Uyandığımda hastanedeydim, yanımda yatan bir kişi daha vardı..Bu kişi şüphesiz benim vurduğum Lisa'ydı..
Kızlar önümüzde endişeli ve gözleri yaşlı bir şekilde duruyorlardı, yüzlerine baktığımda Jisoo ağlamamak için gözlerini sürekli kaçırıyor, Rosé ise dayanamayıp sessiz sessiz yaş döküyordu..
Yerimden kalkıp Lisa'nın yanına koştum, onun hala gözleri kapalı ve omuzu yaralı bir şekilde yatıyordu.
Benim yüzümden başına gelmeyen kalmamıştı, herşeyi ben yapmıştım..Onu öyle görmeye dayanamayarak gözlerimden tane tane boncuklar dökmeye ve bağırmaya başladım..
"Uyan lütfen! Özür dilerim herşey benim yüzümden. Seni hatırlayamadığım için özür dilerim Pranpriya, şuanda hastanede olduğun için özür dilerim!"
Sadece yere çömelmiş ve yatağının kenarına oturup ellerimle onu uyandırmaya çalışır şekildeydim, Jisoo daha fazla dayanamamış ve ilk defa gördüğü bu sahne için ağlamıştı.İkiside gelip beni omzumdan tutarak kaldırmak istese de ben Lisa'yı bırakmak istemiyordum. Bir anda aklıma başka birisi geldi, Chua?
Park Soo Han Lisa'ya bu kadar şeyi yapmayı planladıysa Chua'yla daha yakın olduğu için kim bilir neler yapmıştı..
"C-Chua! Chua'yı bulmalıyız!"
"Sakin ol Jennie, bugün müzik kursuna gideceğini söyledi!"
"Anlamıyorsunuz, tehlikede..kaçtı! Soo Han kaçtı.."
İkisi birlikte yüzüme bakarak;
"Ne? Park Soo Han mı?"
Biraz sakinleşince herşeyi konuşmaya başladım.
"Orada Soo Han vardı, Lisa onu öldürmek ister gibi yumrukluyordu. Öncesinde bana bir silah vermişti, "tehlikedeysek bizi kurtar bununla Jennie" demişti. Bende aptal gibi kandım ona! Tetiği çekmemi istedi, çektim.. Lisa'yı ben vurdum, sırf o pisliğe güvendiğim için. Sonrada ikimizi de bırakıp gitti şerefsiz..
Şimdi Chua'ya birşey yapmış olabilir, o çok tehlikeli bir adam.."
Yanımdan kısık ve güçsüz bir ses duydum..
"Jennie, korkma..bulacağız onu. Yaptıklarını ödeyecek, ailemin de senin de acını.. alacağım."
"Lisa?"
Kızlar sadece bakıyordu, Jisoo birden bir soru sordu yüzümüze.
"Ailen mi?"
"O ilk önce beni öldürmek istemişti, yapamadı ve bana hastanede Jennie'yi öldüreceğinden bahsetti. Kaç kez Jennie'yi uyardım..
Hatta Chua gelip ona silah tutmuştu ama vurmaya cesaret edemedi. Bu sefer de beni kışkırtmak için ne varsa söyleyince sebebini anlamadığım bir şekilde onu öldürmemi söyledi. Asıl amacı beni katil yapmakmış, yani Jennie'nin gözünden düşmem içinmiş..
Bilerek Jennie'nin eve gittiği yolda yaptırmış bunu bana, ben bilmiyordum.
"Ailen benim yüzümden acı çekiyor"demişti..
Biraz nefes alarak son bir cümle söyledi.
"Büyük ihtimalle ailemi de o öldürdü.."
Araya girdim.
"Ama, o çok küçükken olmuştu. O zamandan beri seni tanıyorsa beni de tanıyordur, onu ilk defa görüyorum."
"Sana söylemiştim Jennie,bu işi birisi ölmeden çöz diye. İkimizden birisi tehlikedeydi, eğer beraber olsaydık ikimize de istediğini yaptıramazdı. Ne beni kendine düşman, ne seni kendine dost.."
Dedikleri yüzünden yüzüme suçlu bir ifade takınmıştım, haklıydı. Burada sorumluluk bendeydi, her ne olursa olsun Lisa'ya güvenmek ve yanında durmak zorundaydım. Bunu yapmadığım için sorunlar çığ gibi büyümüş hatta aramızı açmıştı.
"Ben üzgünüm, bundan sonra hep yanında duracağım. Söz veriyorum"
Bu cümleyi sarfettikten hemen sonra elimi onun elinin üstüne koyarak rahatlatmaya çalıştım.
"Jennie, Chua'yı bulun.. Canı yanmadan..."***
"Bırak beni lanet herif!"
"Olmaz, istemiyorum"
Yüzüm gözüm kan lekeleriyle kaplı, ellerim kırmızı bir sıvıya bulanmış ve zincirli, mahvolmuş kıyafetim, ve bir harabenin içindeyim. Annem ise yanımda sadece oturuyor, yıllardır tek kelime etmeden..Sadece, acınası halde olan kızını izliyor. Yıllardır onu bu zincirlerden kurtarmaya çalışan kızını..
"Chua, Chua.. çok güzel bir ismin var Jen."
"Bana Chua demeyi kes!"
"Ne diyecektim, yoksa gerçek adınla mı seslenmeliyim."
"Yıllardır senin yüzünden Chua ismiyle gezdim, senden nefret ediyorum.."
"Oysa o gün dondurma alırken çok mutluydum"
"Neden yaptın?"
"Bilmem, sebepsiz yere çok tatlı gelmiştin. Belki seni kalbimde bile büyütmüş olabilirdim o zaman."
"Keşke öyle devam etseydi de Jennie'ye ve onu seven kıza hiç bulaşmasaydın. En azından benim gibi sıradan bir kızın hayatını mahvederdin."
"Çok konuşuyorsun, Lim Jen-na"
"Aynen öyle, Park Soo Han"✎ ☆゚.*・。゚☆゚.*・。゚☆゚.*・。゚
Bölüm sonu geldi.
Lim Jen-na'nın gerçek yüzü ortaya çıktı! Şimdi olayların biraz daha içine girip gizli gerçekleri ortaya çıkaracağız.
Merakla bekleyin!Ek not: Hikayemizi her türlü platformdan paylaşabilirseniz çok memnun olurum! Bu sayede daha çok okunma ve oy'a sahip olabiliriz. Yaparsanız çok teşekkür ediyorum yapmazsanız da canınız sağolsun<3
Sizleri seviyorum<3
Görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•SÜRÜCÜ• {Jenlisa}
FanfictionJennie sürüş dersleri alan bir genç kızdı. Lisa ise sessiz sakin ama çok duygulu bir insan. Jennie'nin Lisa'yla olan geçmişi, birden karşılarına çıkıp gelecekleri olmuştu... "Bir nefes kadar yakınında olmamı ister misin Jennie?.." ~ "İsmi Lisa'ymış...