Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın
####
Tehlike çanlarının sesini duyabiliyirdum. Artık sevdiğim bir melodi olmuştu. Klâsik bir müzik gibi olmasada kulağa hoş geliyordu.
Durumumuz tam şu olabilir di. Denizi geçerken derede boğulmak tam bu olsa gerek. Hiç ummadığım bir kişi hiç ummadığım bir soru soruyordu.
En son ki doğum günüm de sadece biraz huzur ve sakin bir hayat dilemiştim. Demek kabul olmamıştı.
Kırca dönüp bana baktığında ona verecek herhangi bir sözüm yoktu. Araya girmeli bir şeyler söylemeliydim.
Sorun şu ki beynim itinayla çalışmayı reddediyordu. Lütfen en zor zamanlarımda bana bunu yapma. bunu seninle kaç kere konuşmuştuk."Dilini mi yuttun. " Biran'ın otoriter sert sesi yutkunmamıza ve ödümüzün patlamasına sebep olmuştu. Bir insan nasıl bu kadar ciddi durabilir di. Eğer bunun bir yarışması olsaydı şüphesiz birinci kesinlikle o olurdu. Ela gözleri üzerimizde gölge gibi dolanıp duruyordu.
Bütün belalar neden beni buluyordu. Acaba biri bana büyü mü yapmıştı.
Kırca kendini hızlıca topladı. Gıcık bir tebessüm ile konuşmaya başladı.
"Dilimin çok uzun olduğu söylemiştin. Yutsam da sana her zaman yetecek bir cevabım var. Lütfen bu konuda hiç endişelenme."Ayakta dikilmekten rahatsız olmuş olmalı ki, kendisine sandalye çekip bizim masaya oturdu.
Üçümüzü göz hapsinde tutuyordu."Çok garip olduğunuzu söyleyenler oldu mu. " İstemsizce üçümüz de kendimize baktık. Gayet normal giyinmiştik.
Sonra ona dönüp"hayır " dedik aynı anda.
Bu tavrımıza göz devirdi. "O zaman ben söylüyorum. Çok garipsiniz. "
Artık olaya müdahale etmem gerektiğini hissediyordum. İşi alaya alıp onu ciddiye almamak en iyisi.
"Dört ayağımız mı var. Neremiz garip."
Sözlerimin üzerine Biran bana döndü. Öyle bir baktı ki. Dediğimde biraz pişman oldum. Adam baştan aşağı ciddiyet kokuyor ve benim adama söylediğim söze bak. Hayır ben iflah olamayan dengesiz bir insandım. Yada hayır. bir melez.
Acaba Seri katil gibi bakmaya bilir misin
"Belki olamadığı için gariptir."
Ve içimdeki yıldız sönüp kayboldu. Bakışlarım garip bir ifadeye dönmüştü. Nasıl tabir edebilirim. Korku, çaresizlik. İkisi birleşince ne kötü oluyordu öyle .
Stresle mücadele etmeye başladım. Yine de Gözlerimin dolmasına engel olamadım."Ne " diye fısıldadım.
Tüm duygu geçişlerimi görmüştü.Belki şimdi şüphelerinde daha haklı olduğunu düşünüyordu. Kendimi ele vermem gereken her şeyi yapıyordum. Sakin olmalıydım. Korkunun bana bir faydası olmadığını uzun zaman önce öğrenmiştim halbuki. Bakışlarında ki alaylık kayboldu. Onun yerine ciddiyetini geri getirmişti.
İşaret parmağını masaya vurmaya başladı.
"Kafamda bir yapboz var. " bizi göz hapsinde tutup duruyordu. Kapana mı kısılmış gibiydik. Tek yaptığımız onu dinlemekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALFA'NIN GELİNİ
Novela JuvenilDikkat!! +18 içerir Puslu gözleri tüm bedenimi tarıyor, aklından Bin bir türlü düşünceler geçiyor gibi düşünceli bir şekilde bakıyordu bana. "İçimde ki bu duygu beni bencilliğe itiyor. " Dedi. Gözlerimin içine bakarak. "Hiç olmadık şeyler geliyor a...