(Bu bölüm bir şarkı etkisinde yazılmıştır. Buraya bırakıyorum, okurken dinlerseniz etkisi artabilir.
Bts-Black Swan (Orchesrta))
✎☆゚.*・。゚☆゚.*・。゚☆゚.*・。゚Lim Jen-na
"Anne,geleceğim! Hiçbirşey olmamış gibi davran, arkadaşlarımı uyarmam lazım.."
Bacağım incindiğinden çok hızlı yürüyemiyordum, bileklerim ölümüne kırmızıydı. Zincirden kurtulmaya çalışırken epey çaba harcamıştım, kızlar beni böyle görürse peşimden gelirlerdi..
Üstümü başımı temizledim, yüzümü yıkadım ve yaralarımı saçlarımla kapattım. Aynadaki halim, gerçekten ne kadar acınasıydı.Eski arkadaşıma fazlasıyla benziyordum, belki de onunla aynı kaderi paylaşmıştık. Sulli..
Kahverengi uzun saçlarım, masum gülüşüm ve parıltılı gözlerim..
Şimdiki ise kahverengi uzun kanla kirlenmiş saçlarım, acı gülüşüm, parıltısız ve mahvolmuş hayatım vardı aynada..
O adam hayatımı çalmıştı benim.~
"Hey, Jen-na!"
"Park Soo Han?"
"Karşılaşmamız ne güzel değil mi?, Ne yapıyorsun?"
"Hiç, arkadaşımı özledim."
"Anlatsana"
"Benim takıldığım 4 kız vardı, isimleri hala hatırımda. Jisoo, Rosé, Jennie, ve Pranpriya..
Pranpriya benim herşeyimdi. Sulli adında bir arkadaşım vardı, onu kaybettiğimden beri iyi değildim ama Pranpriya'yla tanışınca en yakın arkadaşım olmuştu benim. Şimdi yok, diğer arkadaşlarımı da bulamıyorum. Beraber takılıyorlardır, ama ben nereye gidersem gideyim sanki onları sonsuza dek kaybetmiş gibiyim. Hatta arkamdan "biraz garip bir kızdı, birden ortadan kayboldu" demiş bile olabilirler..
Açıkçası özlüyorum, onlar olmasa bile şimdi annem yanımda. Annem benim hayatımın tek pırlantası.."
"Üzüldüm senin adına. Pranpriya ve Jennie'den bahsetsene biraz."
"Onlar..kardeş gibilerdi. Jennie harika birisiydi, keşke şuan yanlarında olsaydım. Okulda hep başarılıydı, *** okuluna gidiyordu. Gayet iyi bir öğrenciydi.."
Birden Park Soo Han'ın birşey hatırlamış olduğunu farkettim.
"Jennie..o kız."
"Herneyse, gitmem lazım."***
"Lim Jen-na, konuşacaklarımız var."
"Noldu? Neden böyle harabe bir yeri tarif ettin bana."
"Arkadaşlarını tanıyorum. Onları görmek ister misin? Yıllardır kaybettiğin arkadaşlarını?"
"Ne diyorsun, tabikide!?"
"Ama dediklerimi yaparsan. Onlarla tekrar arkadaş olabilirsin, ama bundan sonra senin adın, "Chua" olacak.
"Neden adımı değiştiriyorsun?"
"Arkadaşların gerçek adını bilirse büyük tehlikedeyiz demektir. Sadece onlarla yeni tanışıyormuş gibi yap."
"Eski samimiyetimiz.."
"Seni tanıdıkça seveceklerine eminim, Chua?"
"Peki, kabul ediyorum."~
Benden birsürü şey istemişti onlar hakkında.. O zamanlar ona güvenirdim, ama beni parmağında oynattığının farkında değildim. Onlara kendimi Chua olarak tanıttım, Chua olarak gezdim. Yüzlerini görme şansım olmuştu, ama birisi eksikti aralarından. Hatta 5 kişilik bir grup kurmak isterken, birimiz gitti aralarından. O kişi bendim.
O zamanlar 4'ünü de göreceğim diye sevinmiştim, ama aralarında Pranpriya yoktu. Yani değiştirdiği adıyla, Lisa..
Sanki hepsi unutmuştu Lisa'yı..
Şimdi anlıyorum ki, o adamın onlarla bir ilişkisi olduğunu. Beni o yüzden gerçek adımla tanıtmamış, yakın arkadaşları olan ben bile yerlerini bilmezken o adamın bilmesi oldukça garip geliyor şimdi. Anlıyorum herşeyi, Lisa'nın onlardan ayrılmasının ucunda da Soo Han vardı.Kızların yanına kimseye yüzümü belli etmeden gittim ve hiçbirşey olmamış gibi davrandım. Jennie oldukça endişeliydi, bense herşeyi söylemeye hazırdım. Biliyordum yakalanırsam bu sefer affetmeyecekti, ama ben 4 kızın hayatı için kendimi feda etmeye hazırlanmıştım çoktan.
Herşeyi onlara açıklamaya başladığımda hepsi de merakla beni dinliyordu, Lisa dahil..
"Kızlar, o adamın aklında hala birşeyler var. Yani açıklayayım, Park Soo Han.
Park Soo Han Jennie ve Lisa küçükken onları tanıyorlardı. Beni de..onunla görüşüyordum, beni o gönderdi sizin yanınıza. Ben Chua değilim, ben sizin yıllardır kaybettiğiniz arkadaşınız olan Lim Jen-na'yım. Beni sizin yanınıza gönderdiğinde kendimi Chua olarak tanıttım, çünkü o adam herşeyin ortaya çıkacağını biliyordu. Üzgünüm, yıllarca ben ona çalıştım. Çünkü beni tehdit etmişti, sizden sonra birtek annem kalmıştı yanımda. Yıllarca beni onunla tehdit ederek çalıştırdı, son zamanlarda size yardım etmek istedim. Ondan gerçekten nefret ediyorum, beni iyi dinleyin.
Lisa, ailenin ölümü onun tarafından gerçekleştirildi.
Jennie ve Lisa, ikinizin hafızasını da o sildi. Yanındaydım..
Jennie'nin kafasına vurup herşeyi unutmasını sağlayan oydu.
Küçükken ikinizi o yangından sonra ayıran yine Park Soo Han'dı.
Birsürü insanın canını yaktı.
Şimdi de, sıra ben ve annemde. Öleceğimi biliyorum, o yüzden sakın beni bulmaya ya da peşimden gelmeye kalkmayın..Eğer bir fırsatım olursa, annemi de alıp buradan sonsuza kadar kaçacağım. Dediğim şeyleri detaylıca düşünün, ve bu beni son görüşünüz olsun.
Onu, hapise birlikte tıkacağız. Size söz veriyorum ki, ölmemek için herşeyimi koyacağım.."
Sonunda dediklerim bittiğinde, yanlarından hızlıca ayrıldım. Onların gözleri hafif nemlenmişti, ben ise o eve tekrardan koşarken gözyaşlarımı tutamamıştım. Herşey berbattı, oldukça hızlı koşuyordum çünkü o gelmeden annemi oradan almalıydım.
Yıllar boyu merak ettiğimiz Lim Jen-na, bendim. Chua olan ben Lim Jen-na'ydım..✎ ☆゚.*・。゚☆゚.*・。゚☆゚.*・。゚
Şimdiden hikayenin bitiş anı belli oluyor, üzülüyorum.
Çok severek yazıyordum ama bitmesine birkaç bölüm kaldı.Chua'nın geçmişi ve yaşadığı acıları gösterdim bu bölümde, öbür bölümlerde yapılan bu cinayetlerin üzerine yoğunlaşacağız. Kızlar artık herşeyi biliyor. Bakalım Park Soo Han kıstırılacak mı!
Soru bölümüSizce Jen-na annesini ve kendisini kurtarabilecek mi?
Merakla bekliyoruz!Peki planları açığa çıkan Park Soo Han ne yapacak?
Kızlar olayları çözebilecek mi?
Merak ettiğimiz kısımlar!
Bunların hepsi yavaşça açığa çıkacak.
Hikayemizi paylaşmayı unutmayın!<3Sizleri seviyorum,
Görüşürüz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•SÜRÜCÜ• {Jenlisa}
FanfictionJennie sürüş dersleri alan bir genç kızdı. Lisa ise sessiz sakin ama çok duygulu bir insan. Jennie'nin Lisa'yla olan geçmişi, birden karşılarına çıkıp gelecekleri olmuştu... "Bir nefes kadar yakınında olmamı ister misin Jennie?.." ~ "İsmi Lisa'ymış...