminde bulunmanızı istedim.

Yorumlarınızı fikirlerinizi bırakabilirsiniz <3

Sonraki bölümde görüşürüz!

•SÜRÜCÜ• {Jenlisa}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin